Paroles et traduction Taladro - Risale
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sensizliği
saklıyorum
bu
yara
olmadı
hiç
I
hold
onto
the
loneliness,
this
wound
never
healed
Sen
dışında
asla
başka
birinin
olmadım
hiç
Never
belonged
to
anyone
else,
only
to
you
Güneşi
görmedik
hiç,
şikayetçi
değilim
ama
We
never
saw
the
sun,
I
don't
complain,
but
Henüz
yaralarımı
saramadın
hiç
You
haven't
healed
my
wounds
yet
Seninle
gezmedik
hiç,
kokunu
almadım
hiç
We
never
walked
together,
I
never
smelled
your
scent
Gözümde
parlaklığı,
sevinci
görmedin
hiç
You
never
saw
the
sparkle
in
my
eyes,
the
joy
Ne
ben,
ne
sen
göz
göze
gelmedik
hiç
Neither
you
nor
I
ever
met
eye
to
eye
Üzülme
şikayetçi
değilim
hiç
Don't
worry,
I
don't
complain
at
all
Sabaha
senle
alarmım,
geceye
senle
uykum
My
alarm
with
you
in
the
morning,
my
sleep
with
you
at
night
Bir
gündüz
ellerini
tutmayı
bilmedim
hiç
I
never
knew
how
to
hold
your
hand
during
the
day
Aynı
kaldırımda
yürüyüp
aynı
tozu
yutmadık
hiç
We
never
walked
the
same
sidewalk,
swallowed
the
same
dust
Üzülme
şikayetçi
değilim
hiç
Don't
worry,
I
don't
complain
at
all
Adam
gibi
bir
çiçek
vermedim
hiç
I
never
gave
you
a
proper
flower
Yanaklarının
soğuk
yerini
ellerimle
ısıtmadım
I
never
warmed
the
cold
spot
on
your
cheek
with
my
hands
Gözyaşın
olmadım
hiç,
özür
ne
bilmedim
hiç
I
never
became
your
tear,
I
never
knew
how
to
apologize
Özledim,
bağışla,
şikayet
değil
bu
hiç
I
miss
you,
forgive
me,
this
is
not
a
complaint
at
all
Özür
dilerim
sonbahar
değilim
diye
solmadım
hiç
I'm
sorry
I
never
faded
like
autumn
Aslında
neredeyim,
neredesin
de
sormadım
hiç
Actually,
I
never
asked
where
I
am,
where
you
are
Gelemedim
be
bir
bulut
olmadım
hiç
I
couldn't
come,
I
never
became
a
cloud
Boş
ver,
bir
umut
doğmadı
hiç
Never
mind,
hope
never
arose
Ve
sen
de
diyar
diyar
gez
beni
bul
sanki
diyor
And
you
say,
wander
around
and
find
me
as
if
Denemedim
mi
sandın
gülüm
bir
bitmek
bilmedi
yol
Didn't
you
think
I
tried,
my
love,
the
road
never
ended
Günbatımı,
bu
gurbet
içime
sinmedi
yoo
Sunset,
this
foreignness
didn't
suit
me,
no
Bu
hasret
bu
yara
çok
kanıyor
This
longing,
this
wound
bleeds
a
lot
Aynı
şehrin
aynı
rüzgârını
tatmadık
hiç
We
never
tasted
the
same
wind
of
the
same
city
Bizi
aynı
şehrin
ani
yağmurları
ıslatmadı
The
sudden
rains
of
the
same
city
never
soaked
us
Bir
sabah
kahvaltısı,
ellerin
ellerim
üstünde
A
morning
breakfast,
your
hands
on
mine
Kahveni
yudumlarken
dudaklarıma
bakmadın
hiç
You
never
looked
at
my
lips
while
sipping
your
coffee
Başını
sağ
omzumun
üst
kısmına
yaslamadın
hiç
You
never
rested
your
head
on
my
right
shoulder
Ben
de
gerip
göğsümü
erkeklik
taslamadım
hiç
I
never
puffed
up
my
chest
and
acted
manly
Ne
olur
çık
gel
başımı
başka
birine
yaslamadım
Please
come
out,
I
never
rested
my
head
on
someone
else
Üzülme,
şikayetçi
değilim
hiç
Don't
worry,
I
don't
complain
at
all
Kaderim
gülmedi
hiç,
seninle
donmadık
hiç
My
fate
never
smiled,
we
never
froze
together
Sırtına
atıp
montumu
falıma
bakmadın
hiç
You
never
threw
my
coat
on
your
back
and
looked
into
my
future
Sahi,
umudun
bitti
mi?
Benim
ki
hayır
By
the
way,
is
your
hope
gone?
Mine
is
not
İlginç,
senden
şikayetçi
değilim
hiç
Interesting,
I
don't
complain
about
you
at
all
Sarılmak
nasıl
bir
şey?
Özlemek
kadar
zor
mu?
What
is
it
like
to
hug?
Is
it
as
hard
as
missing?
İçime
attım
acımı
her
gece
hayra
yordum
I
kept
my
pain
inside
every
night,
hoping
for
the
best
Yakından
bakmak
peki
gurbet
gibi
zor
mu?
Is
looking
closely
as
hard
as
foreignness?
Belli
etmesen
de
o
gece
benden
fazla
ağlıyordun
Even
though
you
didn't
show
it,
you
were
crying
more
than
me
that
night
Son
bu,
çünkü
sensizliği
sevmedim
hiç
This
is
the
end,
because
I
never
liked
the
loneliness
without
you
Zor
bu,
acını
acını
kaldıramıyor
vücudum
ve
This
is
hard,
my
body
can't
handle
your
pain,
your
pain,
and
Son
bu,
sana
yemin
olsun
beklemediğin
bir
ara
çıkıp
gelecem
This
is
the
end,
I
swear
to
you,
I
will
come
out
and
come
at
a
time
you
don't
expect
Kader,
başka
bir
son
bul
Fate,
find
another
ending
Bu
yüzden
ölmedim
hiç,
ümidim
kesilmedi
That's
why
I
never
died,
my
hope
never
faded
Kalbime
ok
gibi
saplanan
gurbet
tek
bir
gün
eksilmedi
The
foreignness
that
pierced
my
heart
like
an
arrow
never
diminished
for
a
single
day
Bu
yüzden
açıklarda
yüzüyorum
ya,
bu
yüzden
eksiğim
ve
That's
why
I'm
swimming
in
the
open
seas,
that's
why
I'm
missing
and
Bu
yüzden
sessiz
gemim
That's
why
my
ship
is
silent
Seninle
sarılmadık,
çok
şükür,
satılık
duygularla
We
didn't
hug
with
you,
thank
God,
with
feelings
for
sale
Başka
birine,
başka
bahara
satılmadık
We
were
not
sold
to
another
person,
to
another
spring
Kokunu
bilmesem
de
ellerini
tanımasam
da
Even
though
I
don't
know
your
scent,
even
though
I
don't
know
your
hands
Hayalin,
gözlerin
ve
bir
çay
anı
masamda
Your
image,
your
eyes
and
a
tea
moment
at
my
table
Seninle
yıldızlara
bakmadım
hiç,
gökyüzün
olmadım
hiç
I
never
looked
at
the
stars
with
you,
I
never
became
your
sky
Bir
umut
yazdım
seni
I
wrote
you
a
hope
Şişenin
koyup
dibine
mektubu
yolladım,
yolladım
da
I
put
the
letter
in
the
bottle
and
sent
it,
I
sent
it
but
Sanırım
sahiline
vurmadı
hiç
I
guess
it
never
hit
your
shore
Acımdan
uyumadım
hiç
I
never
slept
from
my
pain
Birazcık
açım
da
boş
ver,
seninle
doymadık
hiç
I'm
a
little
hungry,
but
never
mind,
we
never
got
full
with
you
Zaten
yanında
olamadım
hiç
I
could
never
be
by
your
side
anyway
Ama
üzülme
senden
şikayetçi
olmadım
hiç
But
don't
worry,
I
never
complained
about
you
Ne
bir
gün
üzdün
beni,
ne
bir
gün
kırdın
You
never
upset
me,
you
never
broke
me
Ne
kızgınım
bugün
sana,
ne
de
kırgın
I'm
not
angry
with
you
today,
nor
am
I
offended
Ne
bir
gün
üzdün
beni,
ne
bir
gün
kırdın
You
never
upset
me,
you
never
broke
me
Ne
kızgınım
bugün
sana,
ne
de
kırgın
I'm
not
angry
with
you
today,
nor
am
I
offended
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Taladro
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.