Taladro - Rüzgar Hiç Ağlar Mı - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Taladro - Rüzgar Hiç Ağlar Mı




Rüzgar Hiç Ağlar Mı
Does the Wind Ever Cry?
Günaydın deli gönüllü güllerin en sahi kızı
Good morning, wild-hearted girl, the truest of roses
Ellerim kol düğmemi çözemez halde bu gönül farklı kızım
My hands fumble with my cufflinks, this heart is different, my girl
Bu derin rüzgarların farklıca tonlarında
In the unique tones of these deep winds
Sessizliği göl kenarında aramak karlı kızım
Seeking silence by the lake is worthwhile, my girl
Sen gündüzü göster
You show me the day
Gördüğün bir gülün geçmişinden hisler
Feelings from the past of a rose you've seen
Nasıl bir kısırlık bu yalnızlığın dibiyim artı
What kind of barrenness is this, the depths of loneliness, plus
İnsan sevmese de arada sırada özler
Even if one doesn't love, one misses from time to time
Sırtıma vurduğum her zincirimde varsın
You're present in every chain I bear on my back
Her yarım her yarın her hüzün dününde varsın
You're present in every half, every tomorrow, every sorrow of yesterday
Sevdiğim her gözün yanaklarına karsın
You're snow on the cheeks of every eye I love
Varsın da her yönüme darsın
Let you be present, let you permeate every direction of mine
Bir kelebek olsam da ömrümü feda edip
Even if I were a butterfly, sacrificing my life
Bir gününe ömrüne ömür olurum
I would become a lifetime for your one day, your life
Ekerim gözlerine ay ışığı, saç teline güneş
I would sow moonlight in your eyes, sunshine in your hair
Çölüne su, yıllarına aşk tohumu
Water in your desert, seeds of love in your years
Görmediğini söyleme, yalanın garipsenir
Don't say you didn't see, your lie will be strange
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Even if a wind carries you and touches my cheeks
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
Knowing you'll leave, my breath comes in gasps
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz
That's why my longing is dark, my union a frozen sea
Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
My pale skin, one side of me still in the negatives
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
The curves of your face were close to life in the past
Bendim deva bendim gözyaşını hep silen de
I was the cure, I was the one who always wiped away tears
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende
We set happiness free years ago on a train
Görmediğini söyleme, yalanın garipsenir
Don't say you didn't see, your lie will be strange
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Even if a wind carries you and touches my cheeks
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
Knowing you'll leave, my breath comes in gasps
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz
That's why my longing is dark, my union a frozen sea
Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
My pale skin, one side of me still in the negatives
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
The curves of your face were close to life in the past
Bendim deva bendim gözyaşını hep silen de
I was the cure, I was the one who always wiped away tears
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende
We set happiness free years ago on a train
Yıldızlara sor beni yar bulursan el ver
Ask the stars about me, if you find love, give your hand
Yazık, koşamadın bir sevdaya derler
It's a pity, they'll say you couldn't run to a love
Sensizliği adet ettim gözlerime yarim
I made loneliness a habit for my eyes, my love
Ağlıyor benimle gök bulut ve yeller
The sky, clouds, and winds cry with me
Yarim, biz senle sevmek için doğmadık mı?
My love, weren't we born to love with you?
Karanlık çerçeveler bu güneş doğmadı mı?
Didn't this sun rise for these dark frames?
Ölmeden önce korkularını yolla
Send your fears away before you die
Yarim, hala gözaltlarına dolmadım
My love, haven't I filled your under-eyes yet?
Neredesin bilsem hiç durur muyum?
If I knew where you were, would I ever stop?
Duyar gibiyim hüznünü, nasıl ya gurur mu bu?
I can almost hear your sadness, how, is this pride?
İnançlarını sorgula, aşktan hiç anlar mı?
Question your beliefs, do they understand love at all?
Hayır gözüme bir şey kaçtı, rüzgar hiç ağlar mı?
No, something got in my eye, does the wind ever cry?
Bozkıra meydan oku hatta bir ara demlen
Challenge the steppe, even settle down for a while
Kalbin artık, kalbim vermem
Your heart is now, my heart I won't give
Alamadım seni onların ellerinden
I couldn't take you from their hands
Hakkını helal et lütfen
Please forgive me
Ufak bir odadayım bilirsin yastığımı
I'm in a small room, you know my pillow
Bir tek başın eksik hissedersin yazdığımı
You'll feel the lack of only your head, you'll understand what I write
Hissedersin duyarsın bilirim hatta
You'll feel, you'll hear, I know, in fact
Son dördüne gelirim bu defa ölmeden de dönmem
I'm coming to the last four, this time I won't return even without dying
Ağlamıyorum, bu gözyaşları dünden
I'm not crying, these tears are from yesterday
De bitip bitip gelme zifiri zaten her gün kanlı gözüm
Don't come and go again and again, my eyes are already bloody every day
Eceli getirir anlık ölüm, sabret
Instant death brings death, be patient
Bir dördün kaldı yanına gelmeme helal et iki gözüm
One-fourth is left for me to come to you, forgive me, my two eyes
Görmediğini söyleme, yalanın garipsenir
Don't say you didn't see, your lie will be strange
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Even if a wind carries you and touches my cheeks
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
Knowing you'll leave, my breath comes in gasps
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz
That's why my longing is dark, my union a frozen sea
Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
My pale skin, one side of me still in the negatives
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
The curves of your face were close to life in the past
Bendim deva bendim gözyaşını hep silen de
I was the cure, I was the one who always wiped away tears
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende
We set happiness free years ago on a train
Görmediğini söyleme, yalanın garipsenir
Don't say you didn't see, your lie will be strange
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Even if a wind carries you and touches my cheeks
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
Knowing you'll leave, my breath comes in gasps
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz
That's why my longing is dark, my union a frozen sea
Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
My pale skin, one side of me still in the negatives
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
The curves of your face were close to life in the past
Bendim deva bendim gözyaşını hep silen de
I was the cure, I was the one who always wiped away tears
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende
We set happiness free years ago on a train
Öylece kaldık dedim mi sitemim nar
Did I say we stayed like that? My resentment is a pomegranate
Hüzün alevlerin içinde bir buz kütlesi
A block of ice within the flames of sadness
Yaralarımız, bayağı var
Our wounds, there are many
Bir söz verdik birbirimize bir de aşk
We made a promise to each other, and also love
Bir gün mutlu olduk bin gün saydılar
We were happy for one day, they counted a thousand
Kaldık öylece, sonrası mı? Bende kalsın
We stayed like that, what about the rest? Let it stay with me
Görmediğini söyleme, yalanın garipsenir
Don't say you didn't see, your lie will be strange
Bir rüzgar alıp seni yanaklarıma değirse de
Even if a wind carries you and touches my cheeks
Gideceğini bildiğimden nefesim boğuk gelir
Knowing you'll leave, my breath comes in gasps
O yüzden özlemim kara, vuslatım donuk deniz
That's why my longing is dark, my union a frozen sea
Soluk tenim bir yanım hala eksilerde
My pale skin, one side of me still in the negatives
Yüzünün kıvrımları cana yakındı eskilerde
The curves of your face were close to life in the past
Bendim deva bendim gözyaşını hep silen de
I was the cure, I was the one who always wiped away tears
Mutluluğu yıllar önce azad ettik bir trende
We set happiness free years ago on a train





Writer(s): Taladro


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.