Paroles et traduction Taladro - İstanbul'da Son Gece
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İstanbul'da Son Gece
Last Night in Istanbul
Bi'
sebep
saçmalayıp
Chasing
some
silly
reason
Kendime
yenik
düştüğüm
o
güzel
gözlerine
dönmek
istedim
I
succumbed
to
defeat
in
front
of
those
beautiful
eyes
Hani
seni
de
kaplamışsa
bi'
hasretlik
eskilerden
If
you
are
also
filled
with
longing
for
the
old
days
İcab
eder
söylersen
bilmek
isterim
I
want
to
know
if
you
tell
me
Bir
de
bir
özlem
tutar
da
yakarsan
sigaranı
çektiğin
dumanla
And
if
longing
seizes
you,
as
you
light
your
cigarette
and
inhale
the
smoke
Ciğerlerine
dolmak
isterim
I
want
to
fill
your
lungs
Kafana
takılırsa
incesinden
bir
problem
If
a
small
problem
afflicts
your
mind
Çözerim,
her
açın
ezberim
I
will
solve
it,
I
know
each
wound
Sözlerinin
isyanıyla
hapis
kulaklarım
Your
words
rebellious
my
ears
are
imprisoned
Haklısın,
suçluyum
ve
duymak
istedim
You
are
right,
I
am
guilty,
and
I
want
to
hear
it
Niyetim
güneş
dolan
suretine
hafifçe
dokunmak
My
intention
is
to
caress
your
sun-kissed
face
Aç
değilim
içimde
aşkı
besledim
I
am
not
hungry,
I
sustain
myself
on
love
Bir
çok
yalan
gördüm
I
have
seen
many
lies
En
güzeli
senin
diye
inanmak
istedim
The
most
beautiful
is
yours,
I
want
to
learn
to
trust
Hep
mi
böyle
güzel
gülüyorsun?
Do
you
always
have
such
a
beautiful
smile?
Bir
espriyle
yeniden
gülümsetip
gamzelerine
düşmek
isterim
I
want
to
make
you
smile
again
with
a
joke
and
fall
into
your
dimples
Yok,
hâlâ
bıraktığım
yerdesin
No,
you're
still
where
I
left
you
Saklama,
o
günden
bi'
iz
var
gibi
Hide
it,
there
seems
to
be
a
mark
from
that
day
Sen
de
özlüyor
ve
korkuyorsun
görüyorum
I
can
see
you
miss
me
and
are
afraid
Saklama,
içinde
bi'
his
var
gibi
Hide
it,
there
seems
to
be
a
feeling
inside
İstanbul'un
ortasında
bi'
kış
var
gibi
In
the
middle
of
Istanbul,
it
seems
like
winter
Her
âşık
döner
bi'
gün
bulur
semtini
Every
lover
comes
back
one
day,
he
finds
his
way
Her
aşk
bi'
insan
bi'
lisan
gibi
Each
love
is
a
person
and
a
language
Ayrılıksa
şaka
değil
ki
1 Nisan
gibi
Separation
is
not
a
joke,
it
is
not
April
Fool's
Day
Seni
gördüğüm
gün
heycandan
terlemiştim
The
day
I
saw
you,
I
was
sweating
from
excitement
Sarılmak
için
doğum
gününü
beklemiştim
I
had
waited
for
your
birthday
to
hug
you
"Burada
buluşalım"
demiştin
de
gelmemiştin
You
had
said
"meet
me
here"
but
didn't
show
up
O
gün
gözümde
yalanın
kendisiydin
That
day
you
were
a
liar
in
my
eyes
Yine
de
kaplarsa
hayallerini
Yet
if
dreams
fill
your
thoughts
Beni
andıran
bir
parça
çal,
dans
edelim
Play
a
song
that
reminds
you
of
me,
let's
dance
Korkuya
gem
vurmuşum
cesaret
olmuş
adım
Fear
has
given
way
to
courage,
I
am
determined
Sanki
yaşıyorum
da
ölümü
reddetmişim
I'm
alive,
I
refuse
to
die
Niyetimden
bi'
dua
yüreğine
yorgan
olsun
My
intention
is
a
prayer
to
be
a
blanket
for
your
heart
Üşürsün
belki
diye
bu
kış
bi'
hayli
çetin
I
worry
that
you
might
catch
a
cold,
this
winter
is
a
tough
one
Haciz
dolu
bu
ömrün
sevda
yaralarını
This
life
is
full
of
lawsuits,
love
wounds
İyiliğimden
bozdurup
kötülüğüne
ödedim
In
my
kindness,
I
change
myself
and
pay
for
your
evil
Olur
da
gidersen
öperim
gözlerinden
If
you
leave,
I'll
kiss
your
eyes
Şayet
kalırsan
tutarım
ellerinden
If
you
stay,
I'll
hold
your
hands
Tükenir
ömründen
bu
denklem
hiç
bitmez
Your
time
will
run
out,
this
equation
will
never
end
Yine
de
yazarım
yudumlayıp
viskimden
But
I'll
still
write,
sipping
my
whiskey
Yok,
hâlâ
bıraktığım
yerdesin
No,
you're
still
where
I
left
you
Saklama,
o
günden
bir
iz
var
gibi
Hide
it,
there
seems
to
be
a
mark
from
that
day
Sen
de
özlüyor
ve
korkuyorsun
görüyorum
I
can
see
you
miss
me
and
are
afraid
Saklama,
içinde
bi'
his
var
gibi
Hide
it,
there
seems
to
be
a
feeling
inside
İstanbul'un
ortasında
bi'
kış
var
gibi
In
the
middle
of
Istanbul,
it
seems
like
winter
Her
âşık
döner
bi'
gün
bulur
semtini
Every
lover
comes
back
one
day,
he
finds
his
way
Her
aşk
bi'
insan
bi'
lisan
gibi
Each
love
is
a
person
and
a
language
Ayrılıksa
şaka
değil
ki
1 Nisan
gibi
Separation
is
not
a
joke,
it
is
not
April
Fool's
Day
(Elimde
eski
bi'
valizle
dönüyorum
(I'm
coming
back
with
an
old
suitcase
in
my
hand
Bu
bahçe
boş,
öylece
ölüyorum
This
garden
is
empty,
I'm
dying
like
this
Dönüyor
eskiler
başımda
bezginken
The
old
days
are
spinning
in
my
head
while
I'm
tired
Yazarım
hiç
durmam,
yudumla
viskimden
I
write
without
stopping,
sip
my
whiskey
"Bu
hayat
yalan
dolan
vari"
desinler
Let
them
say
"this
life
is
all
lies"
Üzülmem
asla
almışım
o
riski
ben
I
will
never
be
sad,
I
took
that
risk
Dönüyor
eskiler
başımda
bezginken
The
old
days
are
spinning
in
my
head
while
I'm
tired
Yazarım
hiç
durmam,
yudumla
viskimden)
I
write
without
stopping,
sip
my
whiskey)
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.