Tankurt Manas - Yok - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Tankurt Manas - Yok




Yok
There's Nothing
Parmak izlerinde küllük hasarı
Ashtray scars on my fingertips
Ben bu defterin kötü ünlü yazarı
I am the notorious writer of this notebook
1001 gece boyunca da sürdü masalım
My fairytale lasted for 1001 nights
Ruhum kadar pis ve de kirli sakalım
My beard is as dirty and filthy as my soul
Gözlerini kapat sus dinle sabahı
Close your eyes, hush, listen to the morning
Bütün dilekleri bir umuda iple saralım
Let's tie all our wishes to a single hope
Gecekonduda umutlar izle sarayı
Hopes in the slum watch the palace
Hayat kötü konuşur ama ninni sanalım
Life speaks harshly, but let's pretend it's a lullaby
Bazen yakınlar vuslat gibi kilometreler kusmak gibi
Sometimes, loved ones feel like miles away, like vomiting
Son sigarayı yakmak gibi gece birikip içine dolup atmak gibi
Like lighting the last cigarette, accumulating the night inside and throwing it out
Tan hala ahmak biri akıllanmayan aptal gibi
Still, I'm a fool, an idiot who doesn't learn
Hayat acımasız sana sevgi gösterir Parasını bekleyen bir kaltak gibi
Life is cruel, it shows you love like a bitch waiting for her money
Hala kendine bi kadeh dolduracak nedenlerimi aralıyorsun
You're still looking for reasons to pour yourself another drink
Yada bi sigara yakıp bütün gece yapamadıklarına içlenip de ağlıyorsun
Or are you lighting a cigarette and crying over what you couldn't do all night?
Bilmiyorsun karanlık gölgeni haklarken güneşe bakmıyorsun
You don't know, you don't look at the sun when the darkness justifies your shadow
Bilmiyorum bu şehir gibi beni çok fazla yanlış anlıyorsun
I don't know, you misunderstand me like this city
Arada sırada deniyorum yaşamayı biraz kalp atışlarımı yokluyorum
I try to live from time to time, I examine my heartbeat a little
Yolumu bulamam içime kapanıp ecele kadar ölümü canıma takıp da zorluyorum
I can't find my way, I close myself off and force death on myself until the end
Yok bi yolu devamı cinnetin kanatlarından topluyorum
There's no way, I'm gathering the continuation from the wings of insanity
Güneşi mi söndürdün oysaki ben karanlıktan korkuyordum
Did you extinguish the sun? I was afraid of the dark
Bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me
İçimdeki yangılar yardım dayandım yar
The fires within me, help, I've reached my limit
Hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't ask, there's no recipe, I have no patience
Bi tarifi yok- yok...
There's no recipe- nothing...
Bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me
İçimdeki yangılar yardım dayandım yar
The fires within me, help, I've reached my limit
Hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't ask, there's no recipe, I have no patience
Bi tarifi yok- yok...
There's no recipe- nothing...
Köprüler yıkık şehirler saks mavisi
Bridges are broken, cities are sax blue
Saçların aynı tonda kalmış göz ferin kar tanesi
Your hair has remained the same shade, your gaze is like a snowflake
Kalbin torpido gözünde bekler lağım faresi
Your heart waits like a sewer rat in the glove compartment
Ne kadar makul olur sen giderken bahar gelmesi
How reasonable would it be for spring to come as you leave
Bak yine başlıyor biryerden sarsıntılar bırak gözlerin bana baksın biraz
Look, the tremors are starting again from somewhere, let your eyes look at me for a bit
Yağmur kokumuzu dindirsin gemi batsın içeriye dalsın sular
Let the rain calm our scent, let the ship sink, let the water flow in
Sen yokken dünya susar ve sen bir gülsen ağlar bu zat
The world is silent when you're gone, and this being cries when you smile
Vedalarsa fazla gel gitli bütün bu zihnim kanlar kusar
Farewells are too much coming and going, all this mind vomits blood
Saat gitmez gerisin geri belki bunalıpda gidesin gelir
The clock doesn't go back, maybe you'll get depressed and come back
Nispeten şarapla konuşur elin herkes der sana delisin deli
Relatively speaking, you talk to the wine, everyone calls you crazy, crazy
Kalabalıkta yalnız kal bi fotoğraf karesinde anlat beni
Stay alone in the crowd, describe me in a photograph
Bazen ruhun çarmıha gerilir ama her anı saklar deri
Sometimes your soul is crucified, but the skin keeps every moment
Hala çok yitik yanım tetikte parmak var çekip yanıl
My lost side is still alert, there's a finger, pull and make a mistake
Dudaklarımda o sinir tadı ve kaburgam daki şiir kabı
That nervous taste on my lips and the poetry container in my rib
Biraz empati kur mesela kalbine sapla şu şırıngayı
Have some empathy, for example, stick this syringe into your heart
Çektiğin acıları bi kenara topla hepsi yanımda şirin kalır
Gather the pain you've endured, it all looks cute next to mine
Bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me
İçimdeki yangılar yardım dayandım yar
The fires within me, help, I've reached my limit
Hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't ask, there's no recipe, I have no patience
Bi tarifi yok- yok...
There's no recipe- nothing...
Bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me
İçimdeki yangılar yardım dayandım yar
The fires within me, help, I've reached my limit
Hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't ask, there's no recipe, I have no patience
Bi tarifi yok- yok...
There's no recipe- nothing...
Bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me
İçimdeki yangılar yardım dayandım yar
The fires within me, help, I've reached my limit
Hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't ask, there's no recipe, I have no patience
Bi tarifi yok- yok...
There's no recipe- nothing...





Writer(s): Tankurt Manas


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.