Paroles et traduction Teoman - Hızlı Ve Acısız
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hızlı Ve Acısız
Fast and Painless
Kalbime
düz
kontak
yapmıştım
I
hot-wired
my
heart,
Sapmıştım
planımdan
Deviating
from
my
plan,
Beğenmeden
yazgımı
Disliking
my
fate,
Yürümüştüm
suyun
üzerinde
I
walked
on
water.
Sihirli
bir
fikir
bekliyordu
beni
A
magical
idea
awaited
me
Dünyanın
bir
yerinde
Somewhere
in
the
world.
Ben
biri
değildim
I
was
nobody,
Ama
başkaları
da
değildi
But
neither
were
others.
Şanslıydım,
düşüktü
beklentim
I
was
lucky,
my
expectations
were
low.
Sarhoştum
yıkılacak
kadar
I
was
drunk
enough
to
collapse.
Sahip
değilken
silahlarına
Without
possessing
their
weapons,
Hiçbir
şeyi
merak
etmiyordu
insan
Man
wondered
about
nothing.
Sıkmıştım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
atmıştım
kıyasıya
her
şeye
I
craved
everything
fiercely.
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
Midem
alev
almış
gözümün
feri
sönmüştü
My
stomach
was
on
fire,
the
light
in
my
eyes
had
faded.
Tiksinmiştim
düzen
ve
anlamdan
I
was
disgusted
by
order
and
meaning,
Didik
didikti
içim
arzudan
My
insides
were
torn
apart
by
desire,
Sarsın
beni
eldiven
gibi
diye
To
shake
me
like
a
glove.
Bir
kıza
yamanmıştım
I
clung
to
a
girl,
Sanki
emzirmişti
beni
As
if
she
had
breastfed
me.
Kağıt
oynayalım
diye
tutturmuştu
bi
gece
She
insisted
on
playing
cards
one
night,
İstiyordum
kırk
katırı
da
kırk
satırı
da
I
wanted
both
the
forty
mules
and
the
forty
lines.
Kusurlar
buluyordum
hayatın
tadında
I
found
flaws
in
the
taste
of
life,
Katilimi
tanıyordum
galiba
I
think
I
knew
my
killer,
O
bendim
bence
It
was
me,
I
believe.
Sıkmıştım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
atmıştım
kıyasıya
her
şeye
I
craved
everything
fiercely.
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
Enteresan
bi
zamandı
It
was
an
interesting
time,
Alkolü
çarpmıştım
yüzüme
I
splashed
alcohol
on
my
face,
Ambulans
çığlıkları
vardı
her
yerde
There
were
ambulance
sirens
everywhere,
Maneviyat
eksikliği
işte
Lack
of
spirituality,
that's
what
it
was.
Özenenler
bir
başka
kadere
Those
who
envied
another
fate,
Alay
ediyorlardı
benimle
They
mocked
me,
Bütün
gözler
elektrik
mavisiydi
All
eyes
were
electric
blue.
Dört
bir
yana
saldırdım
panikle
I
attacked
everywhere
in
panic,
Vitaminsiz
kalmıştım
I
was
vitamin
deficient,
Boşboğazın
tekiydim
I
was
a
loudmouth,
Zaten
hiçbir
şeye
saygım
yoktu
I
had
no
respect
for
anything
anyway,
İnsanlara
da
kendime
de
Neither
for
people
nor
myself.
Sıkmıştım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
atmıştım
kıyasıya
her
şeye
I
craved
everything
fiercely.
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
Unutmuştum
hayatıma
girenleri,
beni
sevenleri
I
forgot
those
who
entered
my
life,
those
who
loved
me,
Zaten
insanlar
People
anyway,
Beni
hayal
kırıklığına
uğratmak
için
Existed
to
disappoint
me,
Dilimi
bilmedim
bazen
I
didn't
know
my
tongue
sometimes,
Sözler
çürüdü
o
zaman
Words
rotted
then,
Suretimi
benzettim
kendime
I
likened
my
image
to
myself,
Sanki
tanrı
oldum,
haşa
As
if
I
became
God,
God
forbid.
Parfüm
kokuları,
ahtapot
kolları
Perfume
scents,
octopus
arms,
Hayat
sadece
bir
şey
hakkında
olmalı
Life
should
only
be
about
one
thing,
Dalgın,
yorgun,
hastalıklı
Distracted,
tired,
sick,
Uyuyamadım
uyumaya
çalıştığımdan
I
couldn't
sleep
because
I
was
trying
to
sleep.
Sıkmışıtım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
atmıştım
kıyasıya
her
şeye
I
craved
everything
fiercely.
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
Devler
ve
cüceler
Giants
and
dwarfs,
Sarraflar
tefeciler
Moneychangers
and
usurers,
Üstüme
oturmadı
hayaller
Dreams
didn't
fit
me,
Kesildim
yemeden
içmeden
I
stopped
eating
and
drinking,
Geri
de
gelmedi
bazen
bilincim
Sometimes
my
consciousness
didn't
come
back
either,
Zeval
oldum
elçime
I
became
a
disaster
for
my
ambassador.
Düşündüm,
bitirmeli
dedim
I
thought,
I
should
end
it,
Ve
bir
sonrakine
geçmeli
And
move
on
to
the
next
one.
Çok
eğlenceliydim
bazen
I
was
very
funny
sometimes,
Eskiden,
o
zamanki
sevgilimle
In
the
past,
with
my
girlfriend
back
then,
Dans
ederdik
saçma
sapan
We
used
to
dance
ridiculously,
Delirir,
delirirdik,
çıkardık
zıvanadan
We
went
crazy,
crazy,
off
the
rails.
Sıkardım
dişlerimi
I
would
clench
my
teeth,
Can
atardım
kıyasıya
her
şeye
I
would
crave
everything
fiercely.
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
İçerdi
kanımı
insanlar
People
would
drink
my
blood,
Oluruna
bırakırdım
I
would
let
it
be,
Doyup
kendileri
gitsin
diye
So
that
they
could
be
satisfied
and
leave
on
their
own,
Artık
kanım
akmayana
kadar
Until
my
blood
stopped
flowing.
On
üç
yaşındaydım
sanki
I
was
like
thirteen
years
old,
On
üç
kurşun
vardı
vücudumda
There
were
thirteen
bullets
in
my
body,
Ter
bastı
beni,
anladım
hayata
mahkumdum
Sweat
covered
me,
I
realized
I
was
doomed
to
life,
Aptalın
daniskası
A
colossal
fool.
Feda
ettim
her
şeyi
kendimi
kurtarmak
için
I
sacrificed
everything
to
save
myself,
Dişlerinin
arasından
hüznün
Through
the
teeth
of
sadness,
Daraldı
zaman,
bir
şey
çağırdı
Time
narrowed,
something
called,
"Bu
gece
olmaz,"
dedim,
artık
genç
değilim
"Not
tonight,"
I
said,
I'm
not
young
anymore,
Bi
başka
gece
belki
Maybe
another
night.
Her
zamanki
gibi
delirdim
o
gece
I
went
crazy
as
usual
that
night,
Baktım
anladım
I
looked
and
understood,
Her
şey,
her
şey,
her
şey
kurguydu
Everything,
everything,
everything
was
a
construct.
Kalbimi
büktüm,
sığdırmaya
çalıştım
I
bent
my
heart,
tried
to
fit
it
in,
Eğildim
önünde
o
büyük
gücün
ve
kaderimin
I
bowed
before
that
great
power
and
my
destiny,
Deniz
çekildi
o
zaman
The
sea
receded
then,
Sıktım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
verdim
kıyasıya
her
şeye
I
gave
my
life
fiercely
to
everything,
Sıktım
dişlerimi
I
clenched
my
teeth,
Can
attım
hayata
ve
ölüme
I
craved
life
and
death,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless,
Hızlı
ve
acısız
Fast
and
painless.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.