Paroles et traduction Teoman - kaosa vurgun
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
kaosa vurgun
Smitten with Chaos
Bir
savaş
sonrası
küllerimden
doğmuştum
sanki
As
if
I
was
born
from
my
ashes
after
a
war
Zehir
zemberek
düşüncelerimden
o
gece
From
my
poisonous
thoughts
that
night
Enerjiktim,
kent
ve
tuz,
hayat
ve
ölüm
I
was
energetic,
city
and
salt,
life
and
death
Ayrıcalık
ayrıcalık
üstüneydi
dünyada
The
world
was
all
about
privilege
upon
privilege
Dore
lame
bir
ayakkabı
Gold
lame
shoes
Sesinde
nikotin
kadının,
yanıma
gelmiş
A
woman
with
nicotine
in
her
voice
came
up
to
me
İyi
de
yokmuş,
kötü
de
There
was
no
good,
no
bad
Kırgınlık
varmış
dedi,
sadece
Just
resentment,
she
said
Makyajı
kötü,
saçlarının
sarısı
da
Her
makeup
was
bad,
the
blonde
of
her
hair
too
Köhnelik
kusulmuş
gibi
etrafa
Like
staleness
was
vomited
all
over
Canım
dinlemek
de
istemiyordu
onu
My
soul
didn't
want
to
listen
to
her
Gözlerimi
kaçırıp
manzaraya
baktım
I
looked
away
at
the
scenery
Hürmetkar
palmiyeleri
Fitzgerald'ın
Fitzgerald's
respectful
palm
trees
Baktığım
tarafta
sallanıyorlardı
rüzgarla
They
were
swaying
in
the
wind
on
the
side
I
was
looking
at
Gitsin
istiyordum
kadın,
yalnızlığımın
peşindeydim
I
wanted
the
woman
to
leave,
I
was
after
my
solitude
Gece
ve
anlam,
zor
birleşiyordu
Night
and
meaning,
hard
to
combine
İnsanları
seyredip
sonumu
hatırlatıyordu
bana
Watching
people
reminded
me
of
my
end
Bakmamaya
çalıştım
etraftaki
kadınlara
I
tried
not
to
look
at
the
women
around
me
Kendime
sarıyordum
ama
o
zaman
da
I
was
wrapping
myself
up
but
even
then
Pas
içindeydim,
her
yerim
kirli
I
was
rusty,
dirty
all
over
Allah
kahretsin
dedim,
hayat
bir
parodiydi
Damn
it,
I
said,
life
was
a
parody
Alkol
kokusu
ağzında,
bitmeyecekti
demek
The
smell
of
alcohol
on
her
breath,
it
meant
it
wouldn't
end
Bu
kuraklık,
geçmiyor
bir
türlü
dedi
This
drought,
it
just
won't
go
away,
she
said
Nereye
varacak
sonum
Where
will
I
end
up
Zamanın
rüzgarı
sert
dedi,
çok
The
wind
of
time
is
harsh,
she
said,
very
Hayal
kur
biraz
dedim
ona
Dream
a
little,
I
told
her
Hayalleri
yaşatır
insanı
Dreams
keep
a
person
alive
Palavra
dedi,
her
şey
palavra
Bullshit,
she
said,
everything's
bullshit
Güldü,
ruju
sonra
She
laughed,
then
her
lipstick
Her
şey
berbat
olmak
zorunda
mı
dedi
Does
everything
have
to
be
awful,
she
said
Evet
dedim,
zorunda
Yes,
I
said,
it
does
Kıkırdadı,
evet
dedi
She
giggled,
yes
she
said
Evet,
zorunda
Yes,
it
does
Bitsin
diye
bitirmek
var
aklımda,
dedi
I
want
to
end
it
to
make
it
end,
she
said
Bana
yapılıyor
gibi
gelen
bu
işkence
This
torture
that
feels
like
it's
being
done
to
me
Sadece
düşüncede
tabi
Just
a
thought,
of
course
Yoksa
ödleğimdir
doğuştan
Otherwise,
I'm
a
coward
by
nature
Pas
içindeydim,
her
yerim
kirli
I
was
rusty,
dirty
all
over
Allah
kahretsin
dedim,
hayat
bir
parodiydi
Damn
it,
I
said,
life
was
a
parody
Öp
benim
dedi,
yüzüme
baktı
Kiss
me,
she
said,
she
looked
at
my
face
Hareket
etmedim,
bozuldu
biraz,
tamam
öpme
dedi
I
didn't
move,
she
got
a
little
upset,
okay
don't
kiss
me,
she
said
Yapma
böyle
dedim,
canım
öpüşmek
istemiyor
Don't
be
like
that,
I
said,
I
don't
feel
like
kissing
Senle
ilgili
değil,
yanlışlıklar
yanlışlıklar
üstüne
dünyada
It's
not
you,
it's
mistakes
upon
mistakes
in
the
world
Baktı,
gülümsedi,
orda
da
acı
vardı
She
looked,
smiled,
there
was
pain
there
too
Soldu
yüzü
biraz
Her
face
faded
a
little
Ben
doğuştan
böyleyim
dedi
I'm
like
this
by
nature,
she
said
Kaosa
vurgun
ruhum,
o
romandaki
gibi
My
soul
is
smitten
with
chaos,
like
in
that
novel
Sıkıldım,
hesabı
söyledim
I
was
bored,
I
asked
for
the
bill
Annem
hastaydı,
hep
aklımdaydı
My
mother
was
sick,
she
was
always
on
my
mind
Kızım,
kızım
vardı,
iyi
ki
vardı
My
daughter,
I
had
my
daughter,
thank
goodness
I
did
İyi
değilim
dedi,
iyi
değilim,
çok
kötü
her
şey
I'm
not
good,
she
said,
I'm
not
good,
everything
is
so
bad
Ben
gidiyorum,
dedim
I'm
leaving,
I
said
Yarın
çok
işim
var,
yalandı
tabi
I
have
a
lot
of
work
tomorrow,
a
lie
of
course
Tamam
dedi,
öptüm
onu
yanağından
Okay,
she
said,
I
kissed
her
cheek
Sıvazladım
poposunu,
iyi
hissetsin
diye
I
caressed
her
bottom,
to
make
her
feel
good
Çıktım,
rahatlamadım,
ait
değildim
hiçbir
yere
I
went
out,
I
didn't
relax,
I
didn't
belong
anywhere
Bir
ömür
vardı
önümde
yaşayacak,
içimi
sıktı
bu
I
had
a
lifetime
ahead
of
me
to
live,
this
choked
me
Bir
kıyamet
olsaydı
şimdi,
bir
zelzele
I
wish
there
was
an
apocalypse
now,
an
earthquake
Her
şeyi
bir
anda
silseydi
keşke
I
wish
it
would
wipe
everything
away
at
once
Pas
içindeydim,
her
yerim
kirli
I
was
rusty,
dirty
all
over
Allah
kahretsin
dedim,
hayat
bir
parodiydi
Damn
it,
I
said,
life
was
a
parody
Dışarıda
artık
palmiyeler
yoktu
There
were
no
palm
trees
outside
anymore
Beton,
beton,
asfalt
ve
beton
Concrete,
concrete,
asphalt
and
concrete
Taksiciye
adresi
söyledim
I
told
the
taxi
driver
the
address
Uyukladım
biraz,
düşünce
kırıntılarımda
I
dozed
off
a
little,
in
the
crumbs
of
my
thoughts
Rüyamdaki
kadın
konuştu
The
woman
in
my
dream
spoke
Bitsin
diye
bitirmek
var
aklımda
I
want
to
end
it
to
make
it
end
Bana
yapılıyor
gibi
gelen
bu
işkence
This
torture
that
feels
like
it's
being
done
to
me
Bitirmek,
bir
anda
bitirmek
her
şeyi
To
end
it,
to
end
everything
at
once
Sadece
düşüncede
tabi
Just
a
thought,
of
course
Yoksa
ödleğimdir
doğuştan
Otherwise,
I'm
a
coward
by
nature
Sadece
düşüncede
tabi
Just
a
thought,
of
course
Yoksa
ödleğimdir
doğuştan
Otherwise,
I'm
a
coward
by
nature
Uyandım,
gelmiştik,
indim
evime
girdim
I
woke
up,
we
had
arrived,
I
got
out
and
went
into
my
house
Kaosa
vurgunmuş,
palavracı,
hepimiz
gibi
She
was
smitten
with
chaos,
a
liar,
like
all
of
us
Sadece
kendi
mitine
inanmıştı
She
only
believed
in
her
own
myth
Benim
gibi,
her
insan
gibi,
dünyadaki
Like
me,
like
every
human
being
in
the
world
Pas
içindeydim,
her
yerim
kirli
I
was
rusty,
dirty
all
over
Allah
kahretsin
dedim,
hayat
bir
parodiydi
Damn
it,
I
said,
life
was
a
parody
Allah
kahretsin
dedim,
hayat
bir
parodiydi
Damn
it,
I
said,
life
was
a
parody
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Fazlı Teoman Yakupoğlu
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.