Paroles et traduction Teoman - Oğul

Oğul

Kurumuş kuyunun suyu
İncirin sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları dikenler bürümüş
Bardaktaki su, denizde kum kadar umarsızdım
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları dikenler bürüdü
Anne, ben geldim
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın
Kurumuş kuyunun suyu
İncirin sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları dikenler bürümüş
Anne, ben geldim
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın
Anne, ben geldim
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın
Anne, ben geldim
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın
Anne, ben geldim
Ben, oğlun, hayırsızın

Son

Water of the dried well
Milk of the fig long withdrawn
The garden I once thought the world
Is now covered in weeds and thorns
The water in the glass, as hopeless as the sand in the sea
The garden I once thought the world
Is now covered in weeds and thorns
Mother, I have come
Are your knees still there for me to rest my head?
Mother, I have come
I, your son, the prodigal
Water of the dried well
Milk of the fig long withdrawn
The garden I once thought the world
Is now covered in weeds and thorns
Mother, I have come
Are your knees still there for me to rest my head?
Mother, I have come
I, your son, the prodigal
Mother, I have come
I, your son, the prodigal
Mother, I have come
Are your knees still there for me to rest my head?
Mother, I have come
I, your son, the prodigal
Mother, I have come
Are your knees still there for me to rest my head?
Mother, I have come
I, your son, the prodigal
Mother, I have come
I, your son, the prodigal