Teoman - Zamparanın Ölümü (İkinci Ve Son Bölüm) - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Teoman - Zamparanın Ölümü (İkinci Ve Son Bölüm)




Zamparanın Ölümü (İkinci Ve Son Bölüm)
The Death of Bum (Part Two and the End)
Galiba kendinizi pek enteresan sanıyorsunuz
You probably think yourself so interesting
Büyümeyen adam sendromu bu ama yaşlanıyorsunuz
A man-child syndrome, but you're only aging
Küstah taklidi yapan erkekler familyasından
From the family of men that pose as jerks
Milyarlarca zavallı adam midemi kaldıran
Billions of miserable men turn my stomach
Ya siz hala bıkmadınız hiç kendinizden
Aren't you sick of yourselves yet
Evinden uzak yalnız kovboy triplerinizden
Your trips of a lonely cowboy far from home
Hadi gelin uyuyun koynumda eğer çok isterseniz
Come here, sleep in my arms, if you wish
Ben uyanmadan giderseniz beni memnun edersiniz
Leave before I wake up, and make me happy
Pardon ama herhalde bizim de bir gururumuz var
Excuse me, but I guess we have a pride too
Nefret et ama acıma yeter ki istediğin kadar
Hate, but don't pity, as much as you want
Halbuki güzel kent masalları vardı aklımda
Yet, there were beautiful city tales in my mind
Mum ışığında anlatacağım kadın ve erkek hakkında
I would tell them under candlelight, about a man and a woman
Tanırsınız benim gibilerini boş sokaklardan
You would recognize those like me from the empty streets
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Those who try to walk without stepping on the lines
Ama dün akşam dedim ki kendi kendime
But last night I said to myself
Kendi kendime
To myself
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way
Geldim sevgili arabam düldül yalnızız yine
Here I come, my dearest car Duldul, we're alone again
Patlıycam çok sıkıldım kendimden ben bile
I'll burst, I'm bored with myself, even me
Bir ağustos böceğiydim ben ama kaybolmuş sazım
I was a cicada, but my instrument is lost
Eyvah polis amcalar her yerde galiba yan bastım
Oh no, police officers everywhere, I seem to have gone wrong
Hiç üfletme memur abi nefesim 95 oktan
Don't blow, officer, my breath is 95 octane
Valla patlarız alimallah yanımda kibrit çaksan
We will blow up, by God, if you strike a match next to me
Sen sormadan ben söyleyeyim ne ehliyet ne ruhsat
Before you ask, let me tell you, no license, no permit
Ne de sigortam var sadece bu meymenetsiz surat
Nor do I have insurance, just this cursed face
Tanırsınız benim gibilerini boş sokaklardan
You would recognize those like me from the empty streets
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Those who try to walk without stepping on the lines
Ama dün akşam dedim ki kendi kendime
But last night I said to myself
Kendi kendime
To myself
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way
Sağolsun memur abi anlayışlı çıktı
Thank goodness the officer was understanding
Üzüldü halime hadi git dedi sakın sürme hızlı
He felt sorry for me, "Go on," he said, "but don't drive fast"
Gözüm kapalı bile giderim ben bu yollarda
I can drive with my eyes closed on these roads
Eh bi de yavaş kullanmak ayıp olur içtiğim onca şaraba
Well, it would be a shame to drive slowly after all the wine I've had
Bas gaza
Hit the gas
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way
Düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle
Don't think, don't think, who has ever understood you this way





Writer(s): Fazlı Teoman Yakupoğlu


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.