Paroles et traduction Ulaş Taçdelen - Yıkık Mavi Köşk
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yıkık Mavi Köşk
The Ruined Blue House
1 Ocak
Salı;
Tuesday,
January
1st;
Bugün
kar
yağdı,
hem
de
ilk
kez
It
snowed
today,
for
the
first
time
Mahalle
beyaz,
tıpkı
düşlerim
gibi
The
neighborhood
is
white,
just
like
my
dreams
Mektebe
giden
yolda
seyre
daldığım
Yıkık
Mavi
Köşk'ü
saklıyor
gibi
Hiding
the
Ruined
Blue
House
I
would
stare
at
on
my
way
to
school
O
gün
gördüm
işte
seni,
hatırlarım
That's
when
I
saw
you,
I
remember
Tenin
gibi
bembeyazdı
sanki
kaldırım
Your
skin
was
so
white,
like
the
sidewalk
Ama
siyahtı
büyülü
gözlerin,
rüzgara
yenik
o
upuzun
saçların
But
your
eyes
were
black
and
magical,
your
long
hair
surrendering
to
the
wind
4 Şubat
Perşembe;
Thursday,
February
4th;
Cesaret
edip
de
ilk
kez
konuştum
senle
I
worked
up
the
courage
to
talk
to
you
for
the
first
time
Bahar
rengiydin
You
were
the
color
of
spring
Sayende
sarhoş
ben
I
was
drunk
because
of
you
Rüya
gibiydi,
uyanmak
istemem
It
was
like
a
dream,
I
didn't
want
to
wake
up
Sık
sık
görüştük
önce
We
met
often
at
first
Yıkık
Mavi
Köşk'ün
önünde
buluşup
Meeting
in
front
of
the
Ruined
Blue
House
Eninde
sonunda
gün
batımı
öpüşüp
güneşle,
vedalaşırdık
içimde
hüzünle
Eventually
we
would
kiss
as
the
sun
set,
saying
goodbye
with
sadness
in
my
heart
Ve
şimdi
yaşlılık,
sarardı
yıllar
And
now
old
age,
years
have
turned
yellow
Mevsim
hep
aynı;
buruk
sonbahar
The
season
is
always
the
same;
bitter
autumn
Sen
de
yoksun
ya
en
çok
o
koyar
You're
not
here,
and
it
hurts
the
most
YIKIK
MAVİ
KÖŞK'ÜN
ÖNÜ
IN
FRONT
OF
THE
RUINED
BLUE
HOUSE
HALA
KARLI
VE
BEYAZ
STILL
SNOWY
AND
WHITE
SONBAHARDA
BAK
ÖMÜR
LOOK
AT
LIFE
IN
AUTUMN
ÖLÜM
SENSİZ
NE
AYAZ
DEATH
WITHOUT
YOU
IS
SO
COLD
Sen
yoksun
artık
You're
not
here
anymore
Hani
ölüm
ayırmazdı
bizi
nerdesin?
Didn't
you
say
that
not
even
death
would
separate
us?
Where
are
you?
Ya
sen
yalancısın
ya
da
Azrail
Either
you're
a
liar
or
so
is
the
Angel
of
Death
Bırakıp
gittiğin
köşk
gibi
tükendim
I'm
exhausted,
like
the
house
you
left
behind
İçime
kapandım
I've
become
withdrawn
Anılar
olmasa
sana
çok
kızardım
If
it
weren't
for
the
memories,
I
would
be
so
angry
with
you
Ama
ben
yine
gözümü
yumunca
seninle
yaşadım
ve
yaşlandım
But
when
I
close
my
eyes,
I
live
and
grow
old
with
you
again
7 Mart,
saat
02:
00
March
7th,
2:00
AM
Uyumadım
yine
I
couldn't
sleep
again
Gazetede
gördüm
bak
yakılmış
Mavi
Köşk
I
saw
in
the
newspaper
that
the
Blue
House
burned
down
İşte
bunu
kaldıramam
anla
I
can't
handle
this,
understand?
O
köşk
senden
bana
kalan
son
hatıra
That
house
is
the
last
memory
I
have
of
you
Tamam,
tamam
ağlamıyorum
bak
Okay,
okay,
I'm
not
crying,
look
Seni
ilk
gördüğüm
gibi
giyindim
şimdi
I'm
dressed
like
the
first
time
I
saw
you
Taradım
saçımı,
hazırım
gibi
I
brushed
my
hair,
I'm
ready,
I
think
Bir
hayli
heyecanlı,
sakarım
bugün
I'm
quite
excited,
I'm
clumsy
today
Hoşça
kal
günlük
ve
ömrüm
Goodbye,
diary,
and
life
Yıkık
Mavi
Köşk'tü
son
gördüğüm
The
Ruined
Blue
House
was
the
last
thing
I
saw
Merhaba
aşkım,
geldim
sana
Hello
my
love,
I've
come
to
you
Bekleyemedim,
ben
öldüm
üzgünüm...
I
couldn't
wait,
I'm
dead,
I'm
sorry...
YIKIK
MAVİ
KÖŞK'ÜN
ÖNÜ
IN
FRONT
OF
THE
RUINED
BLUE
HOUSE
HALA
KARLI
VE
BEYAZ
STILL
SNOWY
AND
WHITE
SONBAHARDA
BAK
ÖMÜR
LOOK
AT
LIFE
IN
AUTUMN
ÖLÜM
SENSİZ
NE
AYAZ
DEATH
WITHOUT
YOU
IS
SO
COLD
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.