Paroles et traduction Yener - Çocuk
İki
eli
cebinde
gezen
çocuk
Child
with
both
hands
in
their
pockets
Baba
anneyle
tartışır,
ağlayan
çocuk
Child
crying
because
their
parents
are
arguing
Bir
tek
bayramlarda
sevinen
çocuk
Child
who
only
rejoices
on
festivals
"Bununla
sakın
oynama!"
denilen
çocuk
Child
who
is
told,
"Don't
play
with
that!"
Yoksulluk
işte,
çocukken
işte
Poverty
is
there,
as
a
child
İşportada,
inşaatta,
tekstilde
işte
In
street
trades,
construction,
textiles
İlk
aşık
olduğu
kıza
verdi
kalbi
işte
When
you
first
fell
in
love,
you
gave
your
heart
to
that
girl
Kırılmış
kalbi
sökmüş,
kalpsiz
kalmış
işte
Your
broken
heart
has
been
taken
out
and
you
are
heartless
N'aptın
be
aga
papatya
almışsın
What
did
you
do,
brother,
you
bought
daisies
Her
bi'
yaprağına
da
adını
yazmışsın
And
wrote
your
name
on
each
petal
Bi'
seviyo',
bi
sevmiyo',
yapıp
koparmışsın
You
fell
in
love
and
fell
out
of
love,
so
you
tore
it
up
and
threw
it
away
Cano
kafan
yüksek,
sen
ağlamışssın
Your
head
is
high,
but
you
have
cried
Gel
hadi
gidelim,
güneş
doğucak
Come
on,
let's
go,
the
sun
is
rising
Birazdan
burası
insan
dolucak
Soon
this
place
will
be
full
of
people
Yalnızlığını
zulala
yoksa
boğulcak
Else
you
will
choke
on
your
loneliness
Kızlara
bebek,
erkeğe
silah
oyuncak
Dolls
for
girls,
toy
gun
for
boys
Nedensiz
yere
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yükmiras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Nedensiz
yere
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yük
miras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Mahalle
çocuklarının
günübirlik
deniz
gezisi
Neighborhood
children's
day
trip
to
the
sea
Belediyenin
havuzuna
yasak
olsa
da
girişi
Forbidden
to
enter
the
municipality's
pool
Buzlanmış
kolayı
dondurma
diye
yiyişi
Eating
iced
cola
as
ice
cream
Hem
güvercini
hemde
kediyi
besleyişi
Feeding
both
pigeons
and
cats
Duvar
yazılarını
okuyuşu
kitap
diye,
şiir
diye
Reading
graffiti
on
the
walls
as
if
it
were
a
book,
a
poem
Yaş
günü
de
hiç
olmamış
ki,
almamış
hediye
Never
had
a
birthday,
never
received
a
gift
Konuşup
dururmuş
eski
bisikletiyle
Used
to
talk
to
his
old
bicycle
Onun
da
freni
kopmuş,
ayağı
sokmuş
tekerleğe
Its
brakes
had
failed,
and
his
foot
had
gotten
stuck
in
the
wheel
Kaldırımda
kalmış
simsiyah
izi
Left
a
black
mark
on
the
sidewalk
Onun
hayatını
anlatmamış
ne
film
ne
dizi
Neither
film
nor
series
has
told
his
life
story
Tv
üstü
antenden
çekiyo'
dört
kanal
magazin
Four
channels
of
gossip
magazines
on
the
TV
antenna
Cumartesisi
yok
sadece
pazar
günü
izin
No
Saturday,
only
Sunday
is
a
day
off
Abla,
abi
diyen
çocuklarız
We
are
children
who
call
you
sister,
brother
Elektrik
direğine
takıldı
uçurtmamız
Our
kite
got
stuck
on
the
electric
pole
Saçlarımız
kısacık
veya
üç
numuralı
Our
hair
is
very
short
or
shaved
Çocukluklarımız
yanık
veya
ağır
yaralı
Our
childhoods
are
burnt
or
badly
wounded
Nedensiz
yere,
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman,
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yük
miras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel,
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Nedensiz
yere,
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman,
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yük
miras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel,
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Nedensiz
yere,
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman,
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yük
miras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel,
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Nedensiz
yere,
gül
biraz
çocuk
Laugh
a
little
for
no
reason,
child
Kısa
hayat
zaman,
gül
biraz
Life
is
short,
laugh
a
little
Büyüyünce
kalcak
yük
miras
When
you
grow
up,
you
will
have
a
heavy
burden
Yalan
da
olsa
sen
gel,
gül
biraz
Even
if
it's
a
lie,
come
on
and
laugh
a
little
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Samet Savaş ünal, Yener Cevik
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.