Paroles et traduction Yener Çevik - Yıkıla Yıkıla
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yıkıla Yıkıla
Crumbling Down
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Cigaramı
lan
bu,
dönüp
dönüp
geri
gelsin
This
is
my
cigarette,
let
it
come
back
around
again
and
again
Kurbağalara
dön′cek
bunlar,
öpmeyin
prensi
They'll
turn
into
frogs,
don't
kiss
the
prince
Üşümeyi
bilmeyen
gelmesin
bu
2020
derbisi
Those
who
don't
know
how
to
feel
cold
shouldn't
come
to
this
2020
derby
Maskeden
fazla
antidepresan
kullanıyo'
bu
nesil
This
generation
uses
more
antidepressants
than
masks
İsteyen
dilek
dilesin
dilekçi
tavşandan
Let
those
who
want
to,
make
a
wish
from
the
petitioning
rabbit
Biliyo′m
bi'
çoğunuz
da
kalma
gene
lan
akşamdan
I
know
most
of
you
won't
stay
the
night
anyway
MOBESE
var
kavşakta,
toprak
yolda
yaylan
There
are
cameras
at
the
intersection,
so
frolic
on
the
dirt
road
İstediğimi
istediğimde
alırım,
bana
her
gün
bayram
I
get
what
I
want
when
I
want
it,
every
day
is
a
holiday
for
me
Bu
nara
istediğim
yerde
bülbül
This
cry
is
a
nightingale
wherever
I
want
it
to
be
Üstümde
pislik
yok,
dökülen
de
kül
kül
There's
no
dirt
on
me,
what
falls
off
is
just
ash
Ağa
sür,
sür;
önümüze
gelene
bin
tekme
Master,
drive
on,
give
a
thousand
kicks
to
anyone
who
comes
before
us
Zarbolar
geliyo'
dayko
sakın
beni
çekme
The
cops
are
coming,
bro,
don't
pull
me
over
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Diyo′lar,
"Mutlu
olmadan
ölmeyece′z
devamke"
They
say,
"We
won't
die
without
being
happy,
ever"
Hakkımı
da
almaya
geldim,
hepsine
"Selam"
de
I
came
to
get
what's
mine
too,
say
"Hello"
to
them
all
Bugün
de
biz
zelzeleyiz;
ne
lan,
ne
lan,
ne?
Today
we're
the
earthquake;
what's
up,
what's
up,
what?
Zar
tutmuş,
görmüşler;
ondan
yapmışlar
hamle
They
saw
the
dice
roll,
that's
why
they
made
their
move
Biri
"Nejat
Uygur"
diyo'
ama
ben
"Hamlet"
Someone
says
"Nejat
Uygur"
but
I'm
"Hamlet"
Sana
bi′
şey
diyeyim,
"Allah
var,
gam
yok
sabret"
Let
me
tell
you
something,
"There
is
God,
there
is
no
sorrow,
be
patient"
Burası
benim
mahallem,
yayınlar
naklen
This
is
my
neighborhood,
broadcasting
live
Orası
bi'
mavi
yeri,
yeşildi
aslen
That
place
is
a
blue
spot,
it
was
originally
green
Jilet
yapıl′cak
bi'
gemi
kadar
da
yalnızım
I'm
as
lonely
as
a
ship
to
be
made
into
razor
blades
Yalnız
kalmayanlar
da
tanımazlar
yalnızı
Those
who
haven't
been
lonely
don't
know
loneliness
Çekip
çekip
kafayı
gel′cem
bi'
gün
ansızın
I'll
come
one
day,
suddenly,
after
getting
high
Bi'
sokak
köpeği
kadar
da
hâlsizim
I'm
as
listless
as
a
street
dog
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Yaşam
dediğiniz
bize
sert
yer
(sert
yer)
This
life
you
speak
of,
it's
a
harsh
place
for
us
(a
harsh
place)
Bize
kalan
sert
yer
ve
tek
yer
(tek
yer)
All
we're
left
with
is
a
harsh
place,
our
only
place
(our
only
place)
Sen
"Git"
diyenlere
sırtını
dön
gel
Turn
your
back
on
those
who
say
"Go"
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Yıkıla
yıkıla,
yıkıla
yıkıla
Crumbling
down,
crumbling
down
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Burhan Bayar, Yener Cevik, Mehmet Tahir Paker, Burak Keskin
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.