Paroles et traduction Yusuf Hayaloğlu - Ah Ulan Rıza
Ah Ulan Rıza
Oh Damn, Rıza
Neden
halâ
gelmedi,
yoksa
Why
hasn't
he
come
yet,
could
it
be
Saati
mi
şaşırdı
hıyar?
He
mixed
up
the
time,
the
fool?
Gerçi
hiç
saati
olmadı
ama
Though
he
never
owned
a
watch,
but
still
En
azından
birine
sorar
He
could've
at
least
asked
someone
Cebimde
bir
lira
desen
yok
Not
a
single
lira
in
my
pocket
Madara
olduk
meyhaneye
We've
become
a
laughingstock
at
the
tavern
Ah
eşşek
kafam
benim
Ah,
my
donkey
head
Nasıl
da
güvendim
bu
hergeleye
How
could
I
trust
this
rascal?
Gelse,
balığa
çıkacaktık
If
he
came,
we'd
go
fishing
Ne
çekersek
kızartıp
birayla
yutacaktık
Fry
up
whatever
we
caught
and
wash
it
down
with
beer
Kafamız
tam
olunca,
şarkılar
döktürüp
With
our
heads
in
the
right
place,
we'd
belt
out
songs
Enteresan
hayâllere
dalacaktık
And
drift
into
the
most
bizarre
dreams
Bu
sandalı
geçen
hafta
denk
getirip
We
stumbled
upon
this
boat
last
week
Çalıntıdan
düşürdük
Got
it
for
a
steal,
from
some
stolen
goods
Arkadaşlar
ısrar
etti
Our
friends
insisted
Biz
de,
iyi
olur,
bize
uyar
diye
düşündük
So
we
thought,
why
not,
it
suits
us
fine
Saat
sekizde
gelecekti
He
was
supposed
to
be
here
at
eight
Bana
birkaç
milyon
borç
verecekti
And
lend
me
a
few
million
Yoksa
o
nemrut
karısı
kaçtı
da
Or
could
it
be
his
shrew
of
a
wife
ran
off
Onun
peşinden
mi
gitti?
And
he
went
after
her?
Eğer
öyleyse
yandık
If
that's
the
case,
we're
screwed
Gudubet
gene
yaptı
yapacağını
That
hag
did
it
again,
didn't
she?
Geçen
sene
de
merdivenden
itip
Last
year,
she
pushed
him
down
the
stairs
Kırmıştı
Rıza'nın
bacağını
And
broke
Rıza's
leg
Abi,
kadında
boy
şu
kadar
Man,
that
woman
is
this
tall
Kalça
fırıldak,
göz
patlak,
kafa
çatlak
Hips
like
a
whirlwind,
eyes
that
pop,
head
full
of
cracks
Korkuyorum,
bir
gün
ya
kendini
asacak
I'm
afraid
one
day
she'll
either
hang
herself
Ya
horlarken
Rıza'yı
boğacak
Or
smother
Rıza
in
his
sleep
with
her
snoring
Bak,
şimdi
acıdım,
aşk
olsun
adama
Look,
now
I
feel
sorry
for
him,
bless
his
soul
Ben
olsam,
vallahi
baş
edemem
If
it
were
me,
I
swear
I
couldn't
handle
it
Hele
beş
tane
velet
var
ki
boy-boy
Especially
with
five
kids,
all
different
sizes
Allah'tan
düşmanıma
dilemem
I
wouldn't
wish
that
on
my
worst
enemy
Aslında
iyi
çocuktur
Rıza,
efendi
huyludur
Actually,
Rıza's
a
good
guy,
with
a
gentle
soul
Herkesin
suyuna
gider
He
goes
with
the
flow
Yoksa,
kalıba
vursan
hani
Otherwise,
you
know,
if
push
came
to
shove
Tek
başına
on
tane
adam
eder
He
could
take
on
ten
men
all
by
himself
Bir
keresinde,
hiç
unutmam
I'll
never
forget
this
one
time
Üç-beş
zibidi
haraca
dadandı
Three
or
five
punks
tried
to
extort
him
Rıza,
sandalyeyi
kaptığı
gibi
Rıza
grabbed
a
chair
and
Herifleri
hastaneye
kadar
kovaladı
Chased
those
guys
all
the
way
to
the
hospital
Aynı
mahallede
büyüdük,
aynı
kızları
sevdik
We
grew
up
in
the
same
neighborhood,
loved
the
same
girls
Aynı
kafadaydık
We
were
on
the
same
wavelength
Orta
ikiden
bıraktık,
matematik
ağır
geliyordu
Dropped
out
of
eighth
grade,
math
was
too
much
for
us
Biz,
başka
havadaydık
We
were
on
a
different
vibe
Aynı
gömleği
giyer,
aynı
sigaraya
takılır
We'd
wear
the
same
shirt,
smoke
the
same
cigarettes
Aynı
takımı
tutardık
Root
for
the
same
team
Fener'in
her
maçına
iddialaşıp
We'd
bet
on
every
Fenerbahçe
match
Millete
az
mı
yemek
ısmarladık
And
treat
everyone
to
countless
meals
Bir
tek
askerde
ayrıldık
We
only
parted
ways
in
the
army
Bana
Bornova
düştü,
ona
Gelibolu
I
got
Bornova,
he
got
Gelibolu
Döner
dönmez
evlendirdiler
As
soon
as
he
returned,
they
got
him
married
En
büyük
salaklığı
da
bu
oldu
That
was
his
biggest
mistake
Bense
hiç
düşünmedim,
zaten
param
yoktu
Me,
I
never
thought
about
it,
I
had
no
money
anyway
Hep
tek
tabanca
gezdim
Always
flew
solo
Benim
beğendiğimi
anam
istemedi
The
girl
I
liked,
my
mother
didn't
approve
of
Onun
gösterdiğini
ben
sevmedim
And
the
one
she
chose,
I
didn't
like
Neyse,
bunlar
derin
mevzu
Anyway,
that's
deep
stuff
Anlaşıldı,
bu
herif
artık
gelmeyecek
It's
clear,
this
guy's
not
coming
anymore
Ufaktan
yol
alayım
I
better
get
going
Anam
evde
yalnız,
şimdi
merağından
ölecek
My
mother's
home
alone,
she'll
be
dying
of
curiosity
Gittim,
vurup
kafayı
yattım
I
went
and
knocked
myself
out
Rüyamda
gördüm,
gülümseyerek
geldiğini
I
saw
him
in
my
dream,
coming
with
a
smile
Ne
bilirdim,
yolda
kamyon
çarpıp
How
could
I
know,
a
truck
hit
him
on
the
road
Hastaneye
kavuşmadan
can
verdiğini
He
died
before
reaching
the
hospital
Sonunda
sen
de
düşüp
gittin
Azrail'in
peşine
So
you
finally
followed
the
Grim
Reaper
Dün,
boşuna
günahını
almışım
I
spoke
ill
of
you
yesterday
for
no
reason
Ne
olur,
kızma
bu
kardeşine
Please,
don't
be
mad
at
your
brother
Öğlen
kahvede
söylediler,
Rıza
öldü,
dediler
They
told
me
at
the
coffee
shop
at
noon,
Rıza's
dead,
they
said
Ne
kolay
söylediler
How
easily
they
said
it
Sanki
dev
bir
taş
ocağını
As
if
they
dynamited
a
giant
quarry
Kökünden
dinamitleyip
üstüme
devirdiler
From
its
roots
and
brought
it
crashing
down
on
me
Ah
dostum...
o
kocaman
gövdene
Ah,
my
friend...
on
your
massive
body
O
beyaz
kefeni
nasıl
kıyıp
giydirdiler?
How
could
they
bear
to
put
that
white
shroud?
O
zalim
tabutun
tahtalarını
The
boards
of
that
cruel
coffin
Senin
üstüne
nasıl
böyle
çivilediler?
How
could
they
nail
them
shut
over
you?
Yani
sen
şimdi
gittin,
yani
yoksun
So
you're
gone
now,
so
you're
not
here
Yani
bir
daha
olmayacak
mısın?
So
you'll
never
be
again?
Yani
bir
daha
borç
vermeyecek
So
you'll
never
lend
money
again
Bir
daha
bira
ısmarlamayacak
mısın?
Never
buy
me
another
beer?
Peki,
beni
kim
kızdıracak
Well
then,
who's
gonna
piss
me
off
Kim
zar
tutacak,
kim
ağzını
şapırdatacak?
Who's
gonna
roll
the
dice,
who's
gonna
smack
their
lips?
Peki,
beni
bu
köhne
dünyada
Well
then,
in
this
wretched
world
Senin
anladığın
kadar
kim
anlayacak?
Who's
gonna
understand
me
like
you
did?
Ulan
Rıza...
ne
hayâllerimiz
vardı
oysa
Damn,
Rıza...
we
had
such
dreams,
you
know
Ne
acayip
şeyler
yapacaktık
We
were
gonna
do
such
crazy
things
Totoyu
bulunca
dükkân
açacak
When
we
hit
the
jackpot,
we'd
open
a
shop
Adını
"Dostlar
Meyhanesi"
koyacaktık
And
call
it
"Friends
Tavern"
Talih
yüzümüze
gülecekti
be
Luck
was
gonna
smile
on
us,
babe
Karıyı
boşayıp
sıfır
Mersedes
alacaktık
We'd
ditch
the
wife
and
get
a
brand
new
Mercedes
Hafta
sonu
iki
yavru
kapıp
Grab
a
couple
of
chicks
on
the
weekend
Boğaz
yolunda
o
biçim
fiyaka
atacaktık
And
show
off
like
crazy
on
the
Bosphorus
Ah
ulan
Rıza...
bu
mahallenin
Ah
damn,
Rıza...
what
was
it
about
this
neighborhood
Nesini
beğenmedin
de
öte
yere
taşındın?
That
you
didn't
like
and
moved
away?
Ara
sıra
gıcıklaşırdın
ama
inan
ki
You
used
to
get
on
my
nerves
sometimes,
but
believe
me
Benim
en
kral
arkadaşımdın
You
were
my
best
buddy
Ah
ulan
Rıza...
ben
şimdi
Ah
damn,
Rıza...
what
am
I
Bu
koca
deryada
tek
başıma
ne
halt
ederim?
Supposed
to
do
all
alone
in
this
vast
sea?
Senden
ayrılacağımı
sanma
Don't
think
I'll
be
apart
from
you
for
long
Bir
kaç
güne
kalmaz,
ben
de
gelirim
In
a
few
days,
I'll
be
coming
too
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Writer Unknown, Ismen Osman
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.