Yüksek Sadakat - Hüzün - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Yüksek Sadakat - Hüzün




Hüzün
Sadness
Hüzün günbatımında hissetirir kendini
Sadness finds herself at sunset
Akşamüstü yükselip alçalan ateş gibi
Like a fiery blaze dancing at dusk
Karşılaşan iki dost, zamanın değirmeni
Two friends meet, as time wears on
Bir sahil lokantası, Ege'nin zeytinleri
A tavern on the beach, with Aegean olives
Uzakta
Far away
Hüzün hep yanımda
Sadness is ever with me
Hüzün hep yanımda
Sadness is ever with me
Geçmişten gelen sesler, gözümden kaçan gözler
Voices from the past, eyes that I miss
Ne kadar çok tırmansam benden yukarda gizler
No matter how high I climb, secrets hide above
Bir gelincik tarlası, Güneydoğu vakası
A field of poppies, a tragedy in the southeast
Tv'de kan banyosu, neden ölür bu gençler
On TV, a bloodbath, why do these young people die
Bilemem
I don't know
Hüzün seni silemem
Sadness, I can't erase you
Hüzün seni silemem
Sadness, I can't erase you
Bu oyun nerede biter, hangi yol dosta gider
Where does this game end, which path leads to a friend
Ben sevmeye alıştım, muhabbet bana yeter
I've grown accustomed to love, companionship is enough for me
Hüzün gün batımında bir an koluma girer
Sadness slips her arm in mine, at sunset's glow
En sevdiğin kuş olur sonra da uçar gider
She transforms into my favorite bird, then flies away
Tutamam
I can't hold on
Hüzün sensiz yapamam
Sadness, I can't live without you
Hüzün sensiz yapamam
Sadness, I can't live without you
Hüzün sensiz yapamam
Sadness, I can't live without you
Hüzün sensiz yapamam...
Sadness, I can't live without you...





Writer(s): Kutlu özmakinaci


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.