Yüzyüzeyken Konuşuruz - Bir Sinema Filmine Bilet Almışım - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Yüzyüzeyken Konuşuruz - Bir Sinema Filmine Bilet Almışım




Bir Sinema Filmine Bilet Almışım
I've Got a Ticket for a Movie
Ben bugün bi' kaç kere ölmüş olsam bile
Even if I died a few times today
Yeni doğmuşum gibi, sigaranı yakar gibi
Like I was just born, like lighting your cigarette
Söyledim, ben şimdi bir sinema filmine
I said, I'm excited and exhausted like
Bilet almışım gibi heyecanlı ve bitkinim
I've got a ticket for a movie
Haklıyım, balık gibi
I'm right, like a fish
Tutulmuş daha yeni
Just caught,
Denizinden uzaklaşmış
Taken away from the sea
Kovadayım, kovadayım
I'm in a bucket, in a bucket
Tüm zamanların en yılgın zaferleri
The most tiring victories of all time
Benim için güçlü, bir o kadar da taze
Are strong for me, and so fresh
Salgın gibi kaçılmış yeni düzen fikrini
I push away the idea of a new order that's been missed like a plague
Ellerimin tersiyle itiyorum ki bence
With the back of my hand, because I think
Haklıyım, balık gibi
I'm right, like a fish
Tutulmuş daha yeni
Just caught,
Denizinden uzaklaşmış
Taken away from the sea
Kovadayım, kovadayım
I'm in a bucket, in a bucket
Korktuğum şeyler var, korunmasız seks gibi
There are things I'm afraid of, like unprotected sex
İçimden geldiği kadar
As much as I feel like it
Dışardan bir kase
A bowl from the outside
Çorba içmenin sürekli keyfi
The constant pleasure of eating soup
Bulunmaz kağıtlarda
Can't be found in single sheets of paper
Hem de çift kağıtlarda
Or even double sheets of paper
Haklıyım, balık gibi
I'm right, like a fish
Tutulmuş daha yeni
Just caught,
Denizinden uzaklaşmış
Taken away from the sea
Kovadayım, kovadayım
I'm in a bucket, in a bucket
Yorgun atların hep düşlediği kenti
The city that tired horses always dream of
Ben kurdum hayattayım, henüz yirmi yaşındayım
I built in life, I'm still twenty years old
Birkaçımız öldü ama heyecan var hala
A few of us have died, but there's still excitement
Solgun göz kapaklarından düştüm yine ayaktayım
I fell from my pale eyelids, I'm still standing
Haklıyım, balık gibi
I'm right, like a fish
Tutulmuş daha yeni
Just caught,
Denizinden uzaklaşmış
Taken away from the sea
Kovadayım, kovadayım
I'm in a bucket, in a bucket






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.