Yılmaz Erdoğan - Alkol İkindisi - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Yılmaz Erdoğan - Alkol İkindisi




Alkol İkindisi
Afternoon Alcohol
Biz ne zaman içsek,
Every time we drink,
Köfte geç gelir
The meatballs arrive late
Ve oturur muhabbetin terkisine
And a naked word of melancholy sits
Çıplak bir efkar sözcüğü
On the edge of our conversation
Biz ne zaman içsek,
Every time we drink,
Sabah akar meycinin cebine
Morning flows into the bartender's pocket
Günde kaç kez öpüşür ki akrep ile yelkovan
How many times do the hands of the clock kiss in a day
Biz ne zaman içsek,
Every time we drink,
İç değilizdir aslında.
We're not really drinking.
Dışımızda bronz bir akşam sözcüğü,
Outside, the word of a bronze evening,
Çırıl bir efkar sözcüğü
A pure word of melancholy
Delikanlı kıvamında sevda değilse de
Even if it's not love in the prime of youth
Tabansız sevişmelerdeki el değmemiş pişmanlık
The untouched regret in shallow lovemaking
Biz ne zaman içsek,
Every time we drink,
değilizdir aslında.
We're not really drinking.
Bu alkol ikindisi şiirle
With this afternoon alcohol and poetry
Şimdi burda açılsaydın
If you had opened up here now
Adımın baş harfi gibi
Like the first letter of my name
Belki ağustos kokardı ağustos
Maybe August would smell like August
Sen,
You,
Fikrini ipotek etmiş kiralık sevdalara
Who have mortgaged your thoughts to rented loves
Senine boyuna sevilmiş sen
You, loved to the extent of your own self
Yalanı sevdasından büyük sen
You, whose lies are greater than your love
Bir bil-sen.
Just know.
Biz ne zaman içsek seni düşünüyoruz
Every time we drink, we think of you
Genzimizde göl gözyaşları
Lake-like tears in our throats
Biz ne zaman içsek,
Every time we drink,
İç değilizdir aslında.
We're not really drinking.
Dışımızda bronz bir İzmir akşamı...
Outside, a bronze Izmir evening...





Writer(s): Metin Kalender


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.