Zakkum - Sanrı - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Zakkum - Sanrı




Sanrı
Hallucination
Gün yeni doğarken odanın balkonuna
As the day breaks upon your balcony's edge,
Sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarına
The morning's first coffee fills your veins with delight.
Birkaç saat daha var seslerin çoğalmasına
A few more hours before the noise amplifies,
Bakir telaşlar için insanların uyanmasına
Before the commotion as people begin their day.
Her Ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
Like every Ankara morning, you may be a little cold,
Ama olsun, eskiden beri üşümeyi seviyorsun
But no matter, you've always relished the chill.
Çöpleri karıştıran sokak köpekleri gibi
Your mind drifts like a stray dog rummaging through the trash,
Kurcalıyorsun fark etmeden geçmişteki günleri
Unwittingly excavating the bygone days.
Çocukluğun sessizce tırmanıyor kucağına
Your childhood silently climbs onto your lap,
Şöyle bir gülümsüyor kıvırcık saçlarıyla
Smiling gently with its curly hair.
Babanı andırıyor sanki bu sessiz duruşuyla
Its silent posture mirrors your father's,
Ve ne kadar eksildiğini hatırlatıyor sana
And reminds you of how much you miss him.
Ne kadar güzelmişsin
How beautiful you were
Hayat henüz çırılçıplak
Life still innocent and pure
Hiçbir şey el değmemiş
Untouched by the world's wear
Günler birer salıncak
Days were gentle swings
Seni unutmuyor
That never forgot you
Büyüdüğün sokaklar
The streets where you grew
Dokunuyor Ankara
Ankara embraces you
Gözyaşına rüzgârıyla
With its windblown tears
Ne kadar güzelmişsin
How beautiful you were
Hayat henüz çırılçıplak
Life still innocent and pure
Hiçbir şey el değmemiş
Untouched by the world's wear
Günler birer salıncak
Days were gentle swings
Seni unutmuyor
That never forgot you
Büyüdüğün sokaklar
The streets where you grew
Dokunuyor Ankara
Ankara embraces you
Gözyaşına rüzgârıyla
With its windblown tears





Writer(s): Cem Senyücel, Yusuf Demirkol


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.