Paroles et traduction Zuhal Olcay - Ağlıyor İstanbul

Ağlıyor İstanbul

İkindi vakitlerinde akşam safaları
Kapı muhabbetlerinde komşu cefaları
Yan gelip de yattığım taşlar

Sabaha karşı camlarda sarhoş nidaları
Etine dolgun dulların genç kız edaları
Yem verip sevaplandığım kuşlar

Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyoruz ben sessiz İstanbul sessiz
Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyorum ben sensiz İstanbul sensiz

Duvarlardan silinmiş elin tenin kokun
Besbelli unutulmuş yolu İstanbul'un
Selamı kesti arkadaşlar

Ağlarım odalarda ben kendi halime
Sen karşı kıyılarda İstanbul nafile
Böyle mi biterdi eski aşklar

Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyoruz ben sessiz İstanbul sessiz
Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyorum ben sensiz İstanbul sensiz

Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyoruz ben sessiz İstanbul sessiz
Ağlıyor İstanbul ağlıyor kalbim
Ağlıyorum ben sensiz İstanbul sensiz
İstanbul sensiz

Istanbul Is Weeping

Afternoon times and evening pleasures
Neighbourly woes in doorstep chit-chat
Stones on which I've rested idly

Drunk shouts at windows towards morning
Young girls' ways in buxom widows
Birds I've fed and earned merit

Istanbul is weeping, my heart weeps
We weep in silence, Istanbul silently
Istanbul is weeping, my heart weeps
I weep without you Istanbul, without you

Your hand, your skin and scent rubbed off walls
The path to Istanbul is seemingly forgotten
Friends have stopped greeting

I weep alone in rooms to myself
In vain, you on opposite shores, Istanbul
Is this how old loves would end?

Istanbul is weeping, my heart weeps
We weep in silence, Istanbul silently
Istanbul is weeping, my heart weeps
I weep without you Istanbul, without you

Istanbul is weeping, my heart weeps
We weep in silence, Istanbul silently
Istanbul is weeping, my heart weeps
I weep without you Istanbul, without you
Istanbul without you