Paroles et traduction Zuhal Olcay - Kara Güvercin
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kara Güvercin
Black Pigeon
Şöminenin
bir
köşesinde
sen
You
by
the
fireside
Bir
köşesinde
ben
Me
by
the
other
side
Aramızda
alev
alev
alev
Flames
ablaze
between
us
Sırtımızda
soğuk
Cold
behind
us
Ve
kor
bakışlarımız
donuk
And
our
glares
are
dull
Elimizde
içki
içilmedikçe
Unless
we
drink
alcohol
İki
dudak
arasında
bir
kaç
hece
A
few
syllables
between
two
lips
Yorgun
kara
bir
güvercin
gagasında
In
a
tired,
black
pigeon's
beak
Acı
dil,
şiddet
ve
fırtına
Bitter
language,
violence
and
storm
Her
yer
fora,
her
şey
alabora
Everywhere
wrecked,
everything
sinking
Çirkin
eller,
gözler
serseri
Ugly
hands,
restless
eyes
Gelen
lekeli,
giden
lekeli
Coming
stained,
leaving
stained
Çelişki,
histeri,
kişilik
Contradiction,
hysteria,
personality
Sevgi
çemberi
delik
deşik
Circle
of
love
full
of
holes
Sevgi
çemberi
delik
deşik
Circle
of
love
full
of
holes
Ben
yatak
ucuna
ilişmiş
I'm
sitting
at
the
edge
of
the
bed
Ellerim
kenetli,
gözlerim
yerde
My
hands
are
clasped,
my
eyes
on
the
floor
Sen
pencerede
You're
at
the
window
Camda
buğulu
bulut
Blurry
cloud
on
the
glass
Damla
damla
zehir
düşmekte
Drops
of
poison
falling
Geçmişin
parmakları
usta
The
fingers
of
the
past
are
adept
Sen
beyaz
ben
siyah
tuşlarda
You
on
the
white
keys,
me
on
the
black
Gamlarımız
notaya
dönüşüyor
Our
sorrows
transform
into
notes
Atonal
alışkanlıklarımızla
With
our
atonal
habits
Acı
dil,
şiddet
ve
fırtına
Bitter
language,
violence
and
storm
Her
yer
fora,
her
şey
alabora
Everywhere
wrecked,
everything
sinking
Çirkin
eller,
gözler
serseri
Ugly
hands,
restless
eyes
Gelen
lekeli,
giden
lekeli
Coming
stained,
leaving
stained
Çelişki,
histeri,
kişilik
Contradiction,
hysteria,
personality
Sevgi
çemberi
delik
deşik
Circle
of
love
full
of
holes
Sevgi
çemberi
delik
deşik
Circle
of
love
full
of
holes
Söndü
şömine
The
fire
has
gone
out
Gün
kelepçeli
The
day
in
chains
Sen
ve
ben
zindan
içinde
You
and
I
in
prison
Birbirimize
kelepçeli
Chained
to
each
other
Yıkılmış
piyanonun
sinesinde
In
the
bosom
of
the
ruined
piano
Kara
güvercin
öylece
yatıyor
The
black
pigeon
lies
still
Korkudan
kocaman
olmuş
şimdi
Now
grown
huge
with
fear
Ölü
gözleri,
ölü
gözleri,
ölü
gözleri
Dead
eyes,
dead
eyes,
dead
eyes
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Mustafa Vedat Sakman, Mehmet Teoman
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.