Paroles et traduction Zulfu Livaneli - Kuşların Vurulduğu Zaman

Kuşların Vurulduğu Zaman

Uyuyup uyandım da elime dolandım
Uyuyup uyandım da elime dolandım
Ateş olup yandığımda, ateş olup yandım, yandım, yandım
Türkülerin yorulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Türkülerin yorulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Zamandır şimdi o
Dost diye bildiğim de yalvar yakar oldum
Dost diye bildiğim de yalvar yakar oldum
Yollarına öldüğüm de, yollarına öldüğüm, öldüğüm
Öldüğüm o
Kuşların vurulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Kuşların vurulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Zamandır şimdi o
Geçmişin geleceğin, kurdun kuşun böceğin
Geçmişin geleceğin, kurdun kuşun böceğin
Tuz ile ekmeğin de tuz ile ekmeğin, ekmeğin
Ekmeğin o
Harman olup yorulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Harman olup yorulduğu zamandır şimdi, zamandır şimdi
Zamandır şimdi o
Dost diye bildiğim de yalvar yakar oldum
Dost diye bildiğim de yalvar yakar oldum
Yollarına öldüğüm de, yollarına öldüğüm, öldüğüm
Öldüğüm o

When the Birds Are Shot

I fell asleep and woke up tangled
I fell asleep and woke up tangled
Burning with fire, I burned, burned, burned
It's time for the songs to get tired, time for the songs to get tired
It's time for the songs to get tired, time for the songs to get tired
It's time now
I became a beggar to those I called friends
I became a beggar to those I called friends
I died on their path, I died, I died
I died
This is the time when the birds are shot, time now
This is the time when the birds are shot, time now
It's time now
The past and the future, the wolf, the bird, the insect
The past and the future, the wolf, the bird, the insect
Salt and bread, salt and bread
Bread
This is the time when the harvest gets tired, time now
This is the time when the harvest gets tired, time now
It's time now
I became a beggar to those I called friends
I became a beggar to those I called friends
I died on their path, I died, I died
I died