maNga feat. An Epic Symphony - Dünyanın Sonuna Doğmuşum - Live - 4 Haziran 2023 Harbiye Açıkhava Konseri - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction maNga feat. An Epic Symphony - Dünyanın Sonuna Doğmuşum - Live - 4 Haziran 2023 Harbiye Açıkhava Konseri




Dünyanın Sonuna Doğmuşum - Live - 4 Haziran 2023 Harbiye Açıkhava Konseri
Born at the End of the World - Live - June 4, 2023 Harbiye Open Air Concert
(Hadi, sende!)
(Come on, you too!)
N'aber? (Bak, bende dert yok, tasa yok)
What's up? (Look, I've got no worries, no troubles)
(Mutluyum, artık bi' beynim yok)
(I'm happy, I don't have a brain anymore)
(Dikmişim ekrana gözlerimi)
(My eyes are glued to the screen)
(Başka da bir ihtiyacım yok)
(I don't need anything else)
Kişisel neyim kaldı ki, bir iletim olsun?
What's left of my personality, let it be a transmission?
Tıklana tıklana her şeyim ortada
Click by click, everything about me is out in the open
Atın ölümü arpadan olsun
Let the horse's death be from barley (Let me have it easy)
Her yiğit gibi benimki de meydanda
Like every brave man, mine is out in the open too
Tıklama konusu ayrı bir dava
The topic of clicks is a separate case
Mahkemelerde görülüyor hâlâ
It's still being seen in courts
Namusu bacak arasında ararım
I look for honor between legs
Dişi sinek bile görsem laf atarım
I catcall even if I see a female fly
Çakma makma, üçe beşe bakmam
Fake or not, I don't care about cheap stuff
Önüm, arkam, sağım, solum, markam
My front, my back, my right, my left, my brand
Bana pastayı verin, ekmeğe gerek yok
Give me the cake, no need for bread
(Ben tüketmeden var olamam)
(I can't exist without consuming)
Ayna, ayna, hadi söyle
Mirror, mirror, tell me now
Bizden daha (yüksek!)
Is there anyone more (high!) than us?
(Gamsızı var mı?)
(Is there anyone more carefree?)
Ayna, ayna, hadi söyle
Mirror, mirror, tell me now
Benden daha
Is there anyone more
(Arsızı var mı?)
(Shameless than me?)
Dünyanın sonuna doğmuşum
I was born at the end of the world
Ya da ölmüşüm de haberim yok
Or I'm dead and I don't know it
"İyi bilirdik" derler elbet ardımdan
They'll surely say "We knew him well" after I'm gone
(Bundan) büyük bi' yalan yok (yok, yok!)
(There's no) bigger lie than this (no, no!)
Yok, bundan büyük yalan yok
There's no bigger lie than this
Yok, yok, yok, yok
No, no, no, no
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Let the snake that doesn't bite me live a thousand years
Dedikodu yapar, keyfime bakarım
I gossip and enjoy myself
Ağzımda sakız, elimde çanta
Gum in my mouth, bag in my hand
Fink atarım kaldırımlarda
I strut on the sidewalks
Bağlanmaya sonuna kadar karşıyım
I'm completely against commitment
Ama dizilerimden beni ayırmayın
But don't separate me from my TV series
Değişir dünyam bir tuşla uzaktan
My world changes with one button from afar
Yeni bir kart verdi bugün bankam
My bank gave me a new card today
Puanlarım artık en büyük kankam
My points are now my best buddy
Olmasa da cebimde beş kuruş para
Even if I don't have a penny in my pocket
Cebimdeki telefon on numara
The phone in my pocket is top-notch
(Yak on numara telefonlarının ışıklarını)
(Light up your top-notch phones)
(Hadi Harbiye!)
(Come on Harbiye!)
Bak kızım, Yedi Kocalı Hürmüz gibi dolan
Look girl, wander around like Seven-faced Hürmüz (Be free like a butterfly)
Ama ailemizin kızı gibi davran
But act like our family's girl (Behave)
Seni alacak biri de bulunur elbet
Someone will eventually marry you
En kolay parayı hep sen kazan
You always earn the easiest money
Ayna, ayna, hadi söyle
Mirror, mirror, tell me now
Benden daha (yüksek!)
Is there anyone more (high!) than me?
(Gamsızı var mı?)
(Is there anyone more carefree?)
Ayna, ayna, hadi söyle
Mirror, mirror, tell me now
Bizden daha
Is there anyone more
Arsızı var mı?
Shameless than us?
(Dünyanın sonuna doğmuşum)
(I was born at the end of the world)
(Ya da ölmüşüm de haberim yok) (harika görünüyo'sunuz, teşekkürler!)
(Or I'm dead and I don't know it) (You look great, thank you!)
("İyi bilirdik" derler elbet ardımdan)
("They'll surely say "We knew him well" after I'm gone")
(Bundan büyük bi' yalan yok) (yok, yok!)
(There's no bigger lie than this) (no, no!)
Yok, bundan büyük yalan yok
There's no bigger lie than this
Yok, yok, yok, yok
No, no, no, no
Sıkıldım çok (her dakika düşünmekten, üzülmekten)
I'm so tired (of thinking and being sad every minute)
Artık yok, (kalmadı gücüm düşmekten, yenilmekten)
No more, (I have no strength left to fall and be defeated)
Pişmanım erken vazgeçmekten, kendimden
I regret giving up on myself so early
Bu âlem geçmiş kendinden, (ne gelir elden?)
This world has surpassed itself, (what can be done?)
Dünyanın sonuna (doğmuşum)
I was born at the end of the world (born)
Ya da ölmüşüm de haberim yok
Or I'm dead and I don't know it
"İyi bilirdik" derler elbet ardımdan
They'll surely say "We knew him well" after I'm gone
(Bundan) büyük bi' yalan yok (yok, yok!)
(There's no) bigger lie than this (no, no!)
Yok, bundan büyük yalan yok
There's no bigger lie than this
Yok, yok, yok, yok
No, no, no, no
(Teşekkürler! Isındık şimdi?)
(Thank you! Are we warmed up now?)
(Sağ olun!)
(Thank you!)





Writer(s): Sin Wong Wang


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.