Paroles et traduction Indigo - Boş Boş
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İyi
gözlemledim
sabredip
izledim
uzun
süre
I
observed
patiently
and
watched
for
a
long
time
Tek
tek
klasör
açtım
kafamda
herkes
için
bir
tek
I
opened
folders
in
my
mind,
one
for
everyone
Nokta
vardı
ortak
olan
izlediğim
tüm
deneklerde
There
was
a
common
point
in
all
the
subjects
I
observed
O
da
hangi
şartta
olursa
olsun
ben
diyebilmek
That
is,
to
be
able
to
say
"I",
no
matter
the
conditions
Genelde
izlediğim
kadınlardı
bence
işin
aslı
Usually,
I
observed
women;
that's
the
truth
Dergilerde
yazdığı
gibi
değil
yok
detay
merakı
Not
like
it's
written
in
magazines,
no
curiosity
for
details
Yüzeyseldi
kendine
çok
güvenen
görünenler
They
were
superficial,
so
confident
Baba
şefkatini
özler
dominant
geçinenler
They
yearned
for
fatherly
affection,
acting
dominant
Tek
bir
konu
açılıyor
ve
statüsüne
göre
sıra
One
topic
was
brought
up,
and
the
order
was
determined
by
their
status
Oluşmuş
her
gün
kurulan
sıradan
ortamlarda
In
ordinary
environments
built
every
day
Başlıyor
herkes
anlatmaya
en
favori
anısını
Everyone
started
telling
their
favorite
memory
Nezaketen
gül
aktardı
anında
tüm
tasasını
Out
of
politeness,
a
smile
was
offered,
and
all
their
worries
were
instantly
swept
away
Anlatmazsın
sorunun
nedir
diye
sorar
You
don't
tell
me,
what's
your
problem,
you
ask
Dener
şansını
anlatırsın
kurduğun
kusursuz
mantığı
You
try
your
luck,
you
tell
your
flawless
logic
Reddeder
ve
üste
çıkıp
hele
bir
de
derse
ki
She
rejects
it,
comes
out
on
top,
and
even
says
Bunu
ben
de
düşünmüştüm,
yer
elimin
tersini
I
had
thought
of
that
too,
and
I
slap
her
with
the
back
of
my
hand
Konuşmuyoz
zaten
anlatıyoz
boş
boş
We're
not
really
talking,
we're
just
blabbing
on
Problemin
temeli
dinlemememiz
The
root
of
the
problem
is
our
lack
of
listening
İletişim
kurma
böyle
bir
şey
değil
Communication
isn't
like
this
Sağır
etti
kendi
kelimelerimiz
Our
own
words
have
deafened
us
Kafamızdan
geçenleri
kimle
neden
paylaşırız
Who
do
we
share
our
thoughts
with,
and
why?
Çözemedim
olanları
dinlemeden
paslaşırız
I
can't
figure
it
out;
we
pass
each
other
by
without
listening
Sohbet
değil
ürün
tanıtımı
tadında
muhabbetler
Conversations
are
more
like
product
presentations
Anlatımı
gerçekçi
kılmak
için
tuhaf
jestler
Strange
gestures
to
make
the
story
seem
real
Fark
ettiğimden
beri
bunu
korkutuyor
kalabalık
Since
I
noticed
it,
crowds
have
been
scaring
me
Olsa
bile
içlerinden
birçoğu
çok
cana
yakın
Even
though
many
of
them
are
really
friendly
deep
down
Farklı
olduğundan
algılar
They
perceive
it
as
different
İlla
ters
düşüp
yaşayacaksın
sorun
çakışınca
yargılar
You'll
clash,
you'll
experience
problems,
and
judgments
will
form
Ve
sanırım
dünyanın
her
yerinde
bu
böyle
And
I
think
it's
like
this
everywhere
in
the
world
Hem
Sydney'de
hem
de
Arjantin'de
küçük
bir
köyde
In
Sydney,
in
Argentina,
in
a
small
village
O
zaman
değişmeyecek
tek
şey
yalnızlık
Then
loneliness
will
be
the
only
thing
that
doesn't
change
Onu
da
beceremez
kimse
artık
arada
kalmıştır
No
one
can
succeed
at
that
anymore;
it's
stuck
in
the
middle
Asosyal
kişilik
bozukluğu
bozuk
değil
aslen
Asperger's
isn't
a
disorder;
it's
genuine
Peki
ya
yanlış
olan
herkesse
suçlu
masumsa
So
is
everyone
wrong,
and
the
innocent
guilty?
Neden
bu
zıplatıp
uyandıran
puslu
kabuslar
Why
do
these
foggy
nightmares
jolt
me
awake?
Konuşmuyoz
zaten
anlatıyoz
boş
boş
We're
not
really
talking,
we're
just
blabbing
on
Problemin
temeli
dinlemememiz
The
root
of
the
problem
is
our
lack
of
listening
İletişim
kurma
böyle
bir
şey
değil
Communication
isn't
like
this
Sağır
etti
kendi
kelimelerimiz
Our
own
words
have
deafened
us
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Tevfik Koçak
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.