Paroles et traduction SAM - Karanlık Zaman
Karanlık
zamanlar
(karanlık
zamanlar)
Dark
times
(dark
times)
Karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
Dark
times
(dark
times)
Geriye
koşmak
tek
çarem
bu
amansız
olmadan
Run
back,
it's
my
only
chance,
before
the
merciless
Zamanım
olmadan
tamam
Without
my
time,
it's
done
Bu
karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
taraf
(karanlık
taraf)
Dark
side
(dark
side)
İbre
hep
boşuna
geçen
bu
hayatı
gördüğün
The
needle
keeps
spinning
in
vain,
you
see
this
passing
life
Gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
There
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Bu
karanlık
zamanlar
(karanlık
zamanlar)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
Dark
times
(dark
times)
Geriye
koşmak
tek
çarem
bu
amansız
olmadan
Run
back,
it's
my
only
chance,
before
the
merciless
Zamanım
olmadan
tamam
Without
my
time,
it's
done
Bu
karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
taraf
(karanlık
taraf)
Dark
side
(dark
side)
İbre
hep
boşuna
geçen
bu
hayatı
gördüğün
The
needle
keeps
spinning
in
vain,
you
see
this
passing
life
Gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
There
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Bak
gördüğüm
çevremde
örülü
duvar,
ölümü
duam
Look,
I
see
walls
built
around
me,
I
pray
for
death
Tek
içimde
şeytanın
gömülü
ruha
The
only
thing
inside
me
is
the
devil's
buried
soul
İşlenen
günahım
ölümlü
kullar
My
sins
are
committed
mortal
servants
Peşinde
koşar
bak
sonsuzluğum
Follow
me,
see
my
infinity
Peşinde
sonsuzluğum
Follow
me,
my
infinity
Mutluluk
yalan
karanlığa
hapsolmuşuz
Happiness
is
a
lie,
we
are
trapped
in
the
dark
Nefsinde
kaybolmuş
Lost
in
your
soul
Benliğin
sebebi
onsuzluğum
The
reason
for
my
existence
is
your
absence
Bedeli
yok
olan
tüm
duygular
sanrılar
git
gide
beliriyo
The
price
is
the
loss
of
all
emotions,
delusions
gradually
appear
Değişmedi,
kader
ve
oyunlar
peşimde
insanlar
deliriyor,
geriliyo
It
hasn't
changed,
fate
and
games
follow
me,
people
go
crazy,
get
tense
Her
geçen
sikik
gün
kuşkular
beynimi
kemiriyo,
kimin
elinde
son
Every
stupid
day,
doubts
gnaw
at
my
brain,
who
holds
the
end
Para
verin
bu
yol
uzun
koşsan
da
huzura
erişmiyo
Pay
money,
this
road
is
long,
run
but
you
can't
reach
peace
Karanlık
zamanlar
(karanlık
zamanlar)
Dark
times
(dark
times)
Karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
Dark
times
(dark
times)
Geriye
koşmak
tek
çarem
bu
amansız
olmadan
Run
back,
it's
my
only
chance,
before
the
merciless
Zamanım
olmadan
tamam
Without
my
time,
it's
done
Bu
karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
taraf
(karanlık
taraf)
Dark
side
(dark
side)
İbre
hep
boşuna
geçen
bu
hayatı
gördüğün
The
needle
keeps
spinning
in
vain,
you
see
this
passing
life
Gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
There
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Bu
karanlık
zamanlar
(karanlık
zamanlar)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
Dark
times
(dark
times)
Geriye
koşmak
tek
çarem
bu
amansız
olmadan
Run
back,
it's
my
only
chance,
before
the
merciless
Zamanım
olmadan
tamam
Without
my
time,
it's
done
Bu
karanlık
zaman
(karanlık
zaman)
In
these
dark
times
(dark
times)
Karanlık
taraf
(karanlık
taraf)
Dark
side
(dark
side)
İbre
hep
boşuna
geçen
bu
hayatı
gördüğün
The
needle
keeps
spinning
in
vain,
you
see
this
passing
life
Gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
There
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Bak
gördüğün
gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
Look,
you
see
there
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Gördüğün
gerçek
yok
tüm
her
şey
yalan
You
see
there
is
no
truth,
everything
is
a
lie
Ya,
karanlık
zaman
Yeah,
dark
times
Ya,
karanlık
zaman
Yeah,
dark
times
Ya,
karanlık
zaman
Yeah,
dark
times
Karanlık
zaman
ya
Dark
times,
yeah
Karanlık
zaman
Dark
times
Karanlık
zaman,
zaman,
zaman
(yeah)
Dark
times,
times,
times
(yeah)
Karanlık
zaman
Dark
times
Karanlık
zaman
Dark
times
Karanlık
zaman
yeah
Dark
times,
yeah
Karanlık
zaman
yeah
Dark
times,
yeah
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): şamil Oymak
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.