Paroles et traduction Şam feat. Ohash - Paranoya
Kafa
sürekli
atar
My
head
constantly
pounds
Üstüme
geliyo'
duvarlar
panik
atak
The
walls
close
in,
a
panic
attack
Bu
hayat
bi'
paranoya,
tutunamayanı
cehenneme
geri
bırak
This
life
is
a
paranoia,
leaving
the
ones
who
can't
hold
on
behind
in
hell
Bu
yaşamla
oyalama,
beklerim
ölümü
Don't
waste
my
time
with
this
life,
I
await
death
Evimin
önü
son
durak
bak
alışmak
kolay
ama
The
front
of
my
house
is
the
final
stop,
look,
getting
used
to
it
is
easy
but
Şeytanın
elini
tuttu
mu
Once
you
hold
the
devil's
hand
Kafa
sürekli
atar
My
head
constantly
pounds
Üstüme
geliyo'
duvarlar
panik
atak
The
walls
close
in,
a
panic
attack
Bu
hayat
bi'
paranoya,
tutunamayanı
cehenneme
geri
bırak
This
life
is
a
paranoia,
leaving
the
ones
who
can't
hold
on
behind
in
hell
Bu
yaşamla
oyalama,
beklerim
ölümü
Don't
waste
my
time
with
this
life,
I
await
death
Evimin
önü
son
durak
bak
alışmak
kolay
ama
The
front
of
my
house
is
the
final
stop,
look,
getting
used
to
it
is
easy
but
Şeytanın
elini
tuttu
mu
bırakamazsın
Once
you
hold
the
devil's
hand,
you
can't
let
go
Omzunda
yük
ama
taşıyamazsın
A
burden
on
your
shoulder,
but
you
can't
carry
it
Bu
boktan
dünyaya
alışamazsın
You
can't
get
used
to
this
shitty
world
Hayat
bir
tarla
ve
güller
açtı
Life
is
a
field
and
roses
bloomed
Ama
her
adımda
mayına
bastım
But
I
stepped
on
a
mine
every
step
of
the
way
Ben
ayıramazdım
doğruyu,
yanlışı
birbirinden
I
couldn't
distinguish
right
from
wrong
Sürekli
öğütler
kulağımdaydı
ama
gidiyordum
bildiğimden
çünkü
Constant
advice
in
my
ears,
but
I
followed
my
own
path
because
Beni
ben
yapan
yanlışımdı,
beni
ben
yapan
doğrularım
My
wrongs
made
me
who
I
am,
my
rights
made
me
who
I
am
Yaşayıp
gördükçe
köreliyo'
dostum
bütün
duyguların
As
you
live
and
see,
all
your
feelings
become
numb,
my
friend
Hayata
dair
ne
varsa
hepsi
masal
inan
duyduklarının
Everything
about
life
is
a
fairy
tale,
believe
what
you
hear
İyilik
ektim
ben
ama
her
zaman
sonu
hiç
bulduklarımın
I
sowed
kindness,
but
always
ended
up
with
nothing
Hislerim
koca
bi'
hiç,
hiçliğin
içinde
yarar
tüm
his-lerim
My
feelings
are
a
big
nothing,
all
my
feelings
benefit
from
nothingness
Bu
girdiğim
bi'
sınav
yaşamak
fakat
ilk
önce
olmalı
bi
kim-liğin
This
is
an
exam
I
entered,
living,
but
first
you
need
an
identity
Ateşte
yanacak
ben-liğin,
çıkarsa
yanlış
bil-diğin
Your
self
will
burn
in
fire,
if
your
knowledge
is
wrong
Ait
olduğun
yer
sonsuzluk,
bu
dünya
fragmanı
gibi
film-inin
yaşamın
Your
place
is
eternity,
this
world
is
like
a
trailer
of
your
life's
movie
Yaşamaya
vaktim
yok
I
have
no
time
to
live
Ölmeyi
beklemek
için!
To
wait
for
death!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Görmeyi
istemez
içim!
My
soul
doesn't
want
to
see!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Hastalandı
ve
bozuldu
psikolojim
My
psychology
got
sick
and
corrupted
Bunu
farkedemez
herhangi
bir
teknoloji
No
technology
can
detect
this
Bana
cehennemin
dibi
bile
soğuk
gelir
Even
the
bottom
of
hell
feels
cold
to
me
Ama
bunun
delili
benim
deliliğim
değil
But
the
proof
of
this
is
not
my
insanity
Kendimle
dövüştüm
Fight
Club'da
I
fought
myself
in
Fight
Club
Shaolin
Ohash'ın
karşısında
Against
Shaolin
Ohash
Paranoyak
oldum
bu
paradoksta
I
became
paranoid
in
this
paradox
Saf
adam
ölüm
ve
yaşamın
arasında
A
pure
man
between
death
and
life
Kristal
çocukları
mikrofonda
Crystal
children
on
the
microphone
Şeytanın
eli
duruyo
havada
The
devil's
hand
is
in
the
air
Ve
sadece
benim
için
üzülür
tedavi
veremedi
hiç
psikologlar
And
only
I
feel
sorry,
no
psychologists
could
ever
treat
me
Sen
dahil
dediklerinizi
takmam
kafama
I
don't
care
about
what
you
say,
including
you
Ben
alıyorum
hep
alttan
I
always
take
the
lower
hand
Beni
bi
bu
şehirlerle
durdurmam
These
cities
won't
stop
me
Her
an
gidip
binerim
o
aşıya
ben
uzaklara
(uzaklara)
I
can
get
on
that
vaccine
and
go
far
away
(far
away)
Kaçabilir
ama
sonuna
kadar
saklanamaz
They
can
run
away,
but
they
can't
hide
forever
Değil
her
gördüğümü
bildiğin
gibi
onlara
köle
değilim
Not
everything
I
see
is
as
you
know,
I'm
not
their
slave
Yok
cv'm
benim,
farkındayım
bu
aralar
kendinde
değilim
I
don't
have
a
resume,
I'm
aware
I'm
not
myself
lately
Ben
en
çok
kendimden
şüpheliyim
I'm
most
suspicious
of
myself
Değil
beklediğin
ya
da
istediğin
gibi
Not
as
you
expect
or
want
Hiç
bişeyi
mikrofona
ait
bi'
şey
eğmedi
kimse
Nobody
bowed
anything
to
the
microphone
Bunları
anlatmam
boşuna,
zaten
eminim
hiç
değmedi
(bile)
It's
pointless
for
me
to
explain
these,
I'm
sure
it
didn't
even
make
a
difference
(at
all)
Yaşamaya
vaktim
yok
I
have
no
time
to
live
Ölmeyi
beklemek
için!
To
wait
for
death!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Görmeyi
istemez
içim!
My
soul
doesn't
want
to
see!
Yaşamaya
vaktim
yok
I
have
no
time
to
live
Ölmeyi
beklemek
için!
To
wait
for
death!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Görmeyi
istemez
içim!
My
soul
doesn't
want
to
see!
Yaşamadan
ölmek
bu!
This
is
dying
without
living!
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): şamil Oymak
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.