Paroles et traduction Şam - BİTAP
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yaşamak
için
bi′
zamanım
yok,
sürekli
dört
duvar
çalış
bedeli
I
have
no
time
to
live,
always
four
walls,
work
for
a
reward
Çok
zor
olmamalı
alış
kederi
çek
içine
It
shouldn't
be
too
difficult
to
get
used
to,
pull
the
sorrow
in
Hep
nefes
almak
bedenimi
yoruyo
bak
Even
breathing
tires
my
body,
look
İnsanlar
yoruyorlar,
ben
kendimi
kaybettim
bulmak
için
kime
soruyolardı?
People
are
tiring,
I
have
lost
myself,
who
should
I
ask
to
find
it?
Ya,
yanlış
konuya
bastın,
tuzu
yarama
bu
yargı
Well,
you've
stepped
on
the
wrong
issue,
don't
rub
salt
in
this
judgment
Kaygı
paranoyamdı,
şansa
yaranamazdım
My
anxiety
was
paranoia,
I
couldn't
get
lucky
Azdı
dalgalar
derin
bu
okyanusun
içinde,
yıllarım
gibi
bak
The
waves
are
raging
deep
in
this
ocean,
like
my
years,
look
Hiç
bi',
hiç
bi′
farkı
kalmadı,
sarsılır
gemin
There's
no
difference,
no
difference
at
all,
your
ship
is
shaking
Sen
çevirsen
de
boş
dümen,
kader
çizer
bi'
yol
Even
if
you
turn
the
empty
rudder,
fate
draws
a
path
Karşı
koymak
isteyenler
daha
da
derine
boğuluyordu
Those
who
wanted
to
resist
were
drowning
deeper
and
deeper
Bi'
sonu
yok,
bir
onu
sordum
çünkü
tümü
boşa
soluyordu
There
is
no
end,
I
asked
it
because
it
was
all
in
vain
Yaşamın
elbet
bir
anlamı
vardı
fakat
rotam
o
mu
bulamıyordu
Of
course,
life
had
a
meaning,
but
was
that
my
course?
I
couldn't
find
it
Görüntü
bulanıyordu,
çözüldü
kuralı
boz
The
image
was
getting
blurry,
break
the
rule
Ölümcül
olanı
koy,
hayal
kur
zamansız
ol
Put
the
deadly
one,
dream
without
time
Sonsuzluğa
doğru
karanlık
yol,
kararım
yok
Dark
path
towards
the
infinity,
I
have
no
decision
Arafta
beklerim
sonumu,
yaşamak
artık
inan
ki
yordu
I'll
wait
for
my
end
in
the
purgatory,
believe
me,
living
has
tired
me
now
Nefes
almak
bile
yaramıyordu
bu
paranoyamı
dindirmeye
Even
breathing
was
not
enough
to
calm
my
paranoia
Kime
anlatsan
da
nafile,
içine
sindirmeye
başlarsın
artık
tüm
sanrını
It's
useless
to
tell
anyone,
you
start
to
internalize
all
your
delusions
Hayatta
kaldı
mı
bi′
duygun
saf
kanın
pislikle
dolu,
gittikçe
yolu
Is
there
any
pure
emotion
left
in
life?
Your
blood
is
full
of
filth,
getting
dirtier
Rotamı
kaybettim
kiplikle
konuş,
fazla
uzatma
hiç
bitmişse
konu
I
lost
my
course,
talk
to
me
on
tiptoe,
don't
prolong
it,
it's
over
if
it's
over
Yaşamak
için
bi′
zamanım
yok,
sürekli
dört
duvar
çalış
bedeli
I
have
no
time
to
live,
always
four
walls,
work
for
a
reward
Çok
zor
olmamalı
alış
kederi
çek
içine
It
shouldn't
be
too
difficult
to
get
used
to,
pull
the
sorrow
in
Hep
nefes
almak
bedenimi
yoruyo
bak
(yoruyo
bak)
Even
breathing
tires
my
body,
look
(tires
my
body,
look)
İnsanlar
yoruyorlar,
ben
kendimi
kaybettim
bulmak
için
kime
soruyolardı?
People
are
tiring,
I
have
lost
myself,
who
should
I
ask
to
find
it?
Yaşamak
için
bi'
zamanım
yok,
sürekli
dört
duvar
çalış
bedeli
I
have
no
time
to
live,
always
four
walls,
work
for
a
reward
Çok
zor
olmamalı
alış
kederi
çek
içine
It
shouldn't
be
too
difficult
to
get
used
to,
pull
the
sorrow
in
Hep
nefes
almak
bedenimi
yoruyo
bak
(yoruyo
bak)
Even
breathing
tires
my
body,
look
İnsanlar
yoruyorlar,
ben
kendimi
kaybettim
bulmak
için
kime
soruyolardı?
(soruyolardı)
People
are
tiring,
I
have
lost
myself,
who
should
I
ask
to
find
it?
(to
find
it?)
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Sam
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.