Şanışer feat. Sehabe - Aşılmaz Yollar - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Şanışer feat. Sehabe - Aşılmaz Yollar




Aşılmaz Yollar
Impassable Roads
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads
Güneş her gün devrin' açar, nefret mutlu ne sevgin açar
The sun rises every day, hatred is happy but love is starving
Fakirin yüzüne kapanır hep kapılar; pek tabii tüm kapıları zengin açar
The doors are always closed in the face of the poor; of course, the rich open all the doors
Olur ziyan ulu taşranın teri; ne ile dolar Yusuf Aslan'ın Yeri?
The sweat of the great countryside is wasted; what fills Yusuf Aslan's Place?
Halkı çıkar, çorak bir toprak ve kan kokan eski bir taht kalır geri
The people leave, a barren land and a bloody old throne remain
Sarp, kaz yarını; dününü göm bugüne; durma, kaz Yarını
Steep, wild goose; bury your yesterday into today; don't stop, wild Goose
Daha bir çeyrek asır kadar önce ajans Madımak'da yananları yazmadı mı?
Didn't it write about the ones who were burned in the Madımak agency a quarter of a century ago?
Tanırım yanımı; gözyaşlarımı gömerim, ağlamam uğruna bir damla
I know my hungry side; I bury my tears, I don't cry a drop for your sake
Ben ki, şerefsizin sofrasında doyacağıma kalırım
I would rather starve than eat at the table of the dishonorable
Doyuramam kürküm
I can't satisfy my fur coat
Yüzümde Sonbahar hüznü, hala yalancı olmamak mümkün
Autumn sadness on my face, it's still possible not to be a liar
Yazarım neye doğru dersem
I write whatever I say
Zulüm ve diktadan korkamam çünkü
Because I'm not afraid of oppression and dictatorship
Hayatının yok önemi cihanda
Your life is of no importance in the world
İyiler değil zorbalar güçlü
Good people are not strong, but tyrants are
Bugün 16 Temmuz unutma; dün gece Meclis'e bombalar düştü
Don't forget today is July 16th; bombs were dropped on the Parliament last night
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads
Ben barış dedim, onlar para; ben huzur dedim, onlar yalan
I said peace, they said money; I said peace, they said lies
Kötülükler onlarca bak; bende bir umut var ondan çabam
Look at the dozens of evils; there's a hope in me, that's why I strive
Tanı önce beni; barış güverciniyim; görünce delir
Get to know me first; I'm a dove of peace; go crazy when you see me
Ve artık önceligim "Huzur istiyorum ama ölünce değil"
And now my priority is "I want peace, but not after I die"
Ben hep iyiyi arzularken kötülük benle neden boğuşur?
Why does evil wrestle with me while I always wish for good?
Unuttular mavi gözlerimi, Samsun'da yeniden doğuşum
They forgot my blue eyes, my rebirth in Samsun
Teröre kahroluşum kaçıncı? Zaman koğuşu...
How many times have I been devastated by terror? Time prison...
Diyarbakır'da şehit düşen üç çocuk babası uzman çavuşum
Expert sergeant, the father of three children who died as a martyr in Diyarbakır
Deve kuşu olup da yer yarayım; cahile gelmez benden hayır
Let me become an ostrich and burrow into the ground; the ignoramus will get no good from me
Görmek istemem bombaları ve bütün kötülüge benden hayır!
I don't want to see bombs and all the wickedness, no good from me!
Küllerime sevinenler var; Sivas'ta ateşi benden ayır!
There are those who rejoice at my ashes; separate the fire from me in Sivas!
İstanbul'da havalimanı, Ankara'da tren garıyım
Airport in Istanbul, train station in Ankara, I'm
İyiliği bilmez gücün esiri; yüreğini koysan gücün ne senin?
Doesn't know goodness, captive of power; what's your power if you put your heart into it?
Ve de cümlesini gör... Hücuma sevinip ezer yere düşünce seni
And see all of it... Rejoicing in the attack and crushing you to the ground when you fall
Demedim "korkusuzum"; onlar sandı ki korkusuzuz
I didn't say "I'm fearless"; they thought we were fearless
Eskişehir'in en karanlık sokağındaki on dokuzum"
My nineteen in the darkest street of Eskişehir"
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads
Defterim ne sağ, ne yeni
My notebook is neither healthy nor new
Ben önümü görürüm
I look ahead
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
It burns, my blood's call to prayer makes me die
Ağlar acımdan toprak, aşılmaz yollar
The land weeps with my pain, impassable roads





Writer(s): şanışer, sehabe


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.