A.P - Stilo - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни A.P - Stilo




Stilo
Stilo
Patetik cümlelerimi pratik yapman gerek
You need to practice my pathetic sentences
Bu statik hayatı estetik hale getirebilmek için
To make this static life aesthetic
Psikotik tutumu elastik şekle koymak
Putting the psychotic attitude into an elastic shape
Ve genetik ruh düzenleyicisini devreye sokmak tek taktik olmalı
And activating the genetic mood regulator should be the only tactic
Bu didaktik MC bir kitap gibi okunası
This didactic MC should be read like a book
Otomatik yükselen sinir ibrelerin seni kavgaya tetiklememeli
Your automatically rising nerve needles shouldn't provoke you to fight
Etik sosyalite eksik yaşam klasik hâlde
Ethics, sociality, deficient life in a classic state
Ve de çok monoton ve itik nesillerin umudu bitik
And so monotonous, and the hope of the repulsive generations is over
Bu ülkede hayat koşulları kritik
Living conditions in this country are critical
Çalışıp didinirim ama cebim delik
I work hard but my pocket is empty
Hep aksilik üzerine muhabbet ettik
We always talked about bad luck
TV'lerde beyin diktik, her söyleneni yedik
We got brainwashed on TV, we ate everything that was said
İki binlerde ortaçağa girdik
We entered the middle ages in the 2000s
Dedelerimizin attığı pandik
The pandik that our grandfathers threw
İki yüz sene sonu sonra dimdik
Two hundred years later, it's upright
Popomuza dayalı tetik peşimizi bırakamadı
The trigger based on our asses couldn't leave us alone
Çünkü dandik ilerledik, hep sektik
Because we progressed dandy, always hopped
Kim politik ülkede, odur sosyetik
Whoever is political in the country is the socialite
Apokaliptik günlere geçtik, bu ne biçim tik?
We've entered apocalyptic days, what kind of tick is this?
Hırsızlar aritmatik yaparken hortumculara yan çizdik
We sidelined the siphoners while the thieves were doing arithmetic
Nümizmatik bile bulamadı değerini liramın
Even numismatics couldn't find the value of my lira
Ruhuna döktük sidik ve miramın
We poured urine on your soul and my inheritance
Aksi bana çok pesimistik
On the contrary, I'm very pessimistic
Olabildiğine gözyaşı sildik
We wiped away tears as much as we could
Jeopolitik konumun değerini bilemedik
We didn't know the value of our geopolitical position
Ölümüne sevdik ama geri getiremedik
We loved to death but couldn't bring it back
Zaman geçti tik-tak tik-tak tik
Time passed tick-tock tick-tock tick
Rap'im alev aldı, sardı ateşi dört yanı
My rap caught fire, the fire surrounded it
Kurunun yanında yaş da yandı
The wet burned with the dry
Taş da bastı kalbine cihan-ı devlet
The stone pressed on the heart of the world-state
Kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (hey)
While making eyebrows, the eye came out, the saying and (hey)
Derin oyuklar açıldı ülke-de ve kapatamadı belediye
Deep holes opened up in the country and the municipality couldn't close them
Ye, sen de Türk'üm, ye! Yeni Türkiye asalaklar elinde
Eat, you too, I'm Turkish, eat! New Turkey is in the hands of parasites
Rap'im alev aldı, sardı ateşi dört yanı
My rap caught fire, the fire surrounded it
Kurunun yanında yaş da yandı
The wet burned with the dry
Taş da bastı kalbine cihan-ı devlet
The stone pressed on the heart of the world-state
Kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (hey)
While making eyebrows, the eye came out, the saying and (hey)
Derin oyuklar açıldı ülke-de ve kapatamadı belediye
Deep holes opened up in the country and the municipality couldn't close them
Ye, sen de Türk'üm, ye! Yeni Türkiye asalaklar elinde
Eat, you too, I'm Turkish, eat! New Turkey is in the hands of parasites
Sahavet dönemi geride kaldı
The era of chivalry is over
Fitne barışı masada
Discord mixture is on the table
Kasada kaç barışçıl arda kaldı?
How many discordants are left in the safe?
Darda toplum,
Society is in trouble,
Barda millet hep hovarda sözüm ona para kalmadı insanımda
The nation is always in the bar, supposedly there is no money left in the people
Yolda hep araba beş dakika yola kıçı koltukta
Always a car on the road, five minutes to the road, ass on the seat
Tahammül eksikliğim hat safhada
My lack of tolerance is at its peak
Hurda insan alaya vurdu yaşamı kustu kadere
The scrap man made fun of life, vomited to fate
Postunu dostu serdi yere ve iltifatın hakkı yerme oldu
His friend laid his skin on the ground and the right to compliment became a meal
Dosya doldu taştı, boldu cinayet psikopat etkinlikler
The files were full, overflowing, abundant murders, psychopathic events
İnsanım suçunu işledi, sicili yarını yedi bitirdi
Man committed his crime, his record ate and finished tomorrow
Hep hazindi günümün son görüntüsü
The last image of my day was always sad
Elinde kelepçe gördüğüm her bireyin adına yarına bir çizik attım
For every person I saw in handcuffs, I put a mark on their tomorrow
Rızık ektim yazık
I sowed sustenance, alas
Dramalarda gülebildik mi?
Could we laugh in dramas?
Trajikomedi sahnesinde oyunu yöneten her bireydi
Every individual was the director of the play on the tragicomedy stage
Onlar kanımı emdi hep, pireydi başa geçen
They always sucked my blood, they were fleas on the head
Hep yazıktı başa gelen
It was always a pity what happened to the head
Hep yalancı başı çeken, her rızıktı hak edilen
Every liar leads, every provision is deserved
Gurbete giden her tren çeker fren ve kalırız ilk durakta hep siren
Every train that goes to exile pulls the brakes and we always stay at the first stop, siren
Avrupa'ydı bizi yeren ki; haklılardı konularında
Europe was the one that devoured us; they were right in their matters
Kokoreç ülkesinde yolda donunu çekenlerle yaşadım
I lived with people who were pulling their coats on the street in the country of kokoreç
Ve karşılaştı kara cehaletin adaletiyle ülke
And the country encountered the justice of black ignorance
Şimdilerde birliğin dışında tek Avrupalı benim
Now I'm the only European outside the union
Rap'im alev aldı, sardı ateşi dört yanı
My rap caught fire, the fire surrounded it
Kurunun yanında yaş da yandı
The wet burned with the dry
Taş da bastı kalbine cihan-ı devlet
The stone pressed on the heart of the world-state
Kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (hey)
While making eyebrows, the eye came out, the saying and (hey)
Derin oyuklar açıldı ülke-de ve kapatamadı belediye
Deep holes opened up in the country and the municipality couldn't close them
Ye, sen de Türk'üm, ye! Yeni Türkiye asalaklar elinde
Eat, you too, I'm Turkish, eat! New Turkey is in the hands of parasites
Rap'im alev aldı, sardı ateşi dört yanı
My rap caught fire, the fire surrounded it
Kurunun yanında yaş da yandı
The wet burned with the dry
Taş da bastı kalbine cihan-ı devlet
The stone pressed on the heart of the world-state
Kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (hey)
While making eyebrows, the eye came out, the saying and (hey)
Derin oyuklar açıldı ülke-de ve kapatamadı belediye
Deep holes opened up in the country and the municipality couldn't close them
Ye, sen de Türk'üm, ye! Yeni Türkiye asalaklar elinde
Eat, you too, I'm Turkish, eat! New Turkey is in the hands of parasites






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.