Текст и перевод песни Ahmet Şafak - Ziya Gökalp

Ziya Gökalp

Sevgili Vecihe'm
Bu hafta yine mektup alamadım
Fakat gazetelerde mecmaalar geldi
Bu kâğıtlar da benim için mektup yerine geçiyor
Bana hepinizin kokusunu getiriyor
Bunları görünce sıhhat haberinizi almış oluyorum
Ben sıhhatteyim sadece aklım sizde
Lakin ne çare sabretmek lazım
Böyle zamanlarda Allah'a tevekkül etmek
İnsanın imdadına yetişiyor
Bir müslümana göre Allah varken keder yoktur
Türk Allah Kerim'dir demekle
Her türlü vesveseden uzak yaşar
İşte bende bir müslüman gibi bir Türk gibi
Allah'ın inayetine güvenerek
Kendi kendimi teselli ediyorum
Sevgili zevcem ben burada kendimi Diyarbakır'da sanıyorum
Fis Kayası gibi yüksek mevkideyiz
Karşımızda deniz karanın içine girmiş bir ırmak kadar ince
Diyarbekir'deki çayı andırıyor
Irmağın ötesinde bir köy var ki Kıtırbıl'a benzer
Sabah akşam köylülerle hayvan sürüleri bu denizi ayaklarıyla geçerler
Diyarbakır'dan Kıtırbıl'a nasıl geçilirse bu taraftan da karşı yakaya öyle geçilir
Yalnız burada kelek yok. Karşı yakanın sağ tarafında bir köy var ki
Diyarbekir'in Sadi köyüne benzer sol taraftaki köy de Sümbüllü'yü andırır
Hasılı karşımda Dicle'yi, bostanları, Kıtırbıl'ın arkasındaki yamaçları görüyorum
Sanki Fis Kayasının üstündeyim
Etrafıma baktıkça Diyarbekir'i, oradaki evimizi, evimizdeki bahtiyarlığımızı hatırlıyorum
Sevgili zevcem, bu ayrılığın çilesi yakında bitecek
Gündüzden sonra gece, geceden sonra gündüz gelir
Yuva saadetini yuvasından uzak düşmüş garip kuşlara sormalı
Dünyada vatan sevgisinden sonra en tatlı duygu yuva sevgisiymiş
Bıldırcın katarlarının dönüşü gibi elbette bir gün biz de bu hicretten döneceğiz
O zaman mesut yuvamızda yine bir çift güvercin gibi
Sevgili yavrularımızın tatlı cıvıltılarını dinleyeceğiz
Ben Allah'tan yalnız iki şey istiyorum
Yurdum mesut olsun, yuvam bahtiyar
Çocuklarımızı benim için öp! Senin dudakların benim dudaklarımdır
Bu bayram hürmetine inşaallah yine o güzel günlere kavuşacağız, sevgili Vecibe'm
Diyarbakır etrafında bağlar var bağlar var
Fitil işler yüreğimde yara var aman
Fitil işler yüreğimde yara var aman
Sen gidersen benim başka kimim var kimim var?
İsterem ki bir gün evvel gelesen aman
İsterem ki bir gün evvel gelesen aman
Öldüm bittim eridim tutuştum aman
O senin aşkın elinden bayıldım aman
Sesin aldım yüzünü de gördüm ayıldım aman
Öldüm bittim eridim tutuştum aman
O senin aşkın elinden bayıldım aman
Sesin aldım yüzünü de gördüm ayıldım aman

Ziya Gökalp

My dearest Vecihe,
I haven't received a letter from you again this week.
But the newspapers with the assembly news arrived.
These papers serve as letters for me,
bringing me the scent of all of you.
Seeing them, I receive news of your well-being.
I am in good health, my mind is just with you.
But alas, we must be patient.
In times like these, putting our trust in Allah
comes to our aid.
For a Muslim, with Allah, there is no sorrow.
The Turk, by saying "Allah is generous,"
lives free from all doubts.
So I, like a Muslim, like a Turk,
trusting in Allah's grace,
console myself.
My beloved wife, here I feel like I'm in Diyarbakır.
We are at a high point like Fis Kayası.
Before us, the sea is as thin as a river flowing into the land,
reminiscent of the river in Diyarbakır.
There is a village across the river that resembles Kıtırbıl.
Morning and evening, villagers and herds of animals cross this sea on foot.
Just as one crosses from Diyarbakır to Kıtırbıl, so one crosses from this side to the opposite shore.
Only here there are no rafts. There is a village on the right side of the opposite shore,
that resembles the Sadi village of Diyarbakır, and the village on the left side reminds me of Sümbüllü.
In short, I see the Tigris, the gardens, the slopes behind Kıtırbıl before me.
It's as if I am on top of Fis Kayası.
As I look around, I remember Diyarbakır, our home there, and our happiness within it.
My dear wife, the ordeal of this separation will soon be over.
After day comes night, and after night comes day.
One must ask the lonely birds, far from their nests, about the joy of home.
After love for one's homeland, the sweetest feeling in the world is love for one's home.
Like the return of the quail flocks, we too will surely return from this exile one day.
Then, in our happy home, like a pair of doves again,
we will listen to the sweet chirping of our beloved children.
I ask only two things from Allah:
May my homeland be happy, and my home blissful.
Kiss our children for me! Your lips are my lips.
On this holiday, God willing, we will meet again in those beautiful days, my dear Vecihe.
Around Diyarbakır, there are vineyards, vineyards,
A fuse burns in my heart, there is a wound, oh my,
A fuse burns in my heart, there is a wound, oh my,
If you leave, who else do I have, who else?
I wish you would return one day earlier, oh my,
I wish you would return one day earlier, oh my,
I am dying, fading, melting, burning, oh my,
From your love, I fainted, oh my,
I heard your voice, saw your face, and came to, oh my,
I am dying, fading, melting, burning, oh my,
From your love, I fainted, oh my,
I heard your voice, saw your face, and came to, oh my,