Текст и перевод песни Burak Yeter feat. Sezen Aksu - İzmir'in Kızları
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İzmir'in Kızları
The Girls of Izmir
İzmir'in
kızları
bir
elinde
de
cımbızları
The
girls
of
Izmir,
tweezers
in
hand
Dişidir,
anadır,
efedir
gidinin
tatlı
huysuzları
They're
feminine,
they're
mothers,
they're
brave,
my
sweet
and
sassy
girls
Çıktılar
mıydı
ipek
çoraplarla
kordon
boyuna
When
they
step
out
in
silk
stockings
to
the
Kordon
promenade
Savaşta
da,
aşkta
da
esaslıdır
kadın
duruşları
In
war
and
in
love,
they
stand
tall,
these
women
of
substance
Hiçbir
topuk
tıkırtısı
bu
kadar
davetkar
çalamaz
No
high
heels
have
ever
clicked
so
invitingly
Bir
göz
vuruşuyla
yerle
bir
eder
böyle
bir
şey
olamaz
A
single
glance
can
knock
you
off
your
feet
Körfezin
yakamozu,
yıldızı,
keskin
tuzu
tadında
Like
the
phosphorescence
of
the
gulf,
the
stars,
the
tang
of
the
sea
Parfümü
meltem,
yasemenler
açar
balkonunda
Their
perfume
is
the
breeze,
jasmine
blossoms
on
their
balconies
İzmir'in
kızları,
korku
yok
kitabında
The
girls
of
Izmir,
fear
is
not
in
their
vocabulary
Çal
bre
bir
harman
dalı,
delikanlı
makamında
Play
me
a
tune
on
the
clarinet,
young
man
İzmir'in
kızları,
ayıptır
söylemesi,
laf
aramızda
The
girls
of
Izmir,
it's
a
shame
to
say,
between
you
and
me
Sevişe
sevişe
de
ölür,
dövüşe
dövüşe
de
icabında
They'll
die
making
love,
or
fighting
if
need
be
Baba
sen
de
ne
biçim
takardın
kısa
eteklerime
benim
Father,
why
did
you
always
scold
me
about
my
short
skirts?
Merdiven
altında
dizimden
belime
kıvırıverirdim
Under
the
stairs,
I'd
roll
them
up
from
my
knees
to
my
waist
Balkona
çıkar
makber
okurdum,
köprü
inlerdi
I'd
go
out
on
the
balcony
and
recite
Makber,
the
bridge
would
groan
Öyle
sert
sert
bakardın
ki,
ay,
zor
yetişirdim
You'd
glare
at
me
so
fiercely,
I'd
barely
make
it
back
in
time
Baba,
sen
anasına
bakıp
da
kızını
almayacaktın
Father,
you
shouldn't
have
taken
a
wife
based
on
her
mother
Küfürlerine
anneannemin
öyle
gülmeyecektin
You
shouldn't
have
laughed
at
my
grandmother's
curses
Daha
görür
görmez
cigarasını
tellendirdiğini,
You
shouldn't
have
fallen
for
Şehriban
Hanım's
sea-green
eyes
Şehriban
Hanım'ın
su
yeşili
gözlerine
dalmayacaktın
The
moment
you
saw
her,
lighting
up
a
cigarette
İzmir'in
kızları,
çırasını
yakar
adamın...
The
girls
of
Izmir,
they'll
set
your
soul
aflame...
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.