Текст и перевод песни Canfeza - Sığ
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Gitmek
istiyorsan
gitme,
götüreyim
If
you
want
to
go,
don't
go,
let
me
take
you
Omzuma
yükleme
vicdan
denen
tüfeği
Don't
put
the
conscience
called
a
rifle
on
my
shoulder
O
tetik
benim
canıma
mâl
olur
That
trigger
will
cost
me
my
life
Sen
taşıyamazsın
vicdan
dolu
küfeyi
You
can't
carry
a
basket
full
of
conscience
Gelemiyorsan
ben
geleyim
If
you
can't
come,
I'll
come
Çözebilirim
gönlündeki
mengeneyi
I
can
solve
the
vise
in
your
heart
Şu
dünyada
bir
yokluğun
senden
iyi
One
absence
of
yours
in
this
world
is
better
than
you
Sen
benim
özlemimsin,
sende
neyim?
You
are
my
longing,
what
am
I
in
you?
Seni
benden
yaptığım
bir
hata
almadı
A
mistake
I
made
didn't
take
you
from
me
Bir
hata
yüzünden
kaybolamaz
anlamım
My
meaning
cannot
be
lost
because
of
a
mistake
Sen
gittin
elimde
bir
halt
da
kalmadı
You
left,
I
have
nothing
left
in
my
hand
Ha
beni
tükettin,
ha
kalmadın
Either
you
exhausted
me
or
you're
gone
Seni
seviyordum
ama
üzemezdim
I
loved
you
but
couldn't
hurt
you
Mutluluk
yalanları
düzemezdim
I
couldn't
fix
the
lies
of
happiness
Sen
beni
yüreğinden
süzemezsin
You
can't
drain
me
from
your
heart
İçime
düşseydin
yüzemezdin
You
couldn't
swim
if
you
fell
into
me
İsterdim
ki
her
şeyi
bu
şehirde
öğren
I
wish
you
could
learn
everything
in
this
city
Yanı
başımda
ol
günlere
eşlik
etsin
gölgen
Be
by
my
side,
let
your
shadow
accompany
me
through
the
days
Uykuma
doğ
sabahları,
tepeme
çık
öğlen
Rise
in
my
sleep
in
the
morning,
rise
above
me
at
noon
İsterdim
ki
her
şeyi
bu
şekilde
öğren
I
wish
you
could
learn
everything
this
way
Birbirimizi
anlamayan
iki
insandık
We
were
two
people
who
didn't
understand
each
other
Kalplerimiz
çöplüktü,
in
sandık
Our
hearts
were
garbage
dumps,
and
we
believed
in
the
chest
Sevgimiz
birdi,
bin
sandık
Our
love
was
one,
a
thousand
chests
Cezamız
müebbetti,
bir
saydık
Our
sentence
was
life,
we
counted
as
one
Ben
sana
dokunmaya
kıyamazdım
I
couldn't
bear
to
touch
you
Zaten
sen
de
kendine
kıyamazsın
You
wouldn't
spare
yourself
anyway
Kalbin
yaptıkları
akıl
almazdır
What
your
heart
does
is
unimaginable
Sevmeseydim
böyle
şakıyamazdım
I
couldn't
sing
like
this
if
I
didn't
love
Ey
beni
benden
alan,
ona
veren
O
you
who
took
me
from
me
and
gave
me
to
him
Ben
miyim,
sen
misin
sona
gelen?
Am
I,
are
you
the
last
to
come?
Öyle
demek
ki;
hava
hoş
sana
göre
So,
the
weather
is
nice
for
you
Sen
hoşsun,
hava
boş
bana
göre
You
are
nice,
the
weather
is
empty
for
me
Sana
gel
demediğim
için
pişman
olmadım
I
don't
regret
not
telling
you
to
come
Ki
sen
de
başka
denizlere
sallamıştın
oltanı
Because
you
had
already
dropped
your
fishing
line
into
other
seas
Seni
öldürdüğüm
için
pişman
olmadım
I
don't
regret
killing
you
Huzur
içinde
aldım
voltamı
I
walked
around
in
peace
Özlemiyor
musun
dersen,
özlüyorum
If
you
ask
if
I
don't
miss
you,
I
do
Belki
de
özlemek
sorunu
çözmüyordur
Maybe
longing
doesn't
solve
the
problem
Her
an
bir
yolunu
gözlüyorum
I'm
always
looking
for
a
way
İstediğini
alacaksın
kalbim,
söz
diyorum
You
will
get
what
you
want,
my
heart,
I
swear
Geçmişini
öğüttüğümün
çarkındayım
I
know
you
grind
your
past
Sevgilim,
unuttuğunun
farkındayım
My
dear,
I
realize
you
have
forgotten
Artık
her
şey
bitmişse
madem
If
it's
over
now
Neden
hala
dilindeki
şarkıdayım?
Why
am
I
still
in
the
song
on
your
tongue?
Gittiğini
söylüyorsun,
nasıl
aklımdasın?
You
say
you're
gone,
how
are
you
in
my
mind?
Prensesim
senin
sesin,
hakkımda
sır
Your
voice
is
my
princess,
a
secret
about
me
Sen
tam
anlamınla
benim
hakkımdasın
You
are
totally
about
me
Prensesim
sesim
senin
aklında
sığ
Your
voice,
my
princess,
is
shallow
in
your
mind
İsterdim
ki
her
şeyi
bu
şehirde
öğren
I
wish
you
could
learn
everything
in
this
city
Yanıbaşımda
ol
günlere
eşlik
etsin
gölgen
Be
by
my
side,
let
your
shadow
accompany
me
through
the
days
Uykuma
doğ
sabahları,
tepeme
çık
öğlen
Rise
in
my
sleep
in
the
morning,
rise
above
me
at
noon
İsterdim
ki
her
şeyi
bu
şekilde
öğren
I
wish
you
could
learn
everything
this
way
Birbirimizi
anlamayan
iki
insandık
We
were
two
people
who
didn't
understand
each
other
Kalplerimiz
çöplüktü,
in
sandık
Our
hearts
were
garbage
dumps,
and
we
believed
in
the
chest
Sevgimiz
birdi,
bin
sandık
Our
love
was
one,
a
thousand
chests
Cezamız
müebbetti,
bir
saydık
Our
sentence
was
life,
we
counted
as
one
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.