Da Poet - Sonbahar - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Da Poet - Sonbahar




Sonbahar
Autumn
Yine sonbahar
Autumn again
Yine sonbahar, yine sonbahar
Autumn again, autumn again
Yine sonbahar, yine sonbahar
Autumn again, autumn again
Ya bak yine meçhule doğru adımlarım hızlanır
Look, again towards the unknown my steps quicken
Yanlız başımayım, yağmur başımı ıslatır
I am all alone, rain soaks my head
Sokak eskimez, sokak herkesin aynası
The street does not age, the street is everyone's mirror
Kavgası bitmez, mâlum herkesin var bi' damgası
Its struggle never ends, it is known that everyone has a mark
Sonsuza rötarlı yine güneşin doğuşu
Forever delayed is the sunrise again
Işıklar sönünce birden karanlık konuştu
When the lights go out suddenly darkness speaks
Yıldızlar avuç içime saklanıp doluştu
The stars hide in the palms of my hands and fill up
Bulutlar öfkelenip yine rüzgarla boğuştu
The clouds grow angry and once more wrestle with the wind
Buharlaşıp karıştım gökyüzünün yüreğine
Evaporating, I mix with the heart of the sky
Bi' yanımda sonbahar, fırtınalar diğerinde
Autumn is on one side of me, storms on the other
Bilmedin, çekildim cümleler giyip üzerime
You did not know, I retreated wearing sentences like clothes
Bi' şarkı oldum, çaldım dans edip gölgelerimle
I became a song, I danced and played with my shadows
Tozlu bi' plak döner aklımın caddelerinde
A dusty record spins on the streets of my mind
Kaybolan sayfaların hayalden tümcelerinde
In imaginary sentences of lost pages
Çift düzine sene zamanın kor ateşinde
Two dozen years in the forge fire of time
Mevsimler bana inat sonbahar her seferinde
Seasons in spite of me, autumn every time
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
(Yine sonbahar, yine sonbahar)
(Autumn again, autumn again)
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
(Yine sonbahar, yine sonbahar)
(Autumn again, autumn again)
Kirlendi ışıkları caddelerin
The lights of the streets are dirty
Cebimde ıslıklarım, hepsini sarhoşluğa besteledim
In my pocket are my whistles, I composed them all to drunkenness
Yaşamak kadar eski hikayenin kökleri
As old as life is the history of the roots
Zaten hayat dediğin bi'kaç perde gösteri
Life, after all, is just a few acts of a play
Bi' rolüm yoktu herkes rollerini arıyoken
I had no role while everyone was looking for their roles
Renkler ve sesler başucumda duruyoken
While colors and sounds stood by my bedside
Bi'kaç milyon sene gözümde uyku yok yine
For a few million years there has been no sleep in my eyes again
Yatağımda ölü ve soğuk bi' argo yatıyoken
While a dead and cold slang lies in my bed
Uzaklaştım, şehir benim kadar donuktu
I moved away, the city was as dull as me
Benim kadar buruk, sonbahar gibi soğuktu
As bitter as me, cold like autumn
Duvarlar konuşmaz, sessizliğe tutuklu
Walls do not speak, imprisoned in silence
Küskün mimiklerine maskeler mi umuttu?
Were masks a hope for their sullen grimaces?
Ben bi' yol bulup tutundum, yolum zamanın ötesine
I found a way and held on, my path beyond time
Güç alıp hicivden hayat karıştı nefesime
Taking strength from satire, life mixed with my breath
Çift düzine sene zamanın kor ateşinde
Two dozen years in the forge fire of time
Mevsimler bana inat sonbahar her seferinde
Seasons in spite of me, autumn every time
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
(Yine sonbahar, yine sonbahar)
(Autumn again, autumn again)
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
(Yine sonbahar, yine sonbahar)
(Autumn again, autumn again)
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
(Yine sonbahar, yine sonbahar)
(Autumn again, autumn again)
Ağır ağır geliyor sonbahar
Autumn comes slowly
Yine sonbahar, yine sonbahar
Autumn again, autumn again





Авторы: Ozan Erdoğan


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.