Dursun Ali Erzincanlı - Hz.Ömer'in Övgüsü - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Dursun Ali Erzincanlı - Hz.Ömer'in Övgüsü




Hz.Ömer'in Övgüsü
In Praise of Hz. Ömer
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Sen önceleri bir kütüğün üzerine çıkıp hutbe okuyordun
In the early days, you used to deliver sermons while standing on a log.
Ashab-ı Kiram çoğaldığı vakit, söylediklerini tüm cemaat duysun diye minber yaptırdın
As the number of companions grew, you had a pulpit built so that the entire congregation could hear your words.
O zaman senden ayrılmaya tahammül edemeyen kütük ağlamıştı
At that time, the log, unable to bear separation from you, wept.
Sen ona dokunana kadar ağlaması devam etmişti
Its weeping continued until you touched it,
Ancak elini üzerine koyunca sükunete kavuşmuştu
Only then did it find peace.
Senin ayrılığına bir ağaç parçası bile tahammül edemezken Müslümanlar nasıl dayanabilsin?
If even a piece of wood couldn't bear your separation, how could the Muslims endure it?
Allah rahmet deryalarını senin üzerine boşaltsın
May Allah shower oceans of mercy upon you.
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Sen Allah katında o kadar faziletlisin ki
You are so virtuous in the sight of Allah that
Allahu Teâlâ sana yapılan itaati zatına yapılmış kabul ediyor
He considers obedience to you as obedience to Himself.
Kim Peygamber′e itaat ederse muhakkak Allah'a itaat etmiş olur
Whoever obeys the Prophet has indeed obeyed Allah.
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Senin faziletin Allah′ın katında öyle yüksek derecelere ulaşmıştır ki
Your virtue has reached such high levels in the sight of Allah that
Seni bütün peygamberlerden sonra göndermesine rağmen hepsinin başında zikredip yer veriyor
Despite sending you after all the prophets, He mentions you first and gives you precedence.
Ey Resul'um hatırla ki bir vakit peygamberlerden söz almıştık
Oh Messenger, remember that We took a covenant from the prophets,
Senden de, Nuh'tan da, İbrahim′den de, Musa′dan da, Meryem oğlu İsa'dan da
From you, from Noah, from Abraham, from Moses, and from Jesus, son of Mary.
Onlardan sağlam bir söz aldık
We took from them a solemn covenant.
Allah rahmet deryalarını senin üzerine boşaltsın
May Allah shower oceans of mercy upon you.
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Allah katında senin faziletin öyle bir dereceye ulaşmıştır ki
Your virtue has reached such a level in the sight of Allah that
Cehennem ehli sana itaat etmiş olmayı ister
Even the people of Hell wish they had obeyed you.
Oysa bu temenniyi yaptıkları zaman ateş içinde azap göreceklerdir
Yet, they will make this wish while suffering torment in the fire.
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Eğer Allahu teala Hazreti Süleyman′a sabahdan öğleye kadar katettiği mesafe bir aylık
Even though Allah granted Prophet Solomon the wind that could travel the distance of a month's journey in a morning and another month's journey in an afternoon,
Öğleden akşama kadar katettiği mesafe de de bir aylık yol olan rüzgarı vermişse de
It is not as miraculous as the Buraq that was given to you,
O sana verilen ve üzerinde gece yedinci semaya kadar çıkıp
Upon which you ascended to the seventh heaven in one night
Sonra aynı gecenin sabahında dönerek sabah namazını Mekke'de kıldığın buraktan daha mucizevi değildir
And returned by the morning to pray the dawn prayer in Mecca.
Allah rahmet deryalarını senin üzerine boşaltsın
May Allah shower oceans of mercy upon you.
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Eğer Allahu teala Meryem oğlu İsa′ya ölüleri diriltme mucizesi vermişse de
Even though Allah granted Jesus, son of Mary, the miracle of raising the dead,
Onun bu mucizesi zehirlenmiş ve pişirilmiş koyunun seninle konuşup
His miracle is not greater than the one where a poisoned and cooked sheep spoke to you,
"Zehirliyim beni yeme" diyen mucizesinden daha üstün değildir
Saying, "I am poisoned, do not eat me."
Ya resulallah Nuh kavmine beddua etmişti
Oh Messenger of Allah, Noah cursed his people,
"Ey Rabbim inkârcılardan hiçkimseyi yeryüzünde bırakma" demişti
Saying, "My Lord, do not leave upon the earth any of the disbelievers."
Eğer sen de o beddua gibi bizim için bir beddua etseydin
If you had invoked a similar curse upon us,
Muhakkak hepimiz helak olurduk
We would all surely have perished.
Halbuki secde halindeyken senin sırtına pislik dolu işkembeyi attılar
Yet, while you were in prostration, they threw filth-filled intestines upon your back,
Yüzünü kanatıp, dişlerini kırdılar
They bloodied your face and broke your teeth.
Bu yapılanlara rağmen sen onlar için hayır dua etmekden başka bir şey yapmadın
Despite these actions, you did nothing but pray for their well-being,
Ve şöyle dedin
And you said,
"Allah'ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar"
"Oh Allah, forgive my people, for they know not what they do."
Ya Resulallah anam babam sana feda olsun
Oh Messenger of Allah, may my mother and father be sacrificed for you,
Eğer sen sana denk olan insanlarla otursaydın bizimle oturmaman gerekirdi
If you were to sit with people of your own stature, you wouldn't sit with us.
Eğer sen sana denk olan insanlardan kız alıp verseydin bizimle akrabalık bağı kurmazdın
If you were to marry and give your daughters to people of your own stature, you wouldn't form kinship with us.
Eğer sen sana denk olan insanları vekil tayin etseydin bizi hiçbir zaman vekil etmezdin
If you were to appoint people of your own stature as your representatives, you would never appoint us.
Fakat Allahu Teâlâ′ya kasem ederim ki
But I swear by Allah,
Sen bizimle oturdun, bizden kız alıp verdin, bize vekil oldun, bizi vekil tayin ettin
You sat with us, married and gave your daughters to us, became our representative and appointed us as yours.
Senin elbisen yünlüydü, merkebe bindin
Your clothes were made of wool, you rode a donkey,
Arkana başkasını aldın, yemeğini toprak üzerinde yedin
You took others behind you, and you ate your food on the ground.
Allah'ın salat ve selamı senin üzerine olsun
May Allah's peace and blessings be upon you.
Anam babam sana feda olsun
May my mother and father be sacrificed for you.






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.