Dursun Ali Erzincanlı - Ümmü Zer - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Dursun Ali Erzincanlı - Ümmü Zer




Ümmü Zer
Ümmü Zer
Şiir gibi bir ev
A house like a poem,
Yeryüzünün en saadetli evi
The happiest home on Earth,
Efendimiz ve Aişe annemiz
Our Prophet and Mother Aisha,
11 kadının hikayesini anlatıyor annemiz
Mother tells the stories of 11 women,
Yemenli 11 kadının hikayesi
Stories of 11 Yemeni women,
Bu kadınlar bir araya gelmiş kocalarının hallerini anlatıyorlar
These women gather to share their husbands' conditions,
Ama önce kesin söz veriyorlar
But first, they make a solemn promise,
Hiç birşey gizlemiyecekleri hususunda
To conceal nothing.
Ve birinci kadın başlıyor
And the first woman begins,
Benim kocam yalçın bir dağın başındaki zayıf bir deve gibidir
My husband is like a weak camel on top of a steep mountain,
Kolay değil ki çıkılsın semiz değil ki götürülsün
It's not easy to climb, nor fat enough to carry a load,
Sert mizaçlı huysuz gururlunun birisidir
He's a harsh, grumpy, and proud man.
İkinci kadın anlatır
The second woman narrates,
Ben kocamın kötü huylarını anlatmak istemem korkarım
I'm afraid to speak of my husband's bad qualities,
Eğer anlatmaya başlarsam
If I start talking,
Büyük küçük herşeyini söyleyip geriye hiç bir şey bırakmamam gerekir
I'd have to tell everything, big and small, leaving nothing out,
Bu da kolay değil vakit yetmez
That's not easy, time wouldn't suffice.
Sıra üçüncü kadındadır
It's the third woman's turn,
O da kocasını kötüler
She also criticizes her husband,
Benim kocamın boyu uzundur ama aklı kısa
My husband is tall, but his mind is short,
Konuşursam boşanırım
If I speak, I'll get divorced,
Konuşmassam muallakta kalırım
If I remain silent, I'll be left hanging.
Dördüncü kadın kocasını över
The fourth woman praises her husband,
Benim kocam tihama gecesi gibidir
My husband is like the Tihama night,
Ne sıcaktır ne soğuk
Neither hot nor cold,
Ne korkulur ne de usanılır
Neither frightening nor tiresome.
Söz beşinci kadındadır
The fifth woman speaks,
Kocam içeri girince pars
My husband is like a leopard when he enters the house,
Dışarı çıkınca arslan gibidir
And a lion when he goes out,
Bana bıraktığı ev işlerinden hesap sormaz
He doesn't question the housework I leave behind.
Altıncı kadın anlatır
The sixth woman shares,
Benim kocamda yedimi üst üste katlayıp yer
My husband eats seven meals one after another,
Çok yer içtimi sömürür
He consumes all my food and drinks,
Yiyip içmekten başka bir şey düşünmez
He thinks of nothing but eating and drinking.
Yedinci kadın bir ah çeker
The seventh woman sighs,
Benim kocamın işi sadece beni dövmektir der
My husband's only job is to beat me, she says,
Başımı yarar vücudumu yaralar
He injures my head and body,
Bunları yapmak için eline ne geçerse kullanır
He uses anything he can get his hands on to do it.
Sekizinci kadın kocasını tavşana benzetir
The eighth woman compares her husband to a rabbit,
Ve bir cümle ile anlatır
And describes him in one sentence,
Güzel kokulu bitki gibi hoş kokar
He smells sweet like a fragrant herb.
Dokuzuncu kadın anlatır
The ninth woman tells,
Benim kocam boylu postludur evi rahattır
My husband is tall and well-built, his home is comfortable,
Ocağının külü çoktur
His hearth has plenty of ashes,
Evi meclis gibi bir adamdır
He is a man like a council,
Misafir perverdir
He is hospitable.
Onuncu kadın anlatır
The tenth woman narrates,
Benim kocamda maliktir
My husband is wealthy,
Akıl ve hayalinizden geçen her hayra maliktir
He possesses every good thing you can imagine,
Onun çok devesi vardır
He has many camels,
Develer kesilmek üzere bekletilir
They are kept ready for slaughter.
Ve söz onbirinci kadındadır
And it's the eleventh woman's turn to speak,
Söz Ümmü Zer′dedir
It's Ümmü Zer's turn,
Ebu Zer'in hanımı fakat Ebu Zer Rifari değil
The wife of Abu Zer, but not Abu Zer Rifari,
Söz ümmü Zer dedir
The word is with Ümmü Zer.
Kocam Ebu Zer di amma ne Ebu Zer
My husband is called Abu Zer, but what an Abu Zer!
Ebu Zer beni Şıp denen bir dağ kenarında
Abu Zer found me at the edge of a mountain called Ship,
Bir miktar davarla geçinen bir ailenin kızı olarak buldu
The daughter of a family who lived off a few sheep,
Kulaklarımı ziynetlerde doldurdu
He adorned my ears with jewelry,
Beni hoşnut kıldı
He made me happy,
Kendimi bahtiyar ve yüce bildim
I felt fortunate and elevated,
Beni atları kişneyen develeri böğüren
He brought me to a prosperous and happy society,
Ekinleri sürülüp daneleri harmanlanan
Where horses neighed and camels roared,
Müreffe ve Mesut bir cemiyete getirdi
Where crops were sown and grains were harvested,
Ben onun yanında söz sahibiydim
I had a voice with him,
Hiç azarlanmadım
I was never scolded,
Akşam yatar sabaha kadar uyurdum
I would sleep soundly from evening till morning,
Doya doya süt içerdim
I would drink milk to my heart's content.
Bir gün Ebu Zer evden çıktı
One day, Abu Zer left the house,
Her tarafta süt tulumlar yağ çıkarılmak için çalkalanmaktaydı
Everywhere, milk skins were being churned to extract butter,
Yolda bir kadına rastlar
He met a woman on the road,
Kocam bu kadını sevmiş olacak ki beni bıraktı
My husband must have loved this woman and left me,
Onunla evlendi
He married her,
Ondan sonra bende bir başkasıyla evlendim
After that, I married another man,
Oda iyi bir adamdı
He was a good man,
Bu kocamda bana Ey Ümmü Zer ye yakınlarına ihsanda bulun derdi
This husband would tell me, "Oh Ümmü Zer, eat, drink, and be generous to your relatives",
Buna rağmen ben bu ikinci kocamın bana verdiklerinin hepsini bir araya toplasam
Even if I gathered everything this second husband gave me,
Ebu Zerin en küçük kapını dolduramaz
It wouldn't fill the smallest of Abu Zer's vessels.
Yemenli 11 kadının hikayesi bitmişti
The stories of the 11 Yemeni women had ended,
Efendimiz Aişe annemize gülümseyerek baktı
The Prophet looked at Mother Aisha with a smile,
Ey Aişe
Oh Aisha,
Ben sana Ebu Zer′in Ümmü Zer'e nisbeti gibiyim
I am to you like Abu Zer was to Ümmü Zer,
Şu farklaki Ebu Zer Ümmü Zer'i boşadı
The only difference is that Abu Zer divorced Ümmü Zer,
Ben seni boşamayacağım
I will not divorce you,
Biz beraber yaşayacağız
We will live together.
Aişe annemiz Ya Resulullah dedi
Mother Aisha said, "Oh Messenger of Allah,
Beni nasıl seviyorsunuz?
How do you love me?"
Efendimiz yine tebessümle cevap verdiler
The Prophet replied, again with a smile,
Ey Aişe
Oh Aisha,
İlk gün ki gibi kördüğüm gibi
Like the first day, like a tight knot.
Şiir gibi bir ev
A house like a poem,
Yeryüzünün en saadetli evi
The happiest home on Earth,
Yemenli 11 kadının hikayesi
The stories of 11 Yemeni women,
Efendimiz ve Aişe annemiz
Our Prophet and Mother Aisha,
Yüzünde tebessüm gönlünde huzur
With a smile on her face and peace in her heart,
Mutludur evin sahibesi
The lady of the house is happy,
Mü′minlerin şerefli annesi.
The honorable mother of the believers.






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.