Emre Baransel - Geçmişe Nasihat - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Emre Baransel - Geçmişe Nasihat




Geçmişe Nasihat
Advice to the Past
Sokağı bilen sokağı övmez lan
Those who know the streets, girl, don't praise them
Dinle burası hiç de hayırlı yerler sınıfına girmez
Listen, this place ain't exactly a haven of grace
Ne yerde ne serde dönme arkanı
Don't turn your back, neither here nor there
Burda bilinmez kim delikanlı kim vesikalı
It's hard to tell who's a real man and who's a fake
Harbiden sokaktan geldiysen dalıp gidersin sık sık
If you're truly from the streets, you'll get lost often
Gözün hep açık gülen yüzünün bi yanı asık
Eyes wide open, but one side of your smile always fades
Denyoların olmak istediği yer burası
This is where wannabe thugs dream to be
Banaysa kan kusturan yegane nifak yuvası
But to me, it's a den of hypocrisy that makes me bleed
Gülersin komik gelir önceleri
You'll laugh, it'll seem funny at first
Sonra kendini uzaktan izlersin film gibi
Then you'll watch yourself from afar, like a movie
Sihirler sanarken zehirler seni cennet vaadeden
What you thought were magic tricks, are poisons promising heaven
Duman ve uyuşturucular hayatını silen(r)
Smoke and drugs erasing your life, leaving it barren
Kovalarsın paso belki bi boklar düşürürüm diye
You chase constantly, hoping to score something, anything
5 para yok kaç gündür uğramadın eve
Penniless, haven't been home for days, just wandering
Kurtuluş okulunda dünyanın neresi adil?
In the school of survival, where is fairness in this world?
Akıl bir sürü genci her şekil kurtaran yerdir
Reason is the savior, rescuing many a young soul in every way
Ben dahil, nankör caddeler sırıtır bazen
Including me, the ungrateful streets sometimes smirk
Bir oyuna çağırırlar beni cazibeli
They call me to a game, alluring and tempting
Ne oynarlarsa kabul giderim çünkü anılar
Whatever they play, I accept, because memories
Can bulur gidince zamanın içinden geçmiş gibi
Come alive, like traveling through time, back to the past
Nerde kök salarsan oraya bağlanırsın
Wherever you plant your roots, you get attached
Kaldırım sen olur sen de o
The sidewalk becomes you, and you become it
Vesselam minnettarım ona çünkü
And so, I'm grateful to it, because
Müziğimi öğrendiğim yer klavye başı değil sokak başı
My music was learned not at a keyboard, but on the street corner
Bu dilsiz caddeler!
These silent streets!
Yırtık bi kot eski bi bot elimde ot
Ripped jeans, old boots, weed in my hand
Kör birine pandomim yapmaya benzer bu yazdığım not
This note I write is like miming to a blind man
Girdiğim mod sayısı kadar var kırdığım pot
As many moods as I've been in, so many mistakes I've made
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot ah!
Walking into the day with a spotlight made of shadows, ah!
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot
Walking into the day with a spotlight made of shadows
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot
Walking into the day with a spotlight made of shadows
Gözlerimden fışkırır aslında yalnızlığım
My loneliness bursts from my eyes
O yüzden korkar ve kaçarlardı yanımdan bi hışım
That's why they used to fear and run from me in a flash
Ayaklarımın gömüldüğü beton yüz galon kedergram
The concrete where my feet are buried, a hundred gallons of sorrow
Kırılmasının yolu ilk emre ram yoksa film dram
The way to break free is the first command, or else it's a drama film
Düşünmem lazım uzun uzun herşeye dair
I need to think long and hard about everything
Soru işaretlerinin bini bi para cevapsız hepsi ahir
A thousand question marks, all unanswered, all leading to the end
Durmadan den-den koyar kader
Fate keeps knocking, again and again
Yıllardır aynı caddelerdeyim, kısır döngü yeter
Same streets for years, this vicious cycle, enough
Arap saçı çöz yer mi? Umut acep şarj eder mi?
Can you untangle this mess? Can hope recharge me?
Gelecek geçmişe ne der? Kimi bağlayabilir keder?
What will the future say to the past? Who can be bound by sorrow?
Ah gücü yetmez yalnız vazgeçmemek yeter derler
Ah, strength isn't enough, just not giving up is enough, they say
Bir de sahip olduğun inancı kaybetmemek
And not losing the faith you hold onto
Karmakarışık sanılanı kazdım kürek kürek
I dug through the chaos, shovel by shovel
Yüzüme baktım ancak yok renk, nasıl desem
Looked at my face, but there was no color, how can I say...
Pek içaçıcı sayılmazdı anlatamam gördüklerim
What I saw wasn't very encouraging, I can't explain
Sek acı, hırs ve kinden ibaretti o zamanlar
Eight parts bitterness, anger, and resentment, that's what those times were
Hedonist derler eski sana ortaya koz atarlar
They call the old you a hedonist, throwing accusations around
Mevsimin yaz görünür de aslında solar ve
The season may seem like summer, but it actually withers and
Yanar kozalaklar, uzanıp kurtarmaya
Pine cones burn, as you reach out to save them
Çalıştıkça kendini yapışır asalaklar
The more you struggle, the more parasites cling
Masal değil bu, burası alacakaranlık kuşağı
This is no fairy tale, this is the twilight zone
Bilirsin ancak seni kendin aklar
You know, only you can absolve yourself
Bilgelik korkuyu haklar, göz içinde gerçeği saklar
Wisdom justifies fear, the eye hides the truth within
Dolaş hadi ufaklık senin bu boş sokaklar!
Wander, little one, these empty streets are yours!
Yırtık bi kot eski bi bot elimde ot
Ripped jeans, old boots, weed in my hand
Kör birine pandomim yapmaya benzer bu yazdığım not
This note I write is like miming to a blind man
Girdiğim mod sayısı kadar var kırdığım pot
As many moods as I've been in, so many mistakes I've made
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot ah!
Walking into the day with a spotlight made of shadows, ah!
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot
Walking into the day with a spotlight made of shadows
Güne yürürken elimde gölgeden bi spot
Walking into the day with a spotlight made of shadows






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.