Çiya Ez Im - Hey Gökler - Grup Yorum перевод на английский

Çiya Ez Im - Hey Gökler

Ax li min, li min
Evîndar im, evîndar im
Ax li min, li min
Evîndar im, evîndar im
Em jin û mêr, bav û kal
Nav agiran gihîştin
Gihîştin hatin, hatin wan salan
Êdî tu rê tune ye
Birîn hatiye ziman
Ez tekişîn im, li ser çîya me
Êdî birîn ez im, xwîn ez im
Erd ez im, ezman ez im
Çîya ez im, de bibarînin, de bibarînin
Çîya ez im, de bibarînin, de bibarînin
Welat şewata dilê min e
Ez xwîna keç û lawa me
Ez sonda bav û kala me
Welat şewata dilê min e
Ez xwîna keç û lawa me
Ez sonda bav û kala me
Êdî birîn ez im, xwîn ez im
Erd ez im, ezman ez im
Çîya ez im, de bibarînin, de bibarînin
Çîya ez im, de bibarînin, de bibarînin
Bütün mevsimler tutsak düşse de yangına
Her baha Dicle'yi emzirir dağlar
Bahar Dicle'nin dağları kucakladığı yerde başlar
Alışamam ölüme, alışamam
Ölüm insana aykırıdır, alışamam
Susmak insana aykırıdır, susamam
Yanıbaşımda bir yangın
Eti yanar vatanımın, susamam
Yanıbaşımda ölüm çalıyor kapılar, duramam
Çığlık olmak ama her sessizliğe
Çığlık olmak insana yaraşır
Ölüme direnirim, tırnağımla dişimle
Ama alışamam ölüme
Bir başına olmak önemli değil
Bir gül, bir gül bırakabilmek arkadan gelenlere
Tek başına bir mum devirir geceyi
Tek bir can neleri neleri devirmez ki?
Nedi bu sancı, nedir?
Hasretin yine başladı
Sol yanım seninle birlik
Işgal etmişsen yâr ömrümü
Ateşin düşmüş canıma
Sen benim içimde, ben Diyarbekir içinde ağır ağır yanarım
Dönerem bitmez, geçerem bir mermi gibi candan
Yâr, senden geçemem
Nasıl da özlemişem, sevda çeker canımı
Yangındır gayrı
Bir uçtan bir uca sarılmış her yan; yeşile, sarıya, kırmızıya
Dağlar damar damar olmuş akar memleketin yüreğine
Bugün keskin bıçak ağzı olsa da gökyüzü
Bahar düşmüştür vatanıma
Mavi erguvam dallar fışkırmıştır topraktan
Can yürümüştür dağlara
Gayrı dört mevsim bahardır dağlardan akar
Ne durursun ana?
Görmisen kar erir her yanda?
Ne durursun ana?
Tilili çek, çek tilili
Hey göklere duman durmuş dağlar, hey
Hey göklere duman durmuş dağlar, hey
Değirmenin üstü her gün yel olmaz
Değirmenin üstü her gün yel olmaz
Dinle ağa, dinle paşa, dinle bey
Dinle ağa, dinle paşa, dinle bey
Sen söylersin o susar mı bell'olmaz
Sen söylersin o susar mı bell'olmaz
Kızılırmak akar suyun içerler
Kızılırmak akar suyun içerler
Aç kalırlar, yurttan yurda göçerler
Aç kalırlar, yurttan yurda göçerler
Varıp eylem köprüsünü geçerler
Varıp eylem köprüsünü geçerler
Kimler ölür kimler kalır bell'olmaz
Öldüler mi, kaldılar mı bell'olmaz
Ummam artık olanlar böyle olsun
Ummam artık olanlar böyle olsun
Yeni çağda mızrak çuvala girsin
Yeni çağda mızrak çuvala girsin
Vergi dersin, sorgu dersin, can dersin
Vergi dersin, sorgu dersin, can dersin
Dayanır mı buna yürek bell'olmaz
Dayanır mı buna yürek bell'olmaz
Sen söylersin o susar mı bell'olmaz
Kimler ölür kimler kalır bell'olmaz

Çiya Ez Im - Hey Gökler (I Am the Mountain - Hey Skies)

Oh, for me, for me
I am in love, I am in love
Oh, for me, for me
I am in love, I am in love
We, women and men, fathers and grandfathers
Reached the fires
Reached, came, those years came
There is no way left
The wound has come to speak
I am the rebellion, on our mountain
Now I am the wound, I am the blood
I am the earth, I am the sky
I am the mountain, let it rain, let it rain
I am the mountain, let it rain, let it rain
The homeland is the burning of my heart
I am the blood of our girls and boys
I am the oath of our fathers and grandfathers
The homeland is the burning of my heart
I am the blood of our girls and boys
I am the oath of our fathers and grandfathers
Now I am the wound, I am the blood
I am the earth, I am the sky
I am the mountain, let it rain, let it rain
I am the mountain, let it rain, let it rain
Even if all seasons fall captive to fire
The mountains nurture the Tigris every spring
Spring begins where the Tigris embraces the mountains
I cannot get used to death, I cannot
Death is against humanity, I cannot get used to it
Silence is against humanity, I cannot be silent
A fire beside me
The flesh of my homeland burns, I cannot be silent
Death knocks on the doors next to me, I cannot stand still
To be a scream, even in every silence
To be a scream befits a human
I resist death, with my nails and teeth
But I cannot get used to death
Being alone doesn't matter
To leave a rose, a single rose, for those who come after
A single candle overthrows the night
What wouldn't a single life overthrow?
What is this pain, what is it?
The longing has begun again
My left side aches with you
You have occupied my life, beloved
Your fire has fallen upon my soul
You are within me, I burn slowly within Diyarbekir
I spin endlessly, I pass through like a bullet through the soul
Beloved, I cannot pass from you
How I have missed you, love pulls at my soul
It is fire now
Every side embraced from one end to the other; green, yellow, red
The mountains have become veins, flowing into the heart of the homeland
Even if the sky is a sharp knife edge today
Spring has fallen upon my homeland
My blue veins, branches have sprung from the earth
Life has walked into the mountains
Now, all four seasons are spring, flowing from the mountains
Why do you wait, mother?
Have you seen the snow melting everywhere?
Why do you wait, mother?
Sing tilili, sing tilili
Hey skies, smoke has settled on the mountains, hey
Hey skies, smoke has settled on the mountains, hey
The top of the mill is not always windy
The top of the mill is not always windy
Listen Agha, listen Pasha, listen Bey
Listen Agha, listen Pasha, listen Bey
You speak, whether they will be silent is uncertain
You speak, whether they will be silent is uncertain
The Kızılırmak flows, they drink its water
The Kızılırmak flows, they drink its water
They go hungry, they migrate from land to land
They go hungry, they migrate from land to land
They reach and cross the bridge of action
They reach and cross the bridge of action
Who dies, who remains is uncertain
Whether they died or remained is uncertain
I no longer hope for things to be this way
I no longer hope for things to be this way
In the new age, may the spear enter the sack
In the new age, may the spear enter the sack
You speak of taxes, interrogation, life
You speak of taxes, interrogation, life
Whether the heart can endure this is uncertain
Whether the heart can endure this is uncertain
You speak, whether they will be silent is uncertain
Who dies, who remains is uncertain