Текст и перевод песни Haluk Levent - Kağızman (Live)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kağızman (Live)
Kağızman (Live)
"Annem
pek
müzikten
anlamaz
"My
mother
doesn't
understand
much
about
music,
Tipik
bir
anadolu
kadını,
65-70
yaşlarında
She's
a
typical
Anatolian
woman,
around
65-70
years
old.
Kadın,
müziği
sormayın
kadına
Don't
ask
her
about
music,
darling,
Kadına
şunu
sorun
işte:
Ask
her
about
things
like:
Romatizma,
damar
tıkanıklığı,
şeker
hastalığı...
Rheumatism,
clogged
arteries,
diabetes...
Bunları
çok
iyi
bilir
ve
bizim
çocuklar,
kuzenler
evde
müzik
tartışıyorlar,
müzik
konuşuyorlar
She
knows
those
very
well.
And
our
kids,
the
cousins,
they're
at
home
discussing
music,
talking
about
music,
Rock
müzik,
Jazz
müzik,
pop
müzik
vesaire
benim
yaptığım
müzik
türü
filan
Rock
music,
Jazz
music,
pop
music,
and
so
on,
the
kind
of
music
I
make,
etc.
Hepsini
tartışıyorlar
tabi
çocuklar,
annemde
kulak
misafiri
oluyor
Of
course,
the
kids
are
discussing
all
of
it,
and
my
mother
is
eavesdropping.
Öğleden
sonra
annem
yine
her
zamanki
gibi
onun
kuzeni
olan
Mehmet
Efendinin
marketine
gidiyor
In
the
afternoon,
my
mother,
as
usual,
goes
to
the
market
owned
by
her
cousin,
Mehmet
Efendi.
Orda
oturuyor
bir
güzel
radyo
dinliyorlar
şimdi
She
sits
there,
and
they
listen
to
the
radio.
Radyoda:
"Sazı
niye
germedin,
söze
niye
gelmedin"
On
the
radio:
"Why
didn't
you
tighten
the
saz,
why
didn't
you
come
to
the
word"
Annemde
hareket
şu:
"Mehmet
Efendi,
ee
başka
bir
kanal
var
mı?
"
My
mother's
reaction
is
like
this:
"Mehmet
Efendi,
uh,
is
there
another
channel?"
Mehmet
Efendi
şaşırıyor
Mehmet
Efendi
is
surprised.
Hiç
annem-annemin
tarzı
değil
It's
not
my
mother's
style
at
all.
Ama
annemin
amacı,
hani
oğlu
çıkacakmış
radyoda
But
my
mother's
intention,
you
know,
her
son
is
going
to
be
on
the
radio.
Çeviriyor
Mehmet
Efendi
Mehmet
Efendi
changes
the
channel.
"Henüz
üç
yaşında
bir
kardeşim
var
"I
have
a
brother
who
is
only
three
years
old,
Seni
ondan
bile
kıskanıyorum"
I'm
jealous
of
you
even
more
than
him"
Annem
aynen
ne
öğrendiyse,
ne
duymuşsa
çocuklardan:
My
mother,
exactly
as
she
learned,
what
she
heard
from
the
kids:
"Ya
Mehmet
Efendi,
bu
arabesk
kültür,
değiştirebilir
misin?
"
"Mehmet
Efendi,
this
arabesque
culture,
can
you
change
it?"
Mehmet
Efendi
bakıyor
böyle,
inanamıyor
anneme
Mehmet
Efendi
looks
at
her
like
this,
he
can't
believe
my
mother.
Bir
daha
değiştiriyor,
"Cıstaka
cıstaka
cıstaka
cıstaka
cıstaka
cıs-
"
He
changes
it
again,
"Crybaby,
crybaby,
crybaby,
crybaby,
cryba-
"
Annem:
"Nerden
bulmuş
bu
kelimeleri,
bunlar
bize
yabancılarda
geliyor
Mehmet
Efendi
My
mother:
"Where
did
he
find
these
words,
they
sound
foreign
to
us,
Mehmet
Efendi,
Bizden
bir
şeyler
dinleyelim"
Let's
listen
to
something
from
our
own
culture"
Mehmet
Efendi
çıldırıyor:
"Yahu
Sabriye
Hanım,
20
yıldır
buraya
gelirsin
Mehmet
Efendi
is
going
crazy:
"Sabriye
Hanım,
you've
been
coming
here
for
20
years,
20
yıldır
burda
şarkı
dinlersin,
bugüne
kadar
itirazın
olmadı
You've
been
listening
to
songs
here
for
20
years,
you've
never
objected
until
today,
Hani
söylede,
ne
istiyorsan
bilelim,
ona
göre
çevirelim
Tell
me,
what
do
you
want,
so
we
can
change
it
accordingly,
Ne
dinliyorsun?
"
What
do
you
listen
to?"
Annem
aynen
şöyle,
bir
şeyler
de
işte,
annem:
"Ee,
Rock"
My
mother
says,
something
like
this,
my
mother:
"Uh,
Rock"
Kağızmana
ısmarladım
nargele
nargele
I
ordered
pomegranates
to
Kağızman,
pomegranates,
pomegranates,
Kağızmana
ısmarladım
nargele
nargele
I
ordered
pomegranates
to
Kağızman,
pomegranates,
pomegranates,
Gümüş
kemer
ince
bele,
dar
gele
dar
gele
oy
Silver
belt
for
a
slender
waist,
it
will
be
tight,
it
will
be
tight,
oh,
Dar
gele
dar
gele
oy,
dar
gele
dar
gele
It
will
be
tight,
it
will
be
tight,
oh,
it
will
be
tight,
it
will
be
tight,
Gümüş
kemer
ince
bele,
dar
gele
dar
gele
oy
Silver
belt
for
a
slender
waist,
it
will
be
tight,
it
will
be
tight,
oh,
Dar
gele
dar
gele
oy,
dar
gele
dar
gele
It
will
be
tight,
it
will
be
tight,
oh,
it
will
be
tight,
it
will
be
tight,
Erzurum'a
ısmarladım
kazanı
kazanı
I
ordered
a
cauldron
to
Erzurum,
a
cauldron,
a
cauldron,
Erzurum'a
ısmarladım
kazanı
kazanı
I
ordered
a
cauldron
to
Erzurum,
a
cauldron,
a
cauldron,
Ben
sevirem
hem
okuru
yazanı
yazanı
oy
I
love
both
the
reader
and
the
writer,
the
writer,
oh,
Yazanı
yazanı
oy,
yazanı
yazanı
The
writer,
the
writer,
oh,
the
writer,
the
writer,
Ben
sevirem
hem
okuru
yazanı
yazanı
oy
I
love
both
the
reader
and
the
writer,
the
writer,
oh,
Yazanı
yazanı
oy,
yazanı
yazanı
The
writer,
the
writer,
oh,
the
writer,
the
writer,
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Hey,
hey,
hey
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Anonim
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.