Текст и перевод песни Karaçalı - Mezar Virtüözü
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Mezar Virtüözü
Mona Lisa of the Cemetery
Dudak
etlerinde
kanlı
bir
tebessüm
beliriverse
If
a
bloody
smile
would
appear
on
your
lips
En
ufak
olan
atlasın
hamili
benim
I
own
the
tiniest
atlas
Benim
soğmamış
lavlarıyla
taşıyan
dağları
Mountains
my
cold
lava
carries
Yağmalanmış
aşkları
Loves
that
are
plundered
Anakıtaları
bire
bin
acı
veren-geren
Continents
bringing
- tensioning
1000
pains
Siz
üzülmeyin
azizim!
hatıranız
dün
gibi
tertemizdir
My
dear,
don't
be
sad!
Your
memory,
like
yesterday,
is
untainted
Ellerimde
büyüyen
o
kısrağın
beyaz
yeleleri
gibi
Like
the
white
mane
of
that
filly
growing
in
my
hands
Alın
terimi
titreyen
kas
liflerime
siliyorum
I
wipe
my
sweat
on
my
trembling
muscle
fibers
Hatıranıza
değil
Not
for
your
memory
Kuru
ekmeği
yağmur
suyunda
yumuşatıp
yediğimiz
Dry
bread
softened
in
rainwater;
we
ate
it
O
geçlik
fakirliklerinden
emanettir
bana
dünya
işçiliği
World
workmanship
is
my
legacy
from
that
poverty-stricken
youth
Keder
ırgatlığı
acemi
şairlik
ve
sırtımda
genişleyen
bu
ceriha
Drudgery
of
sorrow,
novice
poetry,
this
widening
scar
on
my
back
Varsın
kasnağa
gerdikleri
derime
karanlıkta
işlesinler
Let
them
stitch
darkness
upon
my
leather
stretched
on
a
frame
Acımasızca
hemde
kör
iğneyle
azabı
Ruthlessly,
and
with
a
dull
needle
also
torment
Bu
hazan
kurumuş
dal
uçlarını
sallar
sadece
This
Autumn
shakes
its
dried-up
branches
Güçsüzüm
ve
fakat
kolayına
sağlanmayacak
kadar
soluk
yüzüm
bilirim
I
am
frail,
yet
my
pale
face
is
harder
to
subdue
than
you
know
Saçlarıma
düşen
hazan
- derime
işlenen
azap
Autumn
on
my
hair
- torment
stitched
into
my
skin
Fedailik
çağları
fecr-i
kazıkmış
azizim
Sacrificing
ages,
sawn
at
the
break
of
dawn
my
dear
Aydınlık
uğramazmış
bir
ömür
dar
ve
yoksul
mahallelere
Light
doesn't
enter
a
lifetime
of
narrow,
poor
neighborhoods
Anneler
çile
ipiyle
örermiş
Mothers
with
a
hemp
cord
knit
Ellerine
aldıkları
kalın
tığlarla
çocuklarına
fakirliği
Poverty
for
their
children
with
the
thick
needles
they
take
in
their
hands
Değermi
yüzüne
mıhlanan
ayaz
kalın
bir
tabakasından
bile
sızarmış
yere
Of
worth,
the
hoarfrost
clenched
to
your
face,
a
thick
layer
leaks
to
the
ground
Bense
her
gece
içimde
birilerini
gömdüm
Every
night,
inside
myself,
I
buried
someone
Ve
nedense
ölülerimle
ağladım
And
for
some
reason
cried
with
my
dead
Bekledim
gelirsin
diye
I
waited
for
you
to
come
Meğer
ayrı
mezarlıkların
melaikeleriymişiz
-anladım
Apparently,
we
were
angels
of
different
cemeteries
- I
understood
Sustuğum
gece
nöbetlerine
inat
Defying
my
silent
night
guards
Karanlığında
şehrin
ırzına
geçtiğim
aşkımla
ben
In
the
darkness
of
the
city,
I
fornicated
with
my
love
Adını
başka
kalplerde
gördüm
I
saw
your
name
in
other
hearts
Dillerin
ucunda
iki
kelimeydin
You
were
two
words
on
the
tip
of
tongues
Söyledikçe
söylediler
They
kept
saying
it
Mezar
Virtüözü.
Mona
Lisa
of
the
Cemetery.
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.