İstasyon Berberi - Kelanei перевод на английский

İstasyon Berberi

Kapıyı çektim, cebimde bol bozukluk
Dün akşam harbiden bütün bi' tayfa komple bozduk
Araba teybi nası bi'şey ki, şarkılar tükendi
Kafamda öyle pek bi'şey de kalmamış desem yeri

Onca laftan anca kaldı belki papen Mustafa
Bülent karpatartı kompela, tükürem aklıma
Adım adım şu yolda geldim en sonunda dükkana
Açmadan kepenk düşündüm orada durdum az biraz

Kaç yılım var, burada kaç sabah tüketcem?
Hangisinde gülcem, hangisinde sövcem?
Önce demledim bi' çay, vur süpürge yerlere
Pudralar, makaslar, havlular desen yerinde

Şimdi başlasın şu gün ve tez vakitte bitsin
Her saat başında sanki kırmızıyla mavi
Her saat başında sanki sabrımın felaketi
Lütfen olmasın pazar, ömrümün felaketi

Külfetiyle yoğrulan zamana bak da gül desem
Az sabır, biraz zaman, şarkılar var
Fatih Erkoç'un bi' şarkısıyla geçiyor hafta
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

Külfetiyle yoğrulan zamana bak da gül desem
Az sabır, biraz zaman, şarkılar var
Fatih Erkoç'un bi' şarkısıyla geçiyor hafta
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

Bi' istasyon esnafında mevzu bellidir
Sen ne söylesen değişmez aklımın yegane takvimi
Bak di'yim, önce uğrayacağım şu bakkala
Bi'kaç gazetenin yanında az muhabbet orada

Kalfa dün bi'yerde devrilip de sızmadıysa
Berber açılmış ve bekler, işin başında kalfa
Bi'de bizim salak çırak
Gaztelerde kırmızıyla mavinin peşinde hem de dakkalarca

Sorsan her bi'şey yerinde onların gözünde
Oysa gayet biliyorum akıllar hep pazar gününde
Kızıyorum desem yalan, benim de var kafamda tek bi' maç
Ayrıca kapancak mı fabrika?

Siftah etmeden saat beş, sonra damlıycak çırak
Elinde bembeyaz yaka, üzülsem ayrı kızsam ayrı
Radyolarda malum işte şarkı
Fatih Erkoç eşliğinde oynatmaya az kaldı

Külfetiyle yoğrulan zamana bak da gül desem
Az sabır, biraz zaman, şarkılar var
Fatih Erkoç'un bi' şarkısıyla geçiyor hafta
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

Külfetiyle yoğrulan zamana bak da gül desem
Az sabır, biraz zaman, şarkılar var
Fatih Erkoç'un bi' şarkısıyla geçiyor hafta
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

Mayıs'ın 15'inde uğra
Mayıs'ın 15'inde uğra
Mayıs'ın 15'inde uğra
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

Mayıs'ın 15'inde uğra
Mayıs'ın 15'inde uğra
Mayıs'ın 15'inde uğra
Burda ben yokum, Mayıs'ın 15'inde uğra

The Station Barber

I pulled the door, my pockets full of change
Yesterday evening, we all went crazy together, the whole crew
The car radio was something else, the songs were running out
If I said there wasn't much left in my head, it would be accurate

Out of all the talk, maybe just Mustafa the pipe smoker remained
Bülent the blackmailer, I spit on his memory
I walked step by step down this road until I finally reached the shop
I stood there for a while, thinking, without opening the shutters

How many years do I have left? How many mornings will I spend here?
On which one will I laugh, on which one will I curse?
First I brewed some tea, then swept the floors
The powders, the scissors, the towels, everything in its place

Now let this day begin and end quickly
Every hour on the hour, it feels like red and blue
Every hour on the hour, it feels like a catastrophe for my patience
Please don't let it be Sunday, a catastrophe for my life

Look at the time, kneaded with hardship, and smile, I say
A little patience, a little time, there are songs
A song by Fatih Erkoç gets me through the week
I won't be here, stop by on the 15th of May

Look at the time, kneaded with hardship, and smile, I say
A little patience, a little time, there are songs
A song by Fatih Erkoç gets me through the week
I won't be here, stop by on the 15th of May

The topic is clear for a station businessman
No matter what you say, my mind's only calendar doesn't change
Listen, I'm going to drop by that grocery store first
A little chat there, along with a few newspapers

If the apprentice didn't fall somewhere and faint yesterday
The barber shop is open and waiting, the apprentice is at work
And our stupid apprentice
Chasing red and blue in the newspapers, for hours, too

If you ask them, everything's in its place in their eyes
But I know very well, their minds are always on Sunday
If I say I'm angry, it's a lie, I have only one match in my head too
Will the factory close down, too?

It's five o'clock before the first customer, then the apprentice will be dripping
With a white collar, if I get upset, it's one thing, if I get angry, it's another
The radio is playing the usual song
We're almost ready to dance along with Fatih Erkoç

Look at the time, kneaded with hardship, and smile, I say
A little patience, a little time, there are songs
A song by Fatih Erkoç gets me through the week
I won't be here, stop by on the 15th of May

Look at the time, kneaded with hardship, and smile, I say
A little patience, a little time, there are songs
A song by Fatih Erkoç gets me through the week
I won't be here, stop by on the 15th of May

Stop by on the 15th of May
Stop by on the 15th of May
Stop by on the 15th of May
I won't be here, stop by on the 15th of May

Stop by on the 15th of May
Stop by on the 15th of May
Stop by on the 15th of May
I won't be here, stop by on the 15th of May