Köksal Ekinci - Confucius текст песни

Текст песни Confucius - Köksal Ekinci




Tersinden düzüne bakmış bi kral
Kaybettiklerine ağlamış
Yanmış binlerce ömür
Yalanları ezberletmiş bir kahin
Dostlarına küstah
Düşmanlarına zalim geçirmiş
Karanlıkların içinde kör kalırken
Tayfın ne olduğuna aldırış etmemiş bir ressam
Elinde kalemi dişinde fırçası
Bulanmış soluk günlere
Bulamamış hiç sahici gece tonlarını
Yazmaktan çok yorulmuş bir şair
Duymuş duymasına da
İstediği gibi çıkmıyormuş hiç kafiyeleri
Düşünmekten düş kuramaz
Yazmaktan yaşayamaz hale gelmiş
Bir kayın ormanına hapis kalmış
Bir bestekâr da elinden düşürmezmiş
Udunu
Yangın yerinden kanarken yüreği
Bir türlü ağlayamazmış
Perde perde gezinirken
Uduyla gitarıyla
Çalsın istermiş oysa
Melekler dinlesin
Yalvarmış Tanrı'ya
Sesimi duy beni sana yaklaştır
Yalvarmış Tanrı'ya
Kalbime Yankı
Notalarıma bi çalgı
Damlat ne olur
Kader der bazısı
Başına gelenlere
Kader der çoğu
Yaptıkları karşısına çıkınca
Tanrı'nın diliyle karşılaşınca
Nasıl bir yanılgıya kapıldığını
Anlar her canlı
Yeni başlayanlar için
Sözcükler sıralanır gelincikler gibi
Yeni başlayanlar için
Kutsal hazineler sandıktan güneşe çıkarılır
Yeni başlarken
Tel tel işlenen yazmalar
Yeni başlarken
Renk renk hayat bulan desenler
Yeni başlarken ortaya çıkarılır
Kimi der ki yalnızlık bir avunma hali
Bazısı da der ki terkendelere sormak lazım
Avuntu mu yoksa kalp yarası
Çocukken sahip olduğum
Masumiyeti hiç terketmedim
Kaç kere üzerimden geçildi
Kaç kere yüzüme acılardan dolu kadehler atıldı
Değiştirmedi saflığımı
Yok edemedi hiçbir şey Anılarımı
Bağ'lar güçlü ise
Dağ'lar arkında durur
Dağ'lar kadar sevince
Bütün bağ'lar Kewra olur
Su'ya uzandım
Doldursun içime
Suyla
Güne uyandım karşılarken sevgilimi
Tanıdım hemen
Bildim her dem
Sormadan gelir o
Yanımda durur o
Belli etmez sevgisini
Sevginin Adıdır o
Birine sıkıldığını söyleyemezsin ya bazen
Sözcükleri kulağında yankılanır gibi olur
Oysa söz yoktur içinde içi boştur
Kararlarına yük taşıtma
Kararsız olacaksan
Kurşunlarına yük olma
Kurşuna yem olacaksan
Demem o ki dostum
Saman da yanıyor kibriti çakınca
Duman da çıkıyor lavlar taşınca
Sana teslim ettim
Kar gibi Ruhuna
Sana tesadüf ettim
Yâr olan kolunda
Zaman var için için ağlar
Zaman var oluk oluk kanar
Zaman var neden niçin sorar
Zaman var kim nerede oynar
Yendin mi şimdi sen
Sandıktan
Tülbentler, ipekler, şallar
Yendin mi şimdi
Sandıklarından
Sere serpe halılar, kilimler, örtüler
Sandıktan
Sandıklarından
Saydıktan
Saydıklarından
Bağlar'a viran Bağlar'da divan
Tersine düz olmuştu kibir
Öyle büyüktü ki gözleri tersti
Düzüne düzine boğulmuştu gurur
Öyle çoktu ki safran bile iyileştiremezdi
Evinde köşk kurmuşlar
Bölük bölük düzüldü sırça köşklerinde
Sonra bir feryat bir figan
Duyduk ki mercanköşkmüş ağlayan
Saygıyı kazanmak şöyle dursun
Kazandıklarını sayamıyorlardı
Keşke yeşim hemen kırılmasaydı
Ve keşkelerden yeşim kanatlanmasaydı
Doğumla işlenen desenlerde
Döşü diri tutmak gerekir dedi ustam
Ne kadar desen varsa
Hepsi oradan ışıldar çünkü
Biçimsiz suretlere yenilgiler
Zafer gibi gözükür
Kitaptan kalemden dem vuranlar
Demsiz çay içerler de yeşil sanırlar çünkü



Авторы: Köksal Ekinci


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.