Текст и перевод песни Many Things - Adalet Namluda
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Adalet Namluda
Justice in the Barrel
09
Eylül
2013
adına
barış
dediler
solum
zaten
çürük
They
called
it
peace
on
September
9,
2013,
my
left
side
was
already
rotten
1993
Azerbaycan
da
kıydılar
çocuklara
In
1993,
they
slaughtered
children
in
Azerbaijan
Şöyle
geçmişine
dön
de
bir
bak
atalarında
adalet
namluda
Turn
back
to
your
past
and
look,
justice
is
in
the
barrel
of
your
ancestors
Adalet
mülkün
temeliyse
o
temelin
altında
atalarındır
yatan
If
justice
is
the
foundation
of
the
property,
then
your
ancestors
lie
under
that
foundation
Diyarbakır
dan
Afganistan'a
kaçakçılık
ortadoğu
savaş
içinde
From
Diyarbakır
to
Afghanistan,
smuggling,
the
Middle
East
is
at
war
Çocuk
katillerinin
tasması
lanet
olası
Amerika'nın
elinde
The
leash
of
child
murderers
is
in
the
hands
of
the
damned
America
Filistin,
Suriye
Ortadoğu
kan
gölüne
dönmekte
şu
günlerde
Palestine,
Syria,
the
Middle
East
is
turning
into
a
bloodbath
these
days
Ezelden
düşmanlarımızdır
onlar
ne
kadar
dostumuz
gibi
gözükselerde
They
have
been
our
enemies
since
the
beginning,
no
matter
how
much
they
appear
to
be
our
friends
İşte
geliyor
Özel
Harekat
Here
comes
the
Special
Operations
İşte
geliyor
Özel
Harekat
Here
comes
the
Special
Operations
Hilal
bıyıklı
Bozkurtlar
bizim
çocuklar
Crescent-mustached
Grey
Wolves
are
our
children
Hilal
bıyıklı
Bozkurtlar
bizim
çocuklar
Crescent-mustached
Grey
Wolves
are
our
children
Hainlere
korku
salan
Instilling
fear
in
traitors
Cephelerde
kelle
alan
Taking
heads
on
the
fronts
Vatan
için
Şehit
olan
Martyred
for
the
country
Özel
Harekat
Special
Operations
Hainlere
korku
salan
Instilling
fear
in
traitors
Cephelerde
kelle
alan
Taking
heads
on
the
fronts
Vatan
için
Şehit
olan
Martyred
for
the
country
Özel
Harekat
Special
Operations
Göklerden
yere
bir
yıldız
düştü
anne,
bugün
uykumda
bir
düş
gördüm
A
star
fell
from
the
sky
to
the
ground,
mother,
I
had
a
dream
today
Hainlerin
kalleş
kurşunu
mektubunu
parçaladı
göğsümde
The
treacherous
bullet
of
the
traitors
tore
apart
their
letter
in
my
chest
1970'lerde
ki
gibi
soykırımlar
yaşanacak
her
yer
de
Genocides
like
those
in
the
1970s
will
happen
everywhere
Uyan
artık
ey
Osmanlı
torunu
düşman
topraklarında
kol
gezer
Wake
up,
O
descendant
of
the
Ottomans,
the
enemy
roams
your
lands
Hainler
dost
kılığına
girecek
çünkü
meclise
kadar
girdiler
Traitors
will
disguise
themselves
as
friends,
for
they
have
even
entered
the
parliament
Parlamenter
sistemler
artık
açsın
gözünü
kıydılar
yetimlere
Parliamentary
systems
should
open
their
eyes
now,
they
have
slaughtered
orphans
Şehit
babalarının
gözyaşları
ateş
olup
düşecek
cehennemiz'e
The
tears
of
martyred
fathers
will
fall
like
fire
into
our
hell
Avrupa
ülkelerinde
insan
öldüren
bir
sistem
çünkü
renkleri
farklı
diye
A
system
that
kills
people
in
European
countries
because
their
color
is
different
Güneydoğu
da
oyunlar
bozar
It
will
disrupt
the
games
in
the
Southeast
Güneydoğu
da
oyunlar
bozar
It
will
disrupt
the
games
in
the
Southeast
Şehir
şehir
sokak
sokak
destanlar
yazar
It
will
write
epics
city
by
city,
street
by
street
Şehir
şehir
sokak
sokak
destanlar
yazar
It
will
write
epics
city
by
city,
street
by
street
Kahpe
pusuları
aşıp
Overcoming
treacherous
ambushes
Arslanlar
gibi
savaşıp
Fighting
like
lions
Dillerinde
Tekbirlerle
With
Takbir
on
their
tongues
Özel
Harekat
Special
Operations
Kahpe
pusuları
aşıp
Overcoming
treacherous
ambushes
Arslanlar
gibi
savaşıp
Fighting
like
lions
Dillerinde
Tekbirlerle
With
Takbir
on
their
tongues
Özel
Harekat
Special
Operations
Tavana
asılmış
saçlarından
sosyalist
parmaklarından
akar
kan
Blood
flows
from
the
socialist
fingers
hanging
from
the
ceiling
by
their
hair
Bütün
hesaplar
tastamam
ve
kahpece
ciğerleri
patlatılan
All
accounts
are
settled,
and
their
lungs
are
treacherously
burst
23
Kasım
1970
Dursun
Önkuzu
onu
unutamam
November
23,
1970,
Dursun
Önkuzu,
I
cannot
forget
him
5 Ocak
1968
kahpece
düşürülen
Ruhi
Kılıçkıran
January
5,
1968,
Ruhi
Kılıçkıran,
treacherously
brought
down
Kahvelerde
okey
masalarında
dehşetli
bir
siyaset
meydanı
Coffee
shops
and
okey
tables,
a
terrifying
political
arena
Yanlış
anlatılmıştır
çocuklara
burada
hayal
kurmak'da
yasakmış
It
has
been
wrongly
taught
to
children
that
dreaming
is
forbidden
here
Kurtların
asil
sofrasına
yaklaşmak
itin
çakalın
aşar
çapını
Approaching
the
noble
table
of
wolves,
the
dog
and
jackal
exceed
their
limits
Cezaevlerinde
meydancılar'da
sustu
çünkü
sohbetler
yasaklanmış
The
heralds
in
the
prisons
also
fell
silent
because
conversations
were
banned
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: M T
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.