Текст и перевод песни Mirac - İstanbul Gibi
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İstanbul Gibi
Like Istanbul
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Her
yarışta
hayat
yeni
bir
yel
estirir
başa
In
every
race,
life
blows
a
new
wind
to
the
head
Ve
her
yarışta
kazanamazsın
el
olur
paşan
ama
And
in
every
race,
you
can't
win,
your
hand
becomes
your
shovel,
but
Yaşa
tanı
seni
yaşatanı
Live,
get
to
know
the
one
who
gives
you
life
Sana
emri
veren
o
gizli
komutanı
That
secret
commander
who
gives
you
orders
Ah
geçiyor
günler
ardı
ardına
Ah,
the
days
are
passing
by
one
after
another
Vakit
dolmadan
sevgilim
bas
beni
bağrına
Before
time
runs
out,
my
love,
embrace
me
İnsanların
dedikleri
gitmemeli
ağrına
What
people
say
shouldn't
hurt
you
Mirac
kendinle
sözleşmeni
hatırla
Mirac,
remember
your
promise
to
yourself
Savaş
ve
mücadele
hayatımın
özeti
War
and
struggle
are
the
summary
of
my
life
Gözüm
kara
başım
dik
omzumda
risk
rozeti
I
have
dark
eyes,
my
head
is
held
high,
a
risk
badge
on
my
shoulder
Depresyon
mutluluk
arası
atılan
voltalar
The
volts
thrown
between
depression
and
happiness
Beni
ben
yapan
şey
travma
ve
kırılmalar
What
makes
me
me
is
trauma
and
breakdowns
Gel
gelelim
insan
aramakta
huzuru
Come
on,
let's
search
for
peace
in
people
Kendimle
kavgam
elimdeki
tek
kozdu
My
struggle
with
myself
was
my
only
trump
card
Dövüştüm
boğuştum
hatta
çok
korkmuştum
I
fought,
I
wrestled,
I
was
even
very
scared
Anladım
ki
her
kavgamda
kendimle
kavuştum
I
realized
that
in
every
fight
I
reunited
with
myself
Doldum
yalnız
taştıkça
yazdım
I
was
filled,
I
overflowed,
I
wrote
as
I
overflowed
Senelerdir
susmasaydım
şimdi
yazamazdım
If
I
hadn't
been
silent
for
years,
I
wouldn't
be
able
to
write
now
Evet
belki
iğneyle
kuyu
kazdım
Yes,
maybe
I
dug
a
well
with
a
needle
Razıyım
çünkü
böyle
buyurdu
üstadım
I
am
content
because
this
is
what
my
master
ordered
Neler
yaşadım
yol
yarısına
merdiven
dayadım
What
I
have
lived
through,
I
put
a
ladder
halfway
down
the
road
Suskunum
sandılar
ben
düşüncelerle
çığlık
attım
They
thought
I
was
silent,
I
screamed
with
my
thoughts
Kan
ter
günler
mücadele
Days
of
blood
and
sweat,
struggle
İstanbul
şahittir
mücahedeme
Istanbul
is
a
witness
to
my
struggle
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Dünler
dünde
kaldı
bugün
yeni
şeyler
Yesterday
stayed
in
the
past,
today
new
things
Söylemeli
ve
bilmeli
bayanlar
ve
beyler
It
must
be
said
and
known
by
ladies
and
gentlemen
Dünya
fani
Ya
Bâki
Entel
Bâki
The
world
is
mortal,
Ya
Bâki
Entel
Bâki
Bana
baba
sıfatını
ekledin
Ey
Sâki
You
gave
me
the
title
of
father,
O
Sâki
Eski
ben
değilim
aynı
kalmam
nâmümkün
I'm
not
the
old
me,
it's
impossible
for
me
to
stay
the
same
Değiştin
diyenler
gelişime
küskün;
Those
who
say
I've
changed
are
resentful
of
my
development;
Kalpazanlar
rahat
ve
konforuna
düşkün
Counterfeiters
are
comfortable
and
addicted
to
their
comfort
Okudum
ve
düşündüm
ispatımdır
rüşdüm
I
read
and
thought,
my
maturity
is
my
proof
Düştüm
ve
sonra
kalkmasını
bildim
I
fell
and
then
I
knew
how
to
get
up
Altı
ay
bir
kömürlüğe
ben
yuva
dedim
For
six
months
I
called
a
coal
shed
my
home
Sonra
gece
kondum
Hisarüstü′nde
dondum
Then
I
stayed
overnight
and
froze
in
Hisarüstü
Üç
sene
kova
koydum
dam
aktı
sele
doydum
I
put
a
bucket
for
three
years,
the
roof
leaked,
I
was
soaked
in
the
flood
Fakat
şükrettim
zarar
değil
kâr
dedim
But
I
gave
thanks,
I
said
profit,
not
harm
Mirac
haydi
şahlan
rapim
Mirac,
come
on,
my
rap
is
thriving
Şimdi
kork
sen
beyim
asla
susmaz
dilim
Now
you
be
afraid,
sir,
my
tongue
will
never
be
silent
Bil
ki
batmaz
gemim
ve
kutlu
istikametim,
yeah
Know
that
my
ship
will
not
sink
and
my
direction
is
blessed,
yeah
Elimde
kolumda
prangalar
var
I
have
shackles
on
my
hands
and
arms
Kalamam
tutsak
ufkum
bulutlar
I
can't
stay
captive,
my
horizon
is
clouds
Senfonim
çalar
kemanlar
ağlar
My
symphony
plays,
violins
cry
Özgürüm
özgürdür
tüm
inananlar
I
am
free,
all
believers
are
free
Ruhunu
satan
köle
şeytana
bak
Look
at
the
slave
who
sold
his
soul
to
the
devil
Egonun
peşinde
vurur
dibe
kalk
In
pursuit
of
his
ego,
he
hits
the
bottom
and
rises
Bil
kendini
gel
biraz
yakınıma
Know
yourself,
come
a
little
closer
to
me
Geçme
gücün
karanlık
tarafına
Don't
cross
over
to
your
dark
side
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Ah
yaşadım
yaşlandım
Ah,
I
lived,
I
grew
old
Bu
hayatı
tattıkça
taşlandım
I
was
stoned
as
I
tasted
this
life
Sevdim
sevmeye
alıştım
I
loved,
I
got
used
to
loving
Sana
İstanbul
gibi
bağlandım
ben
I'm
attached
to
you
like
Istanbul
Ay
martılar
aşkımı
söyler
The
moon,
the
seagulls
sing
my
love
Boğazın
yeli
beni
dizginler
The
wind
of
the
Bosphorus
reins
me
in
Bu
şehir
bu
dilimi
söyletti
This
city
made
me
speak
this
language
Çünkü
İstanbul
bunu
öğretti
yâr
Because
Istanbul
taught
me
this,
my
love
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Mirac
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.