Текст и перевод песни Nasihat feat. Misal - Gurbetçi Vatandaş
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Gurbetçi Vatandaş
Immigrant Citizen
"Bu
gecekonduların
hepsini
yıktırıcam
"I'll
have
all
these
shanty
towns
torn
down
Hallediriz,
yalnız
halkı
ürkütmemek
lazım
We'll
take
care
of
it,
but
we
mustn't
panic
the
locals
Aralarında
anlaşıp
birlik
olurlarsa
işimiz
zorlaşır
If
they
come
together
and
unite,
our
job
will
be
harder
Defolup
gitsinler,
ben
mi
çağırdım
onları
köylerinden?
Let
them
get
lost,
did
I
call
them
from
their
villages?
Ne
işleri
var
İstanbulda?
What
business
do
they
have
in
Istanbul?
(Ah,
yeah,
İstanbul!)
Şehrin
tüm
güzelliğini
bozdular"
(Oh,
yeah,
Istanbul!)
They've
spoiled
all
the
beauty
of
the
city"
Hem
çalış
didin
emek
ver
adın
olsun
amele
Work
hard,
toil
and
labor,
and
be
called
a
workman
Sonrada
hor
görsünler
bakar
mısın
kadere?
And
then
let
them
despise
you,
can
you
believe
it?
Şükür
bizde
bağımlılık
çekiyoruz
habire
Thank
goodness
we're
addicted
to
stuff
all
the
time
Manzaralı
değil
ama
gireceksin
kabire
The
view
isn't
great,
but
you'll
end
up
in
the
grave
Temizlikçi
şoför,
hamal
ya
da
kapıcı
Cleaner,
driver,
porter
or
doorman
Nalyoncu,
eskici,
sokakta
satıcı
Hawker,
junkman,
street
vendor
Okulda
hanfendi,
mahallede
bacı
Lady
at
school,
sister
in
the
neighborhood
Harbiden
kal
geldi,
söylesene
hacı
It
really
came
to
this,
tell
me,
man
Babam
çalışır
habire
anlınde
ter
My
father
works
hard,
sweat
on
his
brow
Annem
evde
dikişçi
karnında
ben
My
mother
sews
at
home,
me
in
her
womb
İnsanoğlu
dünyada
hancıdır
sen
Man
is
an
innkeeper
in
the
world,
you
see
Hayat
yükü
ağır
gelir
sancılar
bel
The
burden
of
life
is
heavy,
pain
in
the
back
Yamalı
önlüğüm,
yırtık
yakam
My
patched
apron,
my
torn
collar
Karalı
günlüğüm,
sığdır
yaşam
My
stained
diary,
fit
in
life
Kimseyi
ayırmam
ben
gardaşam
I
don't
discriminate,
my
friend
Memeleket
Sivas,
Rize,
Iğdır
paşam
My
country
is
Sivas,
Rize,
Iğdır,
my
lord
"Suçüstü"
dediler
secdede
babam
"Caught
in
the
act"
they
said,
my
father
in
prostration
Bayrağa
yemin
ama
geçemeyen
anam
Oath
to
the
flag
but
my
mother
can't
get
through
En
başta
gelir
ana
terket
satan
First
comes
mother,
abandon
the
traitor
Herşey
yalan
ama
gerçek
Vatan
Everything's
a
lie,
but
the
homeland
is
real
Çocuktuk
tabi
bizde
özenirdik
gurbete
We
were
children,
of
course,
we
too
yearned
for
foreign
lands
Bizde
bi′
türlü
çözemezdik
"yurt
nere?"
We
couldn't
figure
out,
"where
is
home?"
Farklı
hayatlar,
aynı
duygular
Different
lives,
same
feelings
Nasihat
ve
Misal
bu
yolda
buluştular
Nasihat
and
Misal
met
on
this
path
Çocuktuk
tabi
bizde
özenirdik
gurbete
We
were
children,
of
course,
we
too
yearned
for
foreign
lands
Bizde
bi'
türlü
çözemezdik
"yurt
nere?"
We
couldn't
figure
out,
"where
is
home?"
Farklı
hayatlar,
aynı
duygular
Different
lives,
same
feelings
Nasihat
ve
Misal
bu
yolda
buluştular
Nasihat
and
Misal
met
on
this
path
Hala
derler
bana:
"Aksanın
bozuk"
They
still
tell
me:
"Your
accent
is
bad"
Okulda
yabancı
çocuk
bugün
yaşım
otuz
Foreigner
at
school,
today
I'm
thirty
Gurbetde
doğduk
az
hor
görmediler
We
were
born
in
a
foreign
country,
they
didn't
spare
the
insults
Ama
bi′
kızlarını
aldım,
o
da
bana
yeter
But
I
took
one
of
their
daughters,
that's
enough
for
me
İşleri
düştü
boşa
işçi
çağırmadılar
When
the
jobs
dried
up,
they
didn't
call
for
workers
any
more
Ayıya
dayı
misali
bizi
ağırladılar
They
welcomed
us
like
bears,
exploited
us
Güler
yüzlüydüler,
sonra
gülümsediler
They
were
smiling,
then
they
sneered
Sözleriyle
ve
gözleriyle
küçümsediler
With
their
words
and
eyes,
they
belittled
us
"Hoşgeldiniz!"
Buna
inanmadık
"Welcome!"
We
didn't
believe
it
Hikaye!
Şikayet
yok
idare
ettik
kanmadık
Story!
No
complaints,
we
didn't
give
in
İşiniz
görüldü,
yabancılar
dışarı
Your
job's
done,
foreigners
out!
Hemen
unuttunuz
harcanılan
yılları
gurbette
You
quickly
forgot
the
years
spent
in
foreign
lands
Terlikle
ayaklarıda,
kış
aylarında
In
slippers,
their
feet
cold
in
winter
Dışarılarda
iş
aramada,
annem
babamla
Outside
looking
for
work,
with
my
mother
and
father
Daha
18
yaşında
anama,
aşağılama;
Only
18
years
old
to
my
mother,
humiliation;
Dediniz:
"O
eşarbı
başına
bağlama!"
You
said:
"Don't
put
that
headscarf
on
your
head!"
Cevap
vermeye
yetmedi
almanca
German
wasn't
enough
to
answer
Boğazlarından
sıcak
yemek
geçmedi
aylarca
No
hot
food
passed
their
lips
for
months
Zamanla
düzen
kuruldu
ama
güçtü
anlaşmak
In
time,
order
was
restored,
but
it
was
hard
to
understand
Hep
gözlerde
tüttü
al
sancak!
The
red
flag
always
smoked
in
our
eyes!
Çocuktuk
tabi
bizde
özenirdik
gurbete
We
were
children,
of
course,
we
too
yearned
for
foreign
lands
Bizde
bi'
türlü
çözemezdik
"yurt
nere?"
We
couldn't
figure
out,
"where
is
home?"
Farklı
hayatlar,
aynı
duygular
Different
lives,
same
feelings
Nasihat
ve
Misal
bu
yolda
buluştular
Nasihat
and
Misal
met
on
this
path
Çocuktuk
tabi
bizde
özenirdik
gurbete
We
were
children,
of
course,
we
too
yearned
for
foreign
lands
Bizde
bi'
türlü
çözemezdik
"yurt
nere?"
We
couldn't
figure
out,
"where
is
home?"
Farklı
hayatlar,
aynı
duygular
Different
lives,
same
feelings
Nasihat
ve
Misal
bu
yolda
buluştular
Nasihat
and
Misal
met
on
this
path
"Sen
Türksün
Almanya′da
"You
are
Turkish
in
Germany
Sen
Türksün
Almanya′da
You
are
Turkish
in
Germany
Sen
Türksün
Almanya'da,
Almanya′da
You
are
Turkish
in
Germany,
in
Germany
Sen
Türksün!
You
are
Turkish!
Bunu
anlat,
bunu
unutmamalıyım
Tell
it,
don't
forget
it
Bunu
anlat,
bunu
unutmamalıyım
Tell
it,
don't
forget
it
Unutmamalıyım"
Don't
forget
it"
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Yasin Ulu
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.