Buğusunda Kaybolurken - Rei 6 перевод на английский

Buğusunda Kaybolurken

Yapayalnız yürürken, gerçekten düşünürken
Yağmurlu bir perşembe gününde ağlıyorken
Seni buldum bir anda, oturuyordun bir barda
Gözlerin yıldızlarda, kalbin anlamsız yolda

Beni baştan çıkarma, yalnızlığa alıştım
Söyleyen sendin oysa, bunu bana hiç yapma
Seni baştan çıkarmadım, yalnızca öyle bırakmadım
Beni burda öpüyorken, belki de sen hiç olmadın

Bu anlamsız dünyada
Mekanları, zamanları
Söylemiştim hepsini unut
Bütün dikenli yolların

Hayallerin bir kavramın
Buğusunda kaybolurken
Sen de mi yalnız ağladın?
Ve anladın insanları

Bu anlamsız dünyada
Mekanları, zamanları
Söylemiştim hepsini unut
Bütün dikenli yolların

Hayallerin bir kavramın
Buğusunda kaybolurken
Sen de mi yalnız ağladın?
Ve anladın insanları

Bu anlamsız dünyada
Mekanları, zamanları
Söylemiştim hepsini unut
Bütün dikenli yolların

Hayallerin bir kavramın
Buğusunda kaybolurken
Sen de mi yalnız ağladın?
Ve anladın insanları

Lost in the Haze

Walking all alone, truly contemplating
Crying on a rainy Thursday
I found you suddenly, sitting in a bar
Your eyes on the stars, your heart on a meaningless path

Don't tempt me, I've grown used to solitude
You were the one who said, never do this to me
I didn't tempt you, I just didn't leave you alone
Kissing me here, maybe you were never real

In this meaningless world
The places, the times
I told you to forget them all
All the thorny paths

Your dreams, a concept
Lost in the haze
Did you cry alone too?
And did you understand people

In this meaningless world
The places, the times
I told you to forget them all
All the thorny paths

Your dreams, a concept
Lost in the haze
Did you cry alone too?
And did you understand people

In this meaningless world
The places, the times
I told you to forget them all
All the thorny paths

Your dreams, a concept
Lost in the haze
Did you cry alone too?
And did you understand people