Sagopa Kajmer - Ahmak Islatan (2017 Edit) - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Sagopa Kajmer - Ahmak Islatan (2017 Edit)




Ahmak Islatan (2017 Edit)
Fool Soaker (2017 Edit)
Uyanmak zor, uykunu bölmedikçe kurtuluş,
It's hard to wake up, salvation only comes when your sleep is disturbed,
Çıkışı bulamadığın yol üzeri, gözün kapalı yıpranış,
The path you can't find your way out of, eyes closed, wearing down,
Yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış,
Only you knowing you're wearing down, writhing,
Ağladığını kendin görmen, ruhen yıkılış.
Seeing yourself cry, a mental collapse.
Onlar, anlatsan da anlamazlar,
They wouldn't understand even if you explained,
Bir anlam da yüklemezler,
They wouldn't attach any meaning,
Çıldırdığını düşünürler,
They'd think you've gone mad,
O büyük düşünürler.
Those great thinkers.
"Keşke konuşmasaydım" dersin,
"I wish I hadn't spoken," you'd say,
Meğer buymuş ilk dersin,
Turns out, that was your first lesson,
Zor iş, kolay gelsin.
Tough job, good luck.
Elin boşta kalır, tutmadıklarında,
Your hand remains empty when they don't hold it,
Gözün yaşta kalır, anlamadıklarında,
Your eyes remain tearful when they don't understand,
Sesin titrer konuşmaya çabaladığında ardarda.
Your voice trembles as you struggle to speak one after another.
Oysa kim istemez ki, her gün ilkbahar günü?
Yet, who wouldn't want every day to be a spring day?
Şiirler yazmak, izleyip kırmızı gülü.
To write poems, watching the red rose.
Akan saatler, beraberinde götürür ömrü,
Flowing hours carry away life,
Kalan sağlar senindir, kaybedilenler ölü.
The remaining survivors are yours, the lost are dead.
Ben seni gayet iyi de anlıyorum, gayet.
I understand you very well, very well indeed.
Ardımda bıraktığım o yollar, buradan gayet net,
Those roads I left behind, crystal clear from here,
İnsan bir nefis, bir nefes,
A human is a soul, a breath,
Bir özgür, bir kodes, bir hapis, bir kafes.
One free, one imprisoned, a jail, a cage.
Yaşa etmeden pes! Kolaysa...
Live without giving up! If you can...
Zor çıkar içinden, açılmamış ne kadar kutu varsa,
The unopened boxes will reveal their difficulties,
Yalan dağılır içinden, açılmış ne kadar ağız varsa,
Lies scatter from every opened mouth,
Çil yavrusu gibi dağılır, bildiğin ne kadar iyi varsa.
The good you know disperses like freckles.
İlk başta suya kanar gibi kandım,
At first, I was fooled like being deceived by water,
Sözlerine inandım herkesin kalpten, çok içten.
I believed everyone's words from the heart, very sincerely.
Bu uykumdan uyanmam zaman aldı,
It took time to wake up from this sleep,
Uyandım, uykusuzluk başladı aniden, aniden.
I woke up, insomnia started suddenly, suddenly.
Yıllar öğretmenim oldu, gerçek zor okuldu.
Years became my teacher, reality was a tough school.
Kaçtım dersten, derslerden, isterdim uyanmak birden,
I ran away from the lesson, from the lessons, I wished to wake up suddenly,
Bir kötü kabustan cidden, aniden.
From a bad nightmare, truly, suddenly.
Sahiden.
Indeed.
Bendeki buz söndürüyor ağır ateşleri,
The ice within me extinguishes heavy fires,
Yakmaya çalıştığım kısa çıralar nemli,
The short matches I try to light are damp,
Karaya oturmuş geminin tayfasındanım kabaca,
I'm roughly from the crew of a ship grounded on land,
Ruh halim, ejderhaya kafa tutan bir atmaca.
My mood, a hawk challenging a dragon.
Bu hayat bolca kutulu bulmaca,
This life is a boxed puzzle,
Bildiğin, cevaplar olur; bilemediğinde karmaşa,
You know, there are answers; chaos when you don't,
Dallanıp yeşermek de var, ve bir de solmaca,
There's branching and flourishing, and also fading away,
Nefesten kesilmek de var, içinde koşmaca.
There's being breathless, and running inside.
Güzel bir şarkı buldum, kendimi onunla öldürdüm,
I found a beautiful song, I killed myself with it,
Sonra bir diğer şarkı duyup, hayata onunla geri de döndüm,
Then I heard another song and came back to life with it,
Sonra başka şarkılarla doğdum, onlarla soldum,
Then I was born with other songs, I faded with them,
Ben Yunus'u şarkılarda buldum, hayatta kaybettim.
I found Yunus in songs, I lost him in life.
Gönlümün cennetine koyduklarım ve cehenneminde yaktıklarım.
Those I placed in the heaven of my heart and those I burned in its hell.
Ne çok şey anlatıyor, gözlerine baktıklarım,
Those whose eyes I looked into tell so much,
Çok şey anlatıyor, gözümden akıttıklarım,
My tears tell so much,
Ahmak ıslatanlarım.
My fool soakers.
İlk başta suya kanar gibi kandım,
At first, I was fooled like being deceived by water,
Sözlerine inandım herkesin kalpten, çok içten.
I believed everyone's words from the heart, very sincerely.
Bu uykumdan uyanmam zaman aldı,
It took time to wake up from this sleep,
Uyandım, uykusuzluk başladı aniden, aniden.
I woke up, insomnia started suddenly, suddenly.
Yıllar öğretmenim oldu, gerçek zor okuldu.
Years became my teacher, reality was a tough school.
Kaçtım dersten, derslerden, isterdim uyanmak birden,
I ran away from the lesson, from the lessons, I wished to wake up suddenly,
Bir kötü kabustan cidden, aniden.
From a bad nightmare, truly, suddenly.
Sahiden.
Indeed.






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.