Sagopa Kajmer - Baatil Rhyme - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Sagopa Kajmer - Baatil Rhyme




Baatil Rhyme
Baatil Rhyme
Sagopa Kajmer Baatil Rhyme
Sagopa Kajmer Baatil Rhyme
Albüm Adı: Romantizma
Album Name: Romantizma
Rapin oğlu cımbızla eledi kelimeleri
The son of rap sifted the words with tweezers
Mikrofonuna damladı alnından akan teri
Sweat dripping from his forehead onto the microphone
Bazı dudaklar sigara komasında
Some lips in a cigarette coma
Kağıdın töresi yaz dedi.
The tradition of paper said write.
Beyaz yaprakları karalarken kendini yedi bu laf ebesi.
This word-monger devoured himself as he blackened the white pages.
Çak kibriti!… Gör dumanı!…
Strike a match!… See the smoke!…
Gasplarınıza hediye ettiğim çığlıklarımı noterde tastiklettim.
I had the screams I gifted to your robberies notarized.
Dünyanın cennetinden göç etti haykırışları
The cries migrated from the paradise of the world
En üzgün şarkılarıma sos da oldu gözlerinin yaşları.
The tears of your eyes also became a sauce for my saddest songs.
Ölü taklidi yapana dek saplanacak gövdeme bıçakları
Knives to be plunged into my body until I play dead
İçimdeki mevlana dizeleriyle susturacak o alçakları.
Will silence those scoundrels with the Mevlana verses within me.
Biliyorum şarkılarımı neşeli bulmanız küfür kaynaklı.
I know you find my songs cheerful because of swearing.
Yazdıklarım yalan mı?
Are my writings a lie?
Koparın kulaklarınızı!…
Rip off your ears!…
Dün sesim kısılana dek rap yaptım.
Yesterday I rapped until my voice went hoarse.
Sanırım kayda almalıydım.
I guess I should have recorded it.
Düşmanlarıma ekmek attım, anlamlarıma anlam kattım
I threw bread to my enemies, added meaning to my meanings
Özürlerime sarıldım.
I embraced my apologies.
Saat 02: 10 açım!…
It's 02:10, I'm hungry!…
Çöl kumlarında pedal sallamak gibi eylemim
My action is like pedaling in desert sands
Rüyalarımda mutluyum, şükürki kendime köleyim
I am happy in my dreams, thankfully I am my own slave
Kabuslarına konuğun olsam fantazmaların tekler.
If I were a guest in your nightmares, your phantoms would masturbate.
Ah siz bebekler göz kapaklarınız titrer.
Ah, you babies, your eyelids will tremble.
Hayat baltalardan folloş olmuş yarı yeşil bir orman emmi.
Life is a half-green forest, uncle, that has become fallow from axes.
Ben içinde aslanım.
I am a lion within it.
Bildiklerimin gücüyle bilgiçlik taslarım.
I boast with the power of my knowledge.
Senet sözümdür adım imzadır.
My word is a bond, my name is a signature.
Krallığına kral olan halkım.
My people, who are kings to their kingdom.
Tek bireyde üç adım.
Three steps in one individual.
Disslerini çatırdattım.tek beyitte baatıl ryhme ın dişlerini kırdım.
I cracked your disses, broke the teeth of baatil rhyme in one verse.
Aciz rapin omurgasını yıktım, küstahlığın dilini kesti jiletim.
I demolished the spine of helpless rap, my razor cut the tongue of arrogance.
Ön sıralardan alındı cennete biletim.
My ticket to heaven was taken from the front rows.
Kendi yalanlarınıza inanmadığınızı gözlemledim.
I observed that you don't believe your own lies.
Dürüstlüğünüzü özlemledim.
I longed for your honesty.
Şiirlerimin yaralı ruhunu çay misali demledim içtim.
I brewed and drank the wounded soul of my poems like tea.
Cezalarımı çektim, büyük hatalar yolundan depar atarak geçtim.
I served my sentences, I dashed past the path of great mistakes.
Özgürlüğüm için yatırım yaptım, baatıl inançlara baatıl rhyme yazdım.
I invested for my freedom, I wrote baatil rhyme to baatil beliefs.
Nakaratlarımı serserilerle, sürtüklerle, pırlanta ve keşlerle paylaştım senelerce
I shared my choruses with thugs, sluts, diamonds and keş for years
Kesilmeyen beddualarınız kulaklarımda dörtlüklerle.
Your unceasing curses are in my ears in quatrains.
Ruhun kendini uçurumdan atarken dudakların özürlü kederle.
Your soul throws itself off a cliff while your lips apologize with crippled sorrow.
Korolarım sessizliğe armağanım.
My choruses are my gift to silence.
Sessiz kalanın gizli haykırışlarını tattım.
I tasted the hidden screams of the silent.
Hayatımı cennet elçisi misali yaşadım tatlım.
I lived my life like an angel of paradise, honey.
Yüzün ellisi rest in peace.
One hundred and fifty of you, rest in peace.
Huzur içinde yatsın çucuk günlerim nostalji.
May my childhood days rest in peace, nostalgia.
Okyanuslar mürekkebim ağaçlarsa kalemim benim.
Oceans are my ink, trees are my pen.
Bitmek bilmeyen şarkılarla ruhun şad olsun alemim.
May your soul be happy with endless songs, my world.
Yüzde ellin meleklerin, geride kalanın ifritin.
Fifty percent of you are angels, the rest are devils.
biolojikal gazlardan hasarlı beynim sen biliiiin.
My brain is damaged by biological gases, you know.
Kara ırkın icadı hiphop beyaz çocuğun hakimiyetinde.
Hip hop, the invention of the black race, is under the control of the white child.
Elinde mikrofonu.
Microphone in hand.
Söylemlerim yetersizse kulaklarınla dinle arka fonu
If my words are insufficient, listen to the background with your ears
Umarım gelmez ilham perilerimin sonu.
I hope the end of my inspiration fairies does not come.
Seramoni ustası yeraltında yaktı mumu.
The master of ceremonies lit a candle underground.
Keder: Üzüntü
Keder: Sadness
Rest in peace: İngilizcede huzur içinde yatsın manasında kullanılır.
Rest in peace: Used in English to mean rest in peace.
Şad olmak: Mutlu olmak, huzura kavuşmak.
Şad olmak: To be happy, to find peace.
İfrit: Şeytan
İfrit: Devil
Diss: Birinin birine iğneleyici laf etmesi, çekememezlik.
Diss: To needle someone, to be envious.
Baatıl: Batıl, gerçekliği olmayan
Baatıl: False, unreal
Rhyme: Söz, kafiye
Rhyme: Word, rhyme
Folloş: Perişan, bitmiş (Argo)
Folloş: Ruined, finished (Slang)





Авторы: sagopa kajmer


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.