Текст и перевод песни Sagopa Kajmer - Beyaban
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kuşkularıma
bir
kuş
kondu,
saçlarımda
kış
soludu.
A
bird
landed
on
my
doubts,
winter
breathed
in
my
hair.
Hınç
kuruttu
mutluluğunu,
tırs
bu
kez
bu
hırs
sorunlu.
Resentment
dried
up
happiness,
fear
this
time,
this
ambition
is
troubled.
Hayat
zulümlü,
kader
oyunlu
Life
is
cruel,
fate
is
playful
Kim
yerlerden
toplayacak
sürgün
kader
yorgununu?
Who
will
pick
up
the
exiled,
weary
soul
from
the
ground?
Her
işte
bir
hayır
ve
her
hayırda
bir
de
şer
yatılıdır.
In
every
deed,
there
is
good,
and
in
every
good,
there
is
also
evil
inherent.
Terim
işimin
kanıtıdır.
My
sweat
is
the
proof
of
my
work.
Peynirimde
gözü
olan
karga,
kanatların
elimde
kırılır
Crow
who
has
an
eye
on
my
cheese,
your
wings
will
be
broken
in
my
hands
Üzüntülerimi
paketlesinler
söyle
fiyatı
kaç
mangır?
Let
them
pack
my
sorrows,
tell
me,
what
is
the
price,
a
few
pennies?
Kırık
hayaller
kaç
satır?
Bana
küfreder
gözlerin
dudakların
yardım
yalvarır
How
many
lines
are
broken
dreams?
Your
eyes
curse
me,
your
lips
beg
for
help
Hırslarınızın
yıprantısı
yüzlerinizden
yansır,
bende
firari
bu
sır.
The
wear
and
tear
of
your
ambitions
reflects
on
your
faces,
this
secret
is
a
fugitive
in
me.
Ben
yapmadan
önce
kendi
gölünde
salını
batır!
Before
I
do
it,
sink
your
raft
in
your
own
lake!
Günahlarımı
taşıyanın
adı
hamal
değil,
melekti.
The
one
carrying
my
sins
was
not
a
porter,
but
an
angel.
Saflığında
lekeydim,
af
buyur
zaman
bir
hayli
geçti.
I
was
a
stain
on
your
purity,
forgive
me,
a
lot
of
time
has
passed.
Yunus
şıkkı
seçti
Jonah
chose
the
difficult
path
3 yanlışım
1 doğrumla
çekti
gitti.
My
3 wrongs
took
my
1 right
and
left.
Bütün
hikayem
burda
bitti.
My
whole
story
ends
here.
Bârâ'nın
yaşı
gözümün,
özü
bed
nâm
salmış
hüzünümün
yüzü
gülsün.
Bârâ's
age
is
in
my
eyes,
the
essence
is
bad,
the
face
of
my
sadness,
which
has
become
infamous,
should
smile.
Ahvalim
suskun,
dokunan
bana
mendil
tutsun
.
My
state
is
silent,
whoever
touches
me,
let
them
hold
a
handkerchief.
Fırtınan
beni
kavurur
Your
storm
scorches
me
Gözyaşım
kum
olur
dağılır
kumuna
tozuna
karışır
My
tears
become
sand,
they
scatter
and
mix
with
your
sand
and
dust
Biraz
merhamet
eyle…
Have
some
mercy...
Etmeee.eylemeee.
Don't...don't...
Yüreğimin
tel
örgüsünü
paramparça
eden
haydut
The
bandit
who
shattered
the
barbed
wire
of
my
heart
Hain
çelmesiyle
pusuda
bekler,
yüzüme
bakar
nemrut
Waits
in
ambush
with
a
treacherous
tackle,
looks
at
my
face,
cruel
Sedamla
gecenin
örtüsünü
yırttım
dilini
tut.
With
my
voice,
I
tore
the
veil
of
the
night,
hold
your
tongue.
Şüphelerim
seslendikçe
geçilemeyecektir
benim
hudut.
As
long
as
my
doubts
call
out,
my
border
will
not
be
crossed.
Bak
(bak),
güneş
parlaklığıyla
yüce,
deniz
dalgalarıyla
ulu.
Look
(look),
the
sun
is
sublime
with
its
brightness,
the
sea
is
grand
with
its
waves.
Heybetimin
rüzgarıyla
söğütçesine
titredi
Rabb'in
kulu
The
servant
of
God
trembled
like
a
willow
with
the
wind
of
my
grandeur
Göğe
açılan
iki
elimin
bil
ki
birdir
yolu
Know
that
the
path
of
my
two
hands
opening
to
the
sky
is
one
Mikrofon
icad
oldu,
elim
yazdı,
vurdum
sağlı
sollu
The
microphone
was
invented,
my
hand
wrote,
I
hit
left
and
right
Öldürme
gözlerini
görünce
beni
simamı
belle!
Don't
kill
your
eyes,
remember
my
face
when
you
see
me!
Lisanım
benimle
koç,
kül
yutmaz
hile
My
language
is
with
me,
a
ram,
does
not
swallow
ashes,
deceit
Bir
beyitte
çift
sille
A
double
slap
in
one
verse
Bile
bile
gülümse
Smile
knowingly
Ağırbaşlı
bir
dille
mürekkep
yalar
bu
dede
(eee)
This
grandfather
(eee)
licks
ink
with
a
serious
language
Uykusuz
geceyle
aşka
dal,
tam
ortasında
uyuya
kal
Fall
in
love
with
a
sleepless
night,
fall
asleep
right
in
the
middle
Bu
acımasız
hayal
bir
kabusun
esiri
ve
kör
topal
This
ruthless
dream
is
a
captive
and
blind
and
lame
nightmare
Kendime
verdim
emri,
kim
çekerse
çeksin
resti
I
gave
myself
the
order,
whoever
draws,
let
them
draw
the
line
Başı
dönük
divanenin
avare
gezer
hisleri.
The
feelings
of
a
dizzy
madman
wander
around.
Bârâ'nın
yaşı
gözümün,
özü
bed
nâm
salmış
hüzünümün
yüzü
gülsün.
Bârâ's
age
is
in
my
eyes,
the
essence
is
bad,
the
face
of
my
sadness,
which
has
become
infamous,
should
smile.
Ahvalim
suskun,
dokunan
bana
mendil
tutsun
.
My
state
is
silent,
whoever
touches
me,
let
them
hold
a
handkerchief.
Fırtınan
beni
kavurur
Your
storm
scorches
me
Gözyaşım
kum
olur
dağılır
kumuna
tozuna
karışır
My
tears
become
sand,
they
scatter
and
mix
with
your
sand
and
dust
Biraz
merhamet
eyle…
Have
some
mercy...
Etmeee.eylemeee.
Don't...don't...
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.