Текст и перевод песни Sagopa Kajmer - Kargaların Kargaşası
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kargaların Kargaşası
Chaos of Crows
İlerde
bir
kaç
yol
var
uzaktan
belirgin
değil
There
are
a
few
paths
ahead,
not
clear
from
afar
İlerle
durmak
ayak
yorar
beklemek
çözüm
değil
Walking
on
makes
the
feet
tired,
waiting
is
not
the
solution
Aklımdaki
mezar
bir
kişilik
değil
The
grave
in
my
mind
is
not
for
one
person
Ve
sen
suçlu
değilsin
duygular
kendini
öldürür.
And
you're
not
to
blame,
feelings
kill
themselves.
Saçmalar
dilin
söver
ve
eşyalarını
yıkar
Your
tongue
babbles
nonsense
and
destroys
your
belongings
Kursak
hevesle
dolar
The
throat
fills
with
desire
Kargalar
çığlıkları
basar
Crows'
screams
press
down
Huzurum
kendini
kasar
My
peace
hides
itself
away
Karmaşık
anlamsızlıklar
ardışık
yanılmalar
Complex
absurdities,
consecutive
mistakes
Sürekli
uykuya
yumulmalar
hayatın
içinden
bu
yansımalar
Constant
surrender
to
sleep,
these
reflections
from
within
life
Büyük
bir
göç
var
ordan
oraya
kalbimden
uzağa
There's
a
great
migration
from
there
to
there,
far
from
my
heart
Emin
yerlerden
tuzağa
aydınlık
patikalardan
derin
karanlık
ormana
From
safe
places
to
traps,
from
bright
paths
to
deep
dark
forests
Bigün
neden
yok
sormana
gerçekler
katılır
içi
yalan
dolmuş
harmana
One
day,
when
you
ask
why
there's
no
reason,
truths
will
join
the
harvest
filled
with
lies
Köleler
yürür
içinde
zincirlerden
ayaklar
Slaves
walk
within,
feet
chained
Mezar
taşları
gibi
benzer
insan
insana
Humans
resemble
each
other
like
tombstones
Konuşmak
istersin
de
susar
bülbüller
boğazında
You
want
to
speak,
but
the
nightingales
in
your
throat
fall
silent
Tam
dokunmak
istediğinde
o
yıldız
kayar
ufkunda
Just
when
you
want
to
touch
it,
that
star
fades
on
the
horizon
Ama
umudun
gittiği
seferden
dönecektir
yakında
But
your
hope
will
return
from
the
journey
it
went
on
soon
Onu
her
an
beklemek
inan
ki
bal
tadında
Believe
me,
waiting
for
it
every
moment
is
as
sweet
as
honey
Bu
kuş
konacak
elbet
bir
gün
bir
dostun
yurduna
This
bird
will
land
one
day
in
the
homeland
of
a
friend
Kalp
evinin
anahtarlığını
koyma
düşmanın
avcuna
Don't
put
the
key
to
your
heart's
house
in
the
enemy's
palm
Ellerimi
siper
ettim
gözlerim
artık
göremezim
I
shielded
my
hands,
my
eyes
can
no
longer
see
Görünmekten
aciz
olanlardan
artık
habersizim
I'm
no
longer
aware
of
those
who
are
incapable
of
being
seen
Beklentilerimi
kavşağında
durmuş
bekliyorum
I'm
standing
at
the
crossroads
of
my
expectations,
waiting
Yığınla
insan
beni
biliyor
ben
onları
bilmiyorum
A
multitude
of
people
know
me,
I
don't
know
them
Ürkütüyor
beni
şu
kargaların
kargaşası
The
chaos
of
these
crows
frightens
me
Bana
mı
kaldı
ayakları
yoldan
kaymışların
tasası
Is
it
up
to
me
to
worry
about
those
whose
feet
have
slipped
from
the
path
Zihnimi
kuşatan
ölü
fikirleri
yesinler
akbabalar
Let
the
vultures
eat
the
dead
ideas
that
besiege
my
mind
Öldürdüğüm
insanların
ve
yıktığım
binaların
tek
sorumlusu
benim
I
am
the
sole
responsible
for
the
people
I
killed
and
the
buildings
I
destroyed
Ben
benden
firar
ettim
başka
bende
yerleştim
I
fled
from
myself
and
settled
in
another
me
Sen
sana
aşık
oldun
kevaşeye
meğil
ettin
You
fell
in
love
with
yourself
and
bowed
to
vanity
En
uzun
filmdin
hayatın.
You
were
the
longest
film,
your
life.
İster
korku,
ister
komedi,
ister
dram,
ister
trajedi
Whether
horror,
comedy,
drama,
or
tragedy
Yönet
filmini
hade
Baybeeee!
Direct
your
film,
come
on
Baybeeee!
Kıskanç
dalgaların
kumları
alıp
götürdüğü
gibi
Just
like
jealous
waves
carry
away
the
sands
Ölüm
de
cana
varacak
görünecek
bardağın
dibi
Death
will
reach
the
soul,
the
bottom
of
the
glass
will
be
seen
Yuvalarından
oyar
gözlerimi
senin
ellerin
Your
hands
gouge
my
eyes
from
their
sockets
Ben
göremedikçe
iter
o
yana
bu
yana
beni
senin
ellerin
The
more
I
can't
see,
your
hands
push
me
here
and
there
Korkunç
bir
ıssızlıkta
ben
anlamıştım
korkmayı
In
a
terrifying
desolation,
I
had
understood
fear
En
güçsüz
anımda
denedim
tek
doğru
yolu
bulmayı
In
my
weakest
moment,
I
tried
to
find
the
only
right
path
Ay
benim
dostumdu
gece
benim
örtümdü
The
moon
was
my
friend,
the
night
was
my
blanket
İlerisi
meçhuldü
ama
kurtulmak
güçlü
dürtümdü
The
future
was
unknown,
but
escaping
was
a
strong
urge
Taşlandığım
paralar
tenime
sertçe
sürtündü
The
stones
I
was
pelted
with
rubbed
harshly
against
my
skin
Düştüm
kalktım
boğulup
battım
çıktım
nihayet
kara
göründü.
I
fell,
I
got
up,
I
drowned
and
sank,
I
came
out,
finally
land
appeared.
Bölüm
bölüm
bitiyor
etaplar
ama
yarış
sürüyor
Stages
are
ending
one
by
one,
but
the
race
continues
Ben
def
ettikçe
alçak
virüsler
ürüyor
As
I
bury
them,
the
lowly
viruses
multiply
Ben
doğrumu
deştikçe
onlar
komikmiş
gibi
gülüyor
As
I
explore
the
truth,
they
laugh
as
if
it's
funny
Bilmiyorlar
aslında
onlar
karşımda
yavaşça
ölüyor
They
don't
know,
in
fact,
they
are
slowly
dying
in
front
of
me
Sago
herşeyi
çok
net
görüyor
Sago
sees
everything
very
clearly
Beklentilerimi
kavşağında
durmuş
bekliyorum
I'm
standing
at
the
crossroads
of
my
expectations,
waiting
Yığınla
insan
beni
biliyor
ben
onları
bilmiyorum
A
multitude
of
people
know
me,
I
don't
know
them
Ürkütüyor
beni
şu
kargaların
kargaşası
The
chaos
of
these
crows
frightens
me
Bana
mı
kaldı
ayakları
yoldan
kaymışların
tasası
Is
it
up
to
me
to
worry
about
those
whose
feet
have
slipped
from
the
path
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.