Sagopa Kajmer - Uğurla Bahtiyarları - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Sagopa Kajmer - Uğurla Bahtiyarları




Uğurla Bahtiyarları
The Fortunate Ones
Kaldırımlar ezdik, yıllar aldı başını vurdu duvara, rüşvetiydi kaderin ilk görüşte aşk!...
We trod the pavements, years took their course and hit the wall, fate's bribe was love at first sight!...
Ve tasmalarda kalbin, yosmalarda şiirin, çok şirin ki, sihirin etkisinde zikri, koşar adımla telaşa doğru körpe fikri,
And your heart in leashes, poetry in the gutters, so sweet, the chant under the spell, the tender thought runs towards haste,
ruhsal arbedeyle randevuydu bu, su gibi akarak aldı yolunu, hırsız kaptı tüm kolu ve serüven oldu iki hayat,
This was a rendezvous with spiritual turmoil, it took its course like water, the thief grabbed all the arms and two lives became an adventure,
birisi hırsız rolüne bürünür oldu diğeri hep bakan bir kör, birisi acıyı çekti, öteki acıyı servis etti.
One became the thief, the other always a blind observer, one suffered the pain, the other served it.
Şarkılar yazıldı ikisi üzerine ve birisi bitti diğeri çaldı, şarkılar kesilmedi çok elveda demişti birisi,
Songs were written about both and one ended, the other stole, the songs didn't stop, one said goodbye many times,
diğeri yasama verdi istifa dilekçesi ki Tanrı çekti reddi, seddi kurdu kalbine, kalbi sedyelerde taşıdı, harbi tek nefeste yaşadı,
The other submitted a resignation letter to life, God rejected it, built a dam in their heart, their heart carried on stretchers, lived the war in one breath,
zor bir deneyim oldu, kördü yoktu güneşi, zordu, çoktu çilesi (yo!)
It was a difficult experience, they were blind, had no sun, it was hard, they had a lot of suffering (yo!)
Nakarat
Chorus
Ben zebani tarlasında yabani meleğim, yabancı hancı, sancı evreninde Zancı, tutuklu avcı, kolları kelepçeler diyarı,
I'm a wild angel in the devil's field, a foreign innkeeper, a Zancle in the universe of pain, a captive hunter, arms in the land of handcuffs,
riyali mutluluklar yadigarı, uğurla bahtiyarları!...
A souvenir of phony happiness, bid farewell to the fortunate ones!...
Saç telimde öldü, doğdu, sularda boğdu kendini, güneş yakarken kendini, bir kalemde yazdım tüm şiirleri,
It died in my hair, it was born, it drowned itself in the waters, while the sun was burning itself, I wrote all the poems in one go,
nefesi bitti sigaramın, yaşama soktum yenisini, çektim içime!...
My cigarette ran out of breath, I brought a new one to life, I inhaled it!...
Hangimiz varız (yo!), hangimiz yokuz? Kavalyem olsa öpebilir miyim ölümü? Yıl dönümü pembe dünya gezegeninde kışların siftahı,
Which of us are there (yo!), which of us are not? If I had a knight, could I kiss death? The anniversary of winter's debut on the pink planet Earth,
yüz bin akçe meyve verse getiremez ki aşkımı, ben yolumda molama hep bir sigara nefesi alarak adımı attım, zilimi çal da uyanayım!...
Even if it gave a hundred thousand coins worth of fruit, it couldn't bring my love, I never stopped on my way, I took a step with every breath of a cigarette, ring my bell so I wake up!...
Dün de okulu astım. Duvara çiviler çaktım. Baktım ellerimde hep resimle dolanır olmuşum, hayra yordum. Zorunluyum ki buradayım,
I skipped school yesterday too. I nailed nails to the wall. I looked and saw that my hands were always full of pictures, I interpreted it as a good omen. I have to be here,
kuşatmasında kaldım, hapsim ömre, aldım payıma düşeni, rayına koydum hayatımın tek vagonlu trenini, gitme gelme aleminde tek ve son seferdeyim.
I was under siege, my prison sentence was life, I took my share, I put the single-carriage train of my life on its track, I'm on the last and only journey in the world of coming and going.
Boş mu kalbin? Doldur o zaman ansızın durabilir, defedebilir, hatır konuşmasıyla dile getir.
Is your heart empty? Fill it then, it can suddenly stop, it can resist, express it with a memory conversation.
Her satırda çıkar virgül etme kompozisyona, bin zebani tarlasında tek ve son seferdesin.
There's a comma in every line, don't make a composition, you're on the last and only journey in a thousand devil's fields.
Nakarat
Chorus
Ben zebani tarlasında yabani meleğim, yabancı hancı, sancı evreninde Zancı, tutuklu avcı, kolları kelepçeler diyarı,
I'm a wild angel in the devil's field, a foreign innkeeper, a Zancle in the universe of pain, a captive hunter, arms in the land of handcuffs,
riyali mutluluklar yadigarı, uğurla bahtiyarları!...
A souvenir of phony happiness, bid farewell to the fortunate ones!...
Saç telimde öldü, doğdu, sularda boğdu kendini, güneş yakarken kendini, bir kalemde yazdım tüm şiirleri,
It died in my hair, it was born, it drowned itself in the waters, while the sun was burning itself, I wrote all the poems in one go,
nefesi bitti sigaramın, yaşama soktum yenisini, çektim içime!...
My cigarette ran out of breath, I brought a new one to life, I inhaled it!...






Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.