Текст и перевод песни Şiirbaz - Ayaklar Altında
Ayaklar Altında
Beneath Your Feet
Kapıyı
çalıp
bir
de
sandın
hayat
var
ardında,
You
knocked
on
the
door
and
thought
life
was
just
behind
the
door,
Gözlerin
yaşlı
çocuk,
say
gururun
kaçıncı
kez
ayaklar
altında.
Teary-eyed
boy,
count
how
many
times
your
pride
has
been
trampled
underfoot.
Ürkek
dualarda
gecen,
Passerine
in
timid
prayers,
Çabaların
nafile,
kötü
niyetli
fahişeler
Casper
gibi
duvardan
da
geçer.
Your
efforts
are
in
vain,
vile
whores,
like
Casper,
can
also
pass
through
walls.
Aşk
Süreyya,
öfke
Nazım
Love
Süreyya,
anger
Nazım
Kalıcı
hasar
verebilir
benimle
bi′kaç
saniyeden
fazla
çıplak
göz
teması.
Staring
at
me
naked-eye
for
more
than
a
few
seconds
can
cause
permanent
damage.
Dokunmuyor
tenine,
My
skin
does
not
move,
Taşlar
basurlu
bi'
adam
gibi,
sabaha
kadar
çabalasan
da
oturmuyor
yerine.
Stones
are
like
a
man
with
hemorrhoids,
you
can
struggle
all
night
but
it
won't
go
inside.
Sarıl
yılana
git,
Go
hug
a
snake,
Hayat
göğüs
kanseri
bi′
annenin
"Gidersen
sütümü
helal
etmem
sana."
deyişi
kadar
dramatik.
Life
is
as
dramatic
as
a
breast
cancer
mother
saying,
"If
you
leave,
I
will
not
forgive
you."
Hiç
ben
olmadın,
You
never
became
me,
Dünya
pahalı
bi'
şampuan
reklamı,
biz
rol
umuduyla
bekleyen
bi'kaç
aptal
keloğlanız.
The
world
is
a
high-priced
shampoo
commercial,
and
we
are
a
few
bald
men
waiting
with
the
hope
of
a
role.
Baygınlığın
boşluğuyum,
I
am
the
emptiness
of
your
fainting,
Umutlarını
yitirme,
unutma
karanlık
sadece
aydınlığın
yokluğudur.
Don't
lose
your
hope,
remember
darkness
is
just
the
absence
of
light.
Aynamı
kirletme,
Don't
dirty
my
mirror,
Hüzün
şehit
olmuş
bi′
gencin
tezkeresi
kadar
gereksiz
ve
faydasız
hissetmek!
Sadness
is
as
unnecessary
and
useless
as
feeling
like
a
martyred
young
man's
discharge
notice!
Bu
kader
değil
tesadüf,
This
is
not
fate
but
coincidence,
Henüz
altıydı
yaşım,
çıktım
evimden,
eğitim
deyip
ettiler
tüm
hayal
gücüme
tecavüz.
I
was
six,
I
left
home,
they
called
it
education,
they
raped
my
imagination.
Bi′
anlam
kaldı
mı?
Yok!
Is
there
any
meaning
left?
No!
Ben
söz
almak
için
değil
hakaret
etmek
için
hocalarıma
parmak
kaldırıyom.
I
raise
my
finger
to
my
teachers
not
to
speak
but
to
curse
them.
Kırık
mikrofonum,
My
microphone
is
broken,
Sigortalı
bi'
iş
ve
üreme
zorunluluğu
için
mantık
evliliğine
koşan
umutsuz
bir
robotum.
I
am
a
hopeless
robot
running
for
a
secured
job
and
the
necessity
of
procreation.
Ki
raslantı
görmemiz,
That
we
met
by
chance,
Ben
hiç
gebermiycek
gibi
yaşamaktan
daha
karanlık
bi
aptallık
görmedim.
I
have
never
seen
a
darker
stupidity
than
living
as
if
I
will
never
die.
Bu
iş
mi
abi?
Düşün!
Is
this
work,
dude?
Think
about
it!
İnsanlar
dokunmatik
telefon
gibi,
el
değmemiş
olma
ihtimali
düşük.
People
are
like
touchscreen
phones;
the
chance
of
them
being
untouched
is
low.
Sınıfa
yeni
gelmiş
velet
olmak
gibi,
Like
the
kid
who
has
just
joined
a
class,
Çünkü
huzur
kalecilik
sırası
ve
ben
bağırıyom
gene:
"Sondan
birim!"
Because
peace
is
like
the
goalkeeper's
queue,
and
I
am
still
yelling:
"One
from
the
end!"
En
felaketiyim,
I
am
the
biggest
disaster,
Doğumdan
sonra
yaşam
var
mı
ki
ölümden
sonra
var
mı
yok
mu
ben
merak
ediyim!
Is
there
even
life
after
birth?
I
wonder
if
there
is
existence
after
death!
Mesafe
iyi,
Distance
is
good,
Korursun
dişini,
You
protect
your
teeth,
Yine
de
devam
et
çünkü
pes
etmek
oksijen
tüketmenin
en
onursuz
biçimi!
But
continue
because
giving
up
is
the
most
humiliating
way
to
consume
oxygen!
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.