Gerçekler Parıldamaz - Şiirbaz перевод на английский

Gerçekler Parıldamaz

Yalnızca bir katilin övüncüdür üstündeki kanlı gömlek (kanlı gömlek)
Aynaya baktığında yenilmez bi' tanrı görmek (tanrı görmek)
Seninse tek yaptığın ekmeği ve şansı bölmek (şansı bölmek)
Yegane isteğinse huzurlu ve yalnız ölmek

Artık aç gözlerini (aç gözlerini)
Görmek için etrafındaki akbabaların aç gözlerini
İştahla sırıtıyorken bekliyor hepsi uykuya dalmanı
Savunmasız kalmanı

Fakat ayakta kalmalısın tüm bu kirli gerçeğe rağmen
Bi' şeyler sayesinde değil, her şeye rağmen

Göğsümde bir sokak lambası filizlenir
Gerçekler parıldamaz, karanlıksam
Nedeni budur bil isterim (bil isterim)

Travmalar dahil
Girdiğin bütün savaşlarsa sınavlara dahil
Bütün zafer hikayeleri krallara dair
Tarihte en az denize düşmüş yılan kadar hain

(Her şiir gelmiyorken bir anlama şair
Yoksul bedenin bu sistemin kurduğu tüm planlara dahil)

(İnsanlar ikiye ayrılır efendiler ve köpekler
Efendiler emreder köpekler atılan kemiği çalar
o kadar)

Tanıyorum sizi
Cinayetler aklamıştınız
Geleceğimi kutularda saklamıştınız
Dilek geliyor aklıma
Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız

Tanıyorum sizi
Gözümün içine bakmamıştınız
Umarım para sayarken yaşlanırsınız
Kıçınıza altın bi taht alırsınız
Gerçek ensenizde terk edince
Er ya da geç aptal hırslarınız

Tanıyorum sizi
Yılmaz Güney filmlerinden
Ahmet Arif şiirlerinden
Yaşar Kemal romanlarından
Kanım çekiliyorken damarlarımdan
Haz alan birileri var nefret dolu yalanlarından

Tanıyorum sizi
Nefretiniz kutsal
Şehvetiniz tutsak
Evleriniz üst kat
Hanımlarınız karanlık
Beyleriniz küstah
Heybetiniz heybeniz
Özgürlüğe eyleminiz düşman

(Ömründe hiç bi işe yaramamış
Bi balta sap olamamış hergelenin heykeli dikilse
Benim kalıbımı dökerler)

Yeah öfke
Ah öfke
Öfke yeah

Biz bu cehennemin yerlisiyiz sizse uğrayanları
Sanki öfke aç tavuk ve şehir buğday ambarı
Bu dürtünün önüne çekilen hiçbi sur dayanmadı
Ayağa kalkan vurur düştüğünde vurmayanları

Ağzında silik bi tat
Kalbin susmayan bi militan
Şakaklarında birikti kan
Peşinde olduğunsa bir intikam

Bi' Tarantino filmi kadar kan doluyken gözlerin
Stanley Kubrick kadar müthiş planların var
Hiçbi şey hissetmeyen bir robota dönüşmüşken,
En azından öfkeliyken bir anlamın var
Yumrukların var, silahların var
İdeolojik kavramların, ilahların var
(Benimse kıçına sokmak için daima hazır 16 Bar'ım var
Dinlediğin b*ku hip hop sanırsan)

Ruhunu kahredicek
Huzur sana verilen sahte bi çek
Geçmişi yak delice
Bu öfke bi gün seni mahvedicek

Yalnızca video kliplerde oynatılan maşasın
Şairleri öldürelim soytarılar yaşasın, ha? (soytarılar yaşasın ha)
Soytarılar yaşasın
Ben bir MC'yim ölene kadar bu kültürün parçasıyım
Şöhretin Sercan abiden çaldığı ganjasıyım
Müzik terazisinin yanılmayan kancasıyım
Hasan Sabbah'ın kardeşi, Atlas'ın amcasıyım

Hayat bi Neşet Ertaş konseridir
Bazen dert bazen neşe
Bazen gün bazen gece
Bazen tüm ailen yanında
Bazense tek servetin ahın
Ölen şairlerin ses telleri bağlı
Defterleri bağırır
Kazım abinin kazınmış saçlarında, umut
Ahmet abimizin çatık kaşlarında, nefret
Çatal fırlatanların seneler sonra döktüğü gözyaşlarında
Paslanırsa hayaller bi Zeki Müren 45'liğinde buluşuruz
Ve Cem Karaca çaldığında Deniz Üstü Köpürürken mutluyuz biz
Yoksa da beş kuruşumuz
Direniş Veysel'in hayata karşı duruşudur

Benim kasetlerim var.
(İçlerinde şarkılar
Ciğer deşen şarkılar
İçlerinde şarkılar
Ciğer deşer
İçlerinde şarkılar
Ciğer deşen şarkılar
Bu akşam her şekilde tepemde şarkılar
İçlerinde şarkılar
Ciğer deşen şarkılar
İçlerinde şarkılar
Ciğer deşer
İçlerinde şarkılar
Ciğer deşen şarkılar
Bu akşam her şekilde tepemde şarkılar)

Söyle nereye aidim;
Sokaklara mı, duvarlara mı?
Benden çalarak zengin kalanların koydukları kurallara mı?
Canımı masaya koydukları çirkin kumarlara mı?
Uyuşturan dumanlara mı?

Söyle nereye aidim;
Koğuşlara mı, sahneye mi?
En pahalı restoranlara mı yoksa mahalledeki kahveye mi?
Zor günde omuz veren dostlara mı?
İlk fırsatta çekip giden kahpeye mi?

Söyle nereye aidim;
Her yıl çöken madenlere mi?
Ruhunu kafese tıkan Havvalara Ademlere mi?
Evde Netflix'e mi dışarda alemlere mi?
Kaçmayı zaten denedim

Söyle nereye aidim;
Karanlığa mı, flaşlara mı?
Şehrimin ayazına mı yoksa sıcak plajlara mı?
Yer altına mı, yüksek tirajlara mı?
Bi' türlü baş ağrımı dindirmeyen ilaçlara mı?

Söyle nereye aidim
Söyle nereye aidim
Söyle nereye aidim
Söyle nereye aidim

Çığlıklara sığar mıyız?
Tek bildiğim şu ki;
Hepimiz bir şeylere bağımlıyız
Ah
Hepimiz bir şeylere bağımlıyız (He he)
Hepimiz bir şeylere bağımlıyız
(Ofsayt nedir bilir misin sen)

Truths Don't Sparkle

Only a murderer boasts of the bloody shirt on his back (bloody shirt)
Seeing an invincible god when looking in the mirror (seeing a god)
All you do is share bread and luck (share luck)
Your only desire is to die peacefully and alone

Now open your eyes (open your eyes)
To see the hungry eyes of the vultures around you
They all grin with appetite, waiting for you to fall asleep
To be left defenseless

But you must stay on your feet despite this dirty truth
Not thanks to something, but despite everything

A street lamp sprouts in my chest
Truths don't sparkle, if I'm dark
I want you to know the reason (know the reason)

Including traumas
All the battles you've entered are part of the exams
All the victory stories are about kings
At least as treacherous as a snake that has fallen into the sea in history

(When every poem doesn't come with a meaning, poet
Your poor body is included in all the plans this system has made)

(People are divided into two, masters and dogs
Masters command, dogs steal the thrown bone
That's it)

I know you
You had murders acquitted
You had hidden my future in boxes
A wish comes to mind
I see that you have never tasted helplessness

I know you
You hadn't looked me in the eye
I hope you get old while counting money
You get a golden throne for your ass
When the truth leaves you behind
Sooner or later, your stupid ambitions

I know you
From Yılmaz Güney movies
From Ahmet Arif's poems
From Yaşar Kemal's novels
As my blood is drawn from my veins
There are those who enjoy hate-filled lies

I know you
Your hatred is sacred
Your lust is captive
Your houses are upstairs
Your ladies are dark
Your gentlemen are arrogant
Your grandeur is your saddlebag
Your action for freedom is an enemy

(Never been useful in his life
If a statue of everyone who couldn't even be an axe handle were erected
They would cast my mold)

Yeah anger
Ah anger
Anger yeah

We are the natives of this hell, you are the visitors
It's like anger is a hungry chicken and the city is a wheat barn
No wall built in front of this urge has ever stood
Those who rise up will strike those who didn't when they fall

A faint taste in your mouth
A heart that is a silent militant
Blood accumulated in your temples
What you're after is revenge

When your eyes are as bloody as a Tarantino movie
You have plans as amazing as Stanley Kubrick
While you've turned into a robot that feels nothing,
At least you have meaning when you're angry
You have fists, you have guns
You have ideological concepts, you have gods
(And I always have 16 Bars ready to shove up your ass
If you think the sh*t you're listening to is hip hop)

It will destroy your soul
Peace is a fake check given to you
Burn the past like crazy
This anger will destroy you one day

You are just a pawn played in music videos
Let's kill the poets, let the clowns live, huh? (let the clowns live, huh?)
Let the clowns live
I am an MC, I am a part of this culture until I die
I am the ganja that fame stole from Sercan abi
I am the infallible hook of the music scale
I am Hasan Sabbah's brother, Atlas's uncle

Life is a Neşet Ertaş concert
Sometimes sorrow, sometimes joy
Sometimes day, sometimes night
Sometimes your whole family is with you
And sometimes your only wealth is your sigh
The vocal cords of the dead poets are tied
Their notebooks scream
Hope in Kazım abi's shaved hair
Hate in Ahmet abimiz's frowning eyebrows
In the tears of those who threw forks years later
If dreams rust, we will meet in a Zeki Müren 45
And when Cem Karaca plays Deniz Üstü Köpürürken, we are happy
Even if we don't have a penny
Resistance is Veysel's stance against life

I have my cassettes.
(Inside them are songs
Songs that tear the liver
Inside them are songs
They tear the liver
Inside them are songs
Songs that tear the liver
Tonight, songs are above me in every way
Inside them are songs
Songs that tear the liver
Inside them are songs
They tear the liver
Inside them are songs
Songs that tear the liver
Tonight, songs are above me in every way)

Tell me where I belong;
To the streets, to the walls?
To the rules set by those who got rich by stealing from me?
To the ugly gambles they put my life on the table?
To the numbing smoke?

Tell me where I belong;
To the wards, to the stage?
To the most expensive restaurants or to the coffee shop in the neighborhood?
To friends who lend a shoulder on a hard day?
To the bitch who leaves at the first opportunity?

Tell me where I belong;
To the mines that collapse every year?
To the Havvas and Adems whose souls are caged?
To Netflix at home or to parties outside?
I've already tried to escape

Tell me where I belong;
To the darkness, to the flashes?
To the frost of my city or to the warm beaches?
To the underground, to the high circulations?
To the drugs that never relieve my headache?

Tell me where I belong
Tell me where I belong
Tell me where I belong
Tell me where I belong

Can we fit into the screams?
The only thing I know is;
We are all addicted to something
Ah
We are all addicted to something (He he)
We are all addicted to something
(Do you know what offside is)