Текст и перевод песни Şiirbaz - Unutmanın Pahalı Tadı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Unutmanın Pahalı Tadı
The Pricey Taste of Forgetting
(Hiçbi'
şey
çıplak
gözle
görüldüğü
gibi
değildir)
(Nothing
is
as
it
seems
to
the
naked
eye)
Yo,
sanki
şehrin
yokuşlarına
tanrının
bi'
şakası
dizleri
Yo,
as
if
the
city's
slopes
are
God's
joke
on
your
knees
Monoton
sinir
krizlerini
beyaz
yakası
gizledi
Monotonous
tantrums
concealed
by
the
white
collar
Cezbederken
unutmanın
cakası
bizleri
As
the
swagger
of
forgetting
enchants
us
Fotoğraflardan
hiç
silinmiyor
makasın
izleri
From
the
photographs,
the
traces
of
the
scissors
never
erase
Ne
yani,
mazinden
intikam
mı?
Bağırıp
acını
sinmek
So
what,
revenge
on
your
past?
Shouting
and
screaming
your
pain
Evine
tekmeleyip
yağlı
kapını
girmek
Kicking
down
your
door
and
entering
your
greasy
home
Cennet
bi'
katil
için
unutmanın
pahalı
tadını
bilmek
For
a
murderer,
heaven
is
knowing
the
pricey
taste
of
forgetting
Hafızasını
silmiyorken
sabıkasını
silmek
Erasing
your
memory
but
not
your
criminal
record
Zihninde
geçmişinin
parodisi
A
parody
of
your
past
in
your
mind
Hayat
Monty
Python,
güldürmeyen
espriler
favorisi
Life
is
Monty
Python,
unfunny
jokes
are
the
favorite
Mesela
korktuğunun
annen
olması
Like
being
afraid
of
your
mother
Evine
dönerken
yavaşça
kötü
bi'
karne
sonrası
Slowly
returning
home
after
a
bad
report
card
Tanıdık
rakamlar
ve
tanıdık
hisler
Familiar
numbers
and
familiar
feelings
Zaman
soruyu
sorar
ve
her
tabut
yanıtı
gizler
Time
asks
the
question
and
every
coffin
hides
the
answer
O
yüzden
pusulana
bak,
menzilin
huzur
aramak
So
look
at
your
compass,
your
destination
is
to
seek
peace
Ve
unutmaktan
daha
acı
verici
tek
ihtimal
unutamamak
And
remember,
the
only
thing
more
painful
than
forgetting
is
not
being
able
to
forget
Her
gün
aynı
yüz,
her
gün
aynı
kent
(oh)
Every
day
the
same
face,
every
day
the
same
city
(oh)
Her
gün
aynı
düş,
her
gün
aynı
dert
(oh)
Every
day
the
same
dream,
every
day
the
same
trouble
(oh)
Her
gün
ayrı
güç,
her
gün
ayrı
sert
Every
day
a
different
strength,
every
day
a
different
hardness
Kendimden
kaçamıyorum,
zamandan
da
(zamandan
da)
I
can't
escape
from
myself,
nor
from
time
(nor
from
time)
Kırışmış
elleriyle
izle
moruk
çocukken
hayran
olduğun
seksi
mankeni
With
wrinkled
hands,
watch
the
sexy
mannequin
you
admired
as
a
child
Özgüven
tüccarları
için
bedenin
teslimat
yeri
Your
body
is
a
drop-off
point
for
confidence
dealers
Hepimiz
kusursuzluk
peşinde
bir
neslin
askeri
We
are
all
soldiers
of
a
generation
in
pursuit
of
perfection
Tüm
şehir
MF
Doom,
insanların
hepsi
maskeli,
ah
The
whole
city
is
MF
Doom,
people
are
all
masked,
oh
En
az
biyografimiz
kadar
yalanız
As
lonely
as
our
biographies
Gizlemek
istedikçe
daha
da
fazla
kanar
yaramız
Our
wounds
bleed
more
as
we
try
to
hide
them
Oysa
hepsi
girdiğimiz
savaşların
madalyaları
Yet,
they
are
all
medals
from
the
wars
we
fought
Gün
sayan
bi'
mahkûmun
şu
boncuktan
kanaryaları
uçar
mı?
(Belki)
Will
the
canaries
of
this
bead-counting
prisoner
ever
fly?
(Perhaps)
Çaresizce
seyretmeye
hüsran
denir
Watching
helplessly
is
called
disappointment
Ve
her
şeyin
başında
cüzdan
gelir
And
above
all,
there's
the
wallet
Bu
dersi
arkadaş
sandığın
bi'kaç
tüccar
verir
This
lesson
is
taught
by
a
few
merchants
you
thought
were
friends
Kâr
ederken
herkes
ortağın,
zarar
ederken
dükkan
senin
Everyone
is
your
partner
when
it
comes
to
profit,
the
shop
is
yours
when
it
comes
to
loss
Değişen
tabelalar
ve
değişen
hisler
Changing
signboards
and
changing
feelings
Herkes
bir
suç
işler
ve
öldüğü
şehire
gizler
Everyone
commits
a
crime
and
hides
it
in
the
city
where
they
die
O
yüzden
pusulana
bak,
menzilin
huzur
aramak
So
look
at
your
compass,
your
destination
is
to
seek
peace
Ve
unutmaktan
daha
acı
verici
tek
ihtimal
unutamamak
And
remember,
the
only
thing
more
painful
than
forgetting
is
not
being
able
to
forget
Her
gün
aynı
yüz,
her
gün
aynı
kent
(oh)
Every
day
the
same
face,
every
day
the
same
city
(oh)
Her
gün
aynı
düş,
her
gün
aynı
dert
(oh)
Every
day
the
same
dream,
every
day
the
same
trouble
(oh)
Her
gün
ayrı
güç,
her
gün
ayrı
sert
Every
day
a
different
strength,
every
day
a
different
hardness
Kendimden
kaçamıyorum,
zamandan
da
(zamandan
da),
unutsam
bile
I
can't
escape
from
myself,
nor
from
time
(nor
from
time),
even
if
I
forget
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: şiirbaz
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.